O RUH HALİNİ ANLAMAK
10 Temmuz 2019 Çarşamba 07:52
KÖŞEBAŞI
O RUH HALİNİ ANLAMAK
İYİ Parti'nin Antalya İl Teşkilatının söz söyleyeni sosyal medyadan Antalya İl örgütüne, divan üyelerine filan çok ağır ifadeler ile saydırmış. Ama hakaret etmek için cümle içinde kullandığı kelimeler öyle-böyle değil, yenilir yutulur cinsinden değil, alenen saydırmış.
Okuduğum anda "Bunu nasıl hazmedecekler" dedim kendi kendime. Sonrasında bir iki gün belki bir açıklama gelir, bir tepki gelir diye baktım. Ancak gördüğüm kadarıyla yönetim kadrosundan tepkinin "T" si bile yok. Konuyla ilgili olarak İl Başkanı Ahmet Aydın'ın ne diyeceğini merak ettim. Çünkü geçtiğimiz günlerde bir dost sohbetinde "Antalya basınından" oldukça şikayetçiydi. Bu nedenle kendisini telefonla aradım. Cevap vermedi. Ardından tanımadığım bir numaradan kendisini İYİ Partili olarak tanıtan bir hanımefendi aradı ve başkanın telefonu kendilerine yönlendirdiğini belirterek, görüşme talebimin konusunu sordu. Bende kendisine açıkladım, bu konuyla ilgili yazı yazacağımı ve görüşünü almak üzere aradığımı belirttim.
Buraya dikkat lütfen! Hanımefendi benim iletişim numaramı, yani telefon numaramı sordu. Kendisine "Beni aradınız ya hanımefendi. Şu an görüşüyoruz. İşte aradığınız numara bana ulaşabileceğiniz telefon numarasıdır" dedim.
Araya başka konular girdi, Ahmet Aydın bize dönecek diye beklerken iki gün daha unutmuş oldum. Benim aklıma geldi ancak Ahmet başkanın aklına gelmedi herhalde. Dönüş yapmamasının üç ihtimali var. İlki beni aramasına rağmen, telefon numaramı sorma gereği duyan hanımefendi kendisi konuyu anlamakta zorlandığı için, tam olarak neyi sorduğumu başkana aktaramadı.
İkincisi Başkan Aydın kendisine ve divan üyelerine, partidekilere galiz saydıran beyefendinin sözlerini kamufle edecek, "Ama o öyle demek istememiştir" veya "Benim başında olduğum parti il yönetimine, divan üyelerine hiç kimse bu şekilde küfür edemez. Kişiyle alakalı olarak yasal yollara başvuruyoruz" diyemeyeceğine göre aramamıştır.
üçüncü ihtimal ise kendisini en son Edirne'de gerçekleştirilen Kırkpınar güreş alanı yakınlarında konum bildirilmiş. Antalya'lı güreşçilerin altın madalya almasından dolayı havaya zıplayarak sevinç hareketleri yaptığı bilgisi geldi. Galiba tuttuğu güreşçinin başpehlivan olmasından dolayı zafer sarhoşluğundan aklından tüm siyaset konuları uçtu gitti.
NOT: Galiz küfürlü hakaretleri okuduğum anda iyi eğitimli ve akademik unvanlı birisi neden böyle dellendi acaba? dedim. Yorumların birkaç altında bir yakını açıklamada bulunmuş. İYİ Parti il yönetimi ve divana filan saydıran kişi ağır bir rahatsızlık yaşıyormuş. Hastane tedavi süreci filan derken parti içinden birilerinin "Daha ölmedi mi o?, hala nefes mi alıyor, kesilmedi mi onun soluğu?" ve buna benzer ağır hakaret dedikoduları kulağına gitmiş. Birde kendisine sahip çıkılmamasına içerlemiş. O ruh hali ile beyefendi saydırmış. Benim anladığım olay bu şekilde olmuş.
Ancak sosyal medya paylaşımı parti içinde infial yaratmış.
Öncelikle Akademik kariyerli beyefendiye geçmiş olsun diyerek, acil şifalar diliyorum. Benim içinde böyle bir şey söylenmiş olsaydı buna yakın tepkiler verirdim. Hepimiz insanız. Canımızı kimse vermedi, Allah verdi; vakti zamanı gelince o alır. Hastaneye girmeyen ve onmaz bir hastalıkla mücadele etmeyen o ruh halini bilemez. Hasta yatağında insanın tüm dengeleri bozuluyor, sağ duyuları gidiyor. Yaşamla ilgili bir sonraki hayatı planlama aşaman bitiyor. O Hastane yatağında para-pul-kariyer-insanlar her şey ve herkes anlamını yitiriyor.
Bu nedenle ben Sayın İyi Parti İl Başkanı Ahmet Aydın'a sorduğum soruyu geri çekiyorum.
NOT: Onmaz: İyileşme olanağı bulunmayan, iyileşmesi imkansız demektir