Sevgili okuyucularımız, dün yerel gazeteleri okurken neredeyse tamamı Kırcami’deki imar sorunun çözülmesiyle ilgili haberlere büyük puntolar ile yer vermişler.

Kırcami bölgesindeki imar sorunu bir ara kentin tek sorunu buymuş gibi, rakip siyasetçilerin arasında öyle bir rüzgar estirildi ki, anlatılamaz. Rakip siyasi partiler kendi aralarında imar meselesi rövanş maçına dönmüştü. Sorunu küçümsemiyorum ama hepi-topu en fazla büyük büyük abartarak söylüyorum yaklaşık bin civarındaki arazi sahiplerinin sıkıntısıydı olay. Ben bin kadar dedim, siz 5 bin deyin. Antalya nüfusuna göre 10 bin nüfus bile nedir ki!

Antalya’nın sorunlarının arasında en sonda olması gerekirken, ilk ve en önemli sorunuymuş gibi belediye başkanları, milletvekilleri, il başkanları bu işin üzerine abandılar da abandılar.

Hah, alın işte çözüldü. Gelsin kent merkezine devasa akıllı binalar. Betona gömülen Antalya’da iklimsel sıcaklık biraz daha artsın.

Kazanan mütahitler ile bin kadar arazi sahibi oldu. Artık kazanacakları paraların, arazilere dikilecek apartmanların, devasa akıllı binalardan kendilerine kalacak milyonluk dairelerin hesabını yapmaya başlayabilirler.

Bu kentin acil çözüme ulaşması gereken asıl ve ilk sorunu ulaşımdır.

Ulaşıma çözüm bulunması gerekiyor ulaşıma!

İşte ben bunları mırıldanırken AESOB Başkanı Sayın Adlıhan Dere, Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan’la birlikte ABB Başkanı Sayın Muhittin Böcek’i ulaşımdaki sıkıntılarla ilgili ziyaret etmişler. Sayın Böcek sosyal medyadan “Antalya’mızda yolcu taşıyan taksi ve otobüs esnafımız da taşınan vatandandaşlarımız da mutlu olacak” deyip yayınlamış.

Fotoğrafta ve açıklamada bir kişi daha var başkanların yanında. Serik Ulaştırma Hizmetleri esnaf başkanı Sedat Karagöz.

“Allah Allah! dedim, kendi kendime. “Sedat Karagöz ilçelerdeki ulaşım esnaf başkanlarını temsilen mi o karede? Veya diğer ilçelerin ulaşım esnafının sorunu yok da, sadece Serik’de mi var acaba?” En büyük dış ilçe Alanya. Ama Alanya şoförler oda başkanı yok. Belki de Sayın Karagöz bir siyasetçiyi temsilen o karedeydi.‘’ Demekten kendimi alamadım.

Sonra fotoğrafa bir daha baktım ve yan yana bulunan Muhittin Böcek başkanımızı, Mehmet Ali Alkan başkanımızı ve Sedat Karagöz üçlüsünün yüzlerine bir daha göz gezdirdim.

Aradaki bağlamı çözdüm ve gülümsedim.