AK Parti Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Gaye Doğanoğlu adaylık sürecinden hazırladığı projelere kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Konyaaltı’nda insana dokunan hizmetler yapacağını söyledi. Doğanoğlu, “Biz hep beraberiz. 20 Şubat’a yakın da belediye meclis üyeleri belli olacak. Onlarla beraber ciddi anlamda bir Cumhur kadrosu var diyelim. Bizim Konyaaltı’nda yapacaklarımız esasında daha çok insana dokunacak projeler. Artık yeterince imar yapıldı. Yapılması gerekenler insanın sosyal hayatını biraz daha renklendirici, insanlara biraz daha hayattan neşe alacak, umut verecek çalışmalar. Bunlardan en önemlisi de sanat ve kültür ağırlıklı çalışmalar. Çünkü Konyaaltı’nda bir alışveriş merkezi haricinde hiçbir yerde bir tiyatro salonu bir sinema yok. Yapılmış mevcut bir merkez var. Ama o da çok aktif değil. Aktif olmadığı için ilk önce onu aktif hale getireceğiz. Çünkü Konyaaltı’nda 38 farklı milletten yerleşik yabancılar yaşıyor. Bütün bunların tesadüf olmadığını düşünüyorum. Çünkü ben bir turizmci olarak, sanat tarihi ve arkeoloji eğitimi almış biri olarak onların halinden en iyi ben anlarım diye düşünüyorum. Özellikle bizde yaşayan Rus, İran, Irak öncelikli olmak üzere Ukrayna, Polonya ve diğer Orta Avrupa ülkeleri Moğolistan’dan, Brezilya’dan, Sri Lanka’dan çok farklı ülkelerden insanlar var. Onlarla 9 Mart’ta 1. Kültür ve Eğitim Şenliği yapacağız. Bu şenliğe başlamak için illa ki seçilmiş olmaya gerek yok. Biz zaten seçilmiş belediye meclis üyeleriz. Antalya’da okuyan yabancı öğrencilerle, onların velileriyle, okulların dans ve folklor gruplarıyla Antalya Sahil Yaşam Parkı’nda yürüyüş yapacağız ve Olbia Meydanı’nda da etkinliklerimiz olacak” dedi

Kadınlarımıza stantlar açacağız
Doğanoğlu ayrıca kadınların ekonomik yönden gelişmesi için çalışmalar yapacağını belirtti. Doğanoğlu:  “8 Mart’ta da özellikle Konyaaltı bölgesinde üretim yapan, evine destek olmaya çalışan kadınlarımıza da stantlar açacağız. Olbia Merkezi’nde 8 Mart’ta Dünya Kadınlar Günümüzü kutlayacağız. 9 ve 10 Mart’ta da 38 milletten insanın yaşadığı Konyaaltı’nda Türküyle, Yörüğüyle, yabancısıyla bir etkinlik düzenleyeceğiz. Bunlar bizim yapacaklarımıza birer örnek. Daha sonra planladığımız Kadın ve Aile Sağlık Merkezini yapacağız. 10 yıldır kitap fuarı yapılan bir Konyaaltı ilçesinde kütüphane yok. 10 yıldır eğer kitap fuarından kitap toplanmış olsaydı bugün bir gökdelen boyutunda kütüphane olurdu. Dolayısıyla bir kütüphane yapmak istiyoruz. Konyaaltı’nın sadece denize bakan mahallelerini değil özellikle yaylalarda biliyorsunuz birçok insan 1800 metrelere kadar çıkıp  Mayıstan Kasıma kadar yaşıyorlar. Onlara tırla evde bakım hizmeti, berber, tiyatro, kütüphane götüreceğiz. Hayat sadece istirahat ederek geçmesin ruhları da beslensin istiyoruz. Konyaaltı Belediyesinin iki ayrı ünitesi var biri hizmet binası diğeri de makam bölümü. O makam kısmını kültür ve sanat merkezine dönüştüreceğiz. Özellikle kadınlara sergi açma imkanı sunacağız. Son 5 yıldır Antalya Büyükşehir Belediyesinin sanat, kültür, eğitim, spor konularıyla ilgili olan şirketin genel müdürü olduğum ve Sayın Menderes Türel’den çok iyi belediyecilik anlayışı öğrendiğim için bütün bunları Konyaaltı ilçesinde Ak parti ve MHP’nin de desteğiyle gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Köprü üstünde nikah kıyacağım
Konyaaltı’nda bulunan Hisarçandırı ve Yarmakçandırı arasındaki köprü yıllardır yapılamadığını söyleyen Doğanoğlu, “Hisarçandırlılar ve Yarmakçandır’da yaşayan insanlar diyorlar ki karşılıklı kız alamıyoruz. Onlara o köprüyü ben yapıp üzerinde de nikah kıyacağım dedim. Konyaaltı böyle güzel hikayeler, böyle güzel bir yaşam istiyor. Diyoruz ki sessiz dostlarımız için pansiyon yapalım. Sahiplerinin yapacağı tatilde biz onlara göz kulak olalım. İki tane kreşi var Konyaaltı’nın, iki tane kreş tabi ki yetmeyecek. Kreş ve anaokulu yapacağız. Bir tane yaşlı kreşi var. Bence kreş sözcüğü burada çok doğru değil çünkü kreş Fransızcada anlamı çok daha farklı olan bir şey. Sayın başkanımızın yaptığı Mavi Ev projesini daha farklı yerlere taşıyacağız. Çünkü Konyaaltı her geçen gün gelişmekte olan bir ilçe. Bir sürü sporcu kardeşlerimiz var bunlar için bir spor imkanı yok. Stadyumumuz vardı adı çeşitli olaylara sebebiyet verdi. Konyaaltı’ydı adı Atatürk oldu, iyi hoş da ben bir gün o stadın ışıklarının yandığını görmedim. Herhangi bir etkinliğin yapıldığını da görmedim. Orası ne için yapıldı bilmiyorum. Zaman zaman benim de istediğim günler oldu verilmedi. Basketbol sahası, futbol sahası, çim hokey sahası isteyen vatandaşlarımız var. Akdeniz Üniversitesiyle çok entegre olmamız gerekiyor. Akdeniz Üniversitesinin kampüsü Konyaaltı ilçesinde ve 60 bin öğrenci yaşıyor. Dolayısıyla bu öğrencilerin ayağına hizmet götürmemiz lazım. Akademisyenlerin bir çoğu Konyaaltı’nda oturuyor.  Gezdiğimiz yerlerde güzel geri dönüşler, destekler alıyoruz. Konyaaltı sadece deniz değil. Toros Dağları bence Antalya’nın en güzel görüntüsü. Orada yine yaylada mesire yerleri yapacağız” şeklinde konuştu.

İşi bilenlerle çalışmak lazım
Sokakta yaşayan hayvanlar için projelerinin olduğunu söyleyen Doğanoğlu şöyle konuştu “Benim çok sevdiğim dostlar var, ben sabah işe giderken onlar ellerinde torbalarla kedilere, köpeklere mama dağıtırlar. Onlar en iyi çalıştığım arkadaşlar. Çünkü işi bilenle çalışmam lazım. Ben sanat ve kültürde varım ama Myproje’de de mimar arkadaşlarla çalışıyoruz. Hayvanlarla ilgili yapacağımız projelerde de onları canı kadar seven insanlarla çalışacağız. Ben bunların hepsini yapacağım çünkü yapmamam için bir neden yok. Bunlar Konyaaltı’nda yaşayan biri olarak benim de istediğim şeyler. Kimin için yapacağım orada yaşayanlar için yapacağım. Rahat bir hayat yaşayabilmeleri için yapacağız. Daha var böyle güzel projelerimiz. Bunların kataloğunu hazırlıyoruz. En yakın zamanda belki 20 Şubat gibi lansmanını yapacağız. Karşılaştığımız insanlarla hep konuşuyoruz onların hangi partili olduğunu ben sormuyorum. Ben belediye başkanı olarak kimsenin siyasi partisiyle ilgilenmiyorum. Bugün orman mühendisleri derneğinde  yaptığımız konuşmada kimin hangi partiden olduğunu hangi ilçede oturduğunu sormadım. Biz sadece projelere destek vermelerini istedik Mimarlar Odasına gittik aynı şekilde konuşmalarda bulunduk. Bir de tabi bütün bunları yaparken referandumla halka sorarak ilerlemek istiyoruz. Ben bunların hep konuşmalarını yaptım Avrupa’da raporlarını yazdım good governance deniyor iyi yönetişim anlamına gelmekte. Herkese sorarak bunu yapmak ve yol almak istiyoruz. Şimdi biz daha sokağa çıkmadık, sokağın nabzını ölçmedik. Partimizden geri dönüşler güzel, arkadaşlarımız not alıyor.” Mahsum ALTAS