Bu gün CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Antalya’da.

Bizim Döşemealtı’nın Belediye Başkanı Turgay Genç, öyle yaptı, böyle yaptı ama tamı tamına 7 yılın sonunda genel başkanı ilçeye getirebilecek ve bu güne kadar hangi projeyi hayata geçirdiyse açılışını toptan yaptıracak. Bravo başkanım.

CHP Spor Kurulu Baş danışmanı Kenan Nuhut’a ve kuruldaki Mustafa Yavuz’la Yıldıray Veltan’a o kadar bedel boş yere ödenmemiş oldu. Başkanım Genç “Genel başkan bu ilçeye gelecek” dedi ve 7 yılın sonunda geliyor, gelmekte olan.

Bu arada geçtiğimiz günlerde CHP Basın işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan CHP İzmir milletvekili Atilla Sertel’in organizasyonunda Marmaris’te “Anadolu Basın Buluşması” adı altında iki-üç günlük yerel medya çalıştayı düzenlediler. Adı çalıştay, bir-iki gün dinlenme, yeme-içme ve arada konuşmalar filan.

Antalya’dan davet edilen Ebru Küçükaydın, yanına İbrahim Akkaya, Erdoğan Kahya ve bir kişiyi daha alıp, bu çalıştaya katıldılar.

Ali Taş isimli meslektaşımız ise Atilla Sertel’in telefon davetiyle katıldı.

Antalya’da yayın yapan yerel gazetelerin sahipleri de, yazı işleri müdürleri, sorumluları, gazeteciler, yerel televizyoncular da hiç davet edilmedi. Mesela Hürses Gazetesi, mesela Manşet Grubundan hiç kimse, mesela Yüzyıl Gazetesi veya Lider gazete ve televizyonundan, Kanal V’den hiç kimse davet edilmedi.

Ben davet edilmedim. Bu gayet normal.

Ama bizim anlı-şanlı CHP’li gazetecilere de davet yok! İyi mi?

En azından Körfez Gazetesinin sahibi Rasim Gündüz ile Gerçek gazetesinden Songül Başkaya’nın veya bu günlerde internet gazeteciliğine başlayan Ahmet Oruçoğlu’nun bu çalıştaya davet edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Ne yani şimdi bu arkadaşlara “Siz yerel basını temsil etmiyorsunuz” denilebilir mi? Veya “Siz yeterince CHP’li değilsiniz” denilebilir mi ?” Antalya’da yerel basının sorunlarını en iyi İbrahim Akkaya anlatır mı? Denildi.

Tamam “Songül Başkaya CHP’de, kocası Ahmet Başkaya Memleket Partisinde. Ve bay Başkaya CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sosyal medyadan ağzına geleni yazıyor. Songül Başkaya’da CHP’de ama kesin ihraç istemi ile disipline sevk edilmiş birisi” olarak değerlendirilmiş olabilir ama Rasim Gündüz ile Ahmet Oruçoğlu’nun kesinlikle orada olması gerekiyordu.

Bu davet hangi kritere göre yapıldı?

Diğer yerel gazeteleri, internet haber sitelerini ve televizyonları geçelim, şimdi Antalya il örgütü olarak, CHP Genel Merkezi olarak CHP’liliklerini açıktan gösteren Körfez ve Gerçek Gazetelerinden kendilerine nasıl destek isteyecekler?

Onlar da “Gidin size İbrahim Akkaya, Erdoğan Kahya ve Ebru Küçükaydın” destek versin. Bizim gazetelerimizin sütunlarını size kapattık artık” derseler ne olacak?

NOT: Böyle bir ayırımcılık, haksızlık yapıldıysa eğer, onlar da gazeteci, neden kendi haklarını, kendileri aramıyor da sen yazıyorsun? Diye soracak olursanız eğer, sormuyorsunuz da hani sorarsanız eğer diye söylüyorum. Onlar denge insanları. Dengelere çok acayip önem veriyorlar. Kapalı kapılar ardında “Neden biz davet edilmedik?” demişlerdir mutlaka ama dengeler gereği bunu açıktan söyleyemiyorlar.

O nedenle tescilli dengesiz olarak “Ben ne güne duruyorum?” dedim ve  durumdan vazife çıkartıp, CHP’li gazetecilerin de haklarını savundum.