Antalya Haberal

ŞANSINI KENDİSİ YARATAN DÖRT YAPRAKLI YONCA

17 Eylül 2024 Salı 09:41

Geçenlerde bir yazımın altına NOT kısmına “Antalya yazılı basın camiası uzun süredir dar boğazda. İflasın eşiğine gelen yerel gazete sahipleri bir araya gelerek 11 gazeteden 6’sını kapatma kararı almışlar. Kapatılan gazeteler basın-ilan kurumundan alınan reklamlardan düşecek. Bu nedenle kendi aralarında anlaşan gazete patronları, yayına devam edecek 5 gazetenin patronu bir araya gelerek, oluşturdukları fonla kapatılacak gazetelerin sahiplerine ücretini ödeyecekler. Kapatılacak Gazetelerin listesi şöyle: İleri Gazetesi, Hürses Gazetesi, Körfez Gazetesi, Gerçek Gazetesi, Antalya Gündem Gazetesi ve Yüz yüze gazetesi.

Yayına devam edecek gazeteler ise Ekspres Gazetesi, Lider Gazete, Manşet Gazete, Yeni Yüzyıl Gazetesi, Son haber gazetesi olarak bildirildi. Satışın ve basın ilandan düşürülmesinin ardından bazı gazete sahipleri internet haber sitesi olarak yayınlarına devam edeceği ileri sürüldü” demişim.

Dört yapraklı yoncanın birisi bana saldırmak için aportta bekliyormuş meğer.

Vallahi aradan kaç gün geçmiş bir meslektaşım “Bu galiba seni kast ediyor” diye yazıyı bana göndermiş. Öyle haberim oldu. 

Baktım isim yazmamış.

Acaba fazla alınganlık mı gösteriyorum veya kendimi çok mu önemsiyorum diye.

Her neyse, kendime yazılmış olarak kabul ederek, (Eğer ki sana yazmamıştım) derse altta yazdıklarım karşısında açıkça ve aleni bir şekilde özür dileyeceğim.

Dört yapraklı şanslı Yonca köşe yazısında beni itibar suikastçısı, kalemşör, kendisini ahlaklı, ilkeli, vicdanlı ve onurlu ilan etmiş.

Beni mikser ilan edip, kendisini mektepli ve sürekli basın kartı sahibi olarak bana hava atmış.

15 yılı geçmiştir benim sürekli basın kartına geçeli. Ayrıca bunun neresiyle hava atılır anlamadım!

 

Yazısının devamında bana aba altından sopa göstererek sahip olmadığım değerlere sahip yani onurlu, şerefli insanlara dil uzatırken onlara dair kalem oynatırken (Yani gazete patronlarına) dikkat etmem gerektiğini söylemiş.

Yetmemiş, beni kınamış, yetmemiş diğer meslek örgütlerini göreve davet edip bana karşı ‘Hem adli, hem de mesleki süreçler başlatılmalıdır’ diyerek benden şikayetçi olmaları gerektiğini söylüyor.

Aldım kabul ettim.

Ama yazının hiçbir yerinde adı geçen bu gazeteler KAPATILMAYACAK dememiş.

Yani beni YALANLAMAMIŞ!

Aksine yazdıklarımı doğrulayarak ‘GAZETE SAHİPLERİNİN SORUNLARI MASAYA YATIRDIĞI VE SEKTÖRÜ KONUŞTUĞU TOPLANTILARIN GÜNDEMİNDE OLAN BİRLEŞME, DEVİR, SATIŞ KONULARINI ALIP ÇARPITARAK, YALAN YANLIŞ BİLGİLERLE” diyor

E ben ne yazmıştım?

Aynı şeyi. . .

Gazete patronları bir araya gelince Neşe’nin kepek sorununu konuşmuyorlar azizim.

Elbette yazdığım sorunları konuşuyorlar.

Dört yapraklı şanslı yonca gazete patronlarının, meslek örgütlerinin benden şikayetçi olup, hakkımda dava açılmasını talep ediyor ya; kendisi karakolların, adli ve hukuki yollarını çok iyi bilir.

Aile mevzularına pek girmem, sevmediğim ve asla tasvip etmediğim bir konudur.

Amma velakin ben de İsa peygamber değilim kardeşim. Sol yanağıma tokat atana, sağ yanağımı uzatmam.

Dedik ya, karakolun, adliyenin yolunu benden iyi biliyor sevgili Yoncamız.

Varlığını kaleminden kan damlayan gazeteciliğine değil, paralı ve yaşı hayli ilerlemiş kocasına borçlu dört yapraklı Yoncamız hali hazırda patronu olan kocasından ağzının üstüne yumruğu yiyince soluğu karakolda alır çünkü.

Mahkemelere gidip uzaklaştırma kararları çıkartır.

Yaşlı kocanın daha önceden de sabıkası olduğu için ceza ertelenmez de üstelik.

(31. Asliye Ceza Mahkemesi 2023/558 esas, 09. 11.2023 tarihli 2023/599 karar.)

Sonra da boşanırsa piyasada esamesi okunmayacak, alıştığı yüksek konforundan vazgeçmek zorunda kalacak ve ne yazık ki bizim seviyemize inecek olduğundan ağzına yumruğunu yediği yaşlı kocasını koluna takıp, hiçbir şey olmamış gibi ben fakire koca parasıyla hava atar.

Bu nedenle psikolojisinin biraz bozulduğunu düşünüyorum.

İnsanız hepimiz. Kim olsa böyle durumda psikolojisi bozulur.

Tek başına aktivistlikte bir yere kadar.

Bir kadın olarak katlandığın psikolojik baskı ve sistematik şiddete, dayakçı kocanın, kadınlık onurunu kırıcı davranışlarından kurtulmak istersen ben yanındayım şansını kendi yaratan Yonca.

İnan bana senin durumunu mahkeme evraklarından okurken bir daha Allah’ıma bin şükür ettim.

Ne de olsa alnımın teriyle kazandığım kendi paramı harcıyorum. Belki senin gibi lüks restorantlara gidip, lüks arabalara binemiyorum ama evimde parasını cebimden ödediğim ve kendi pişirdiğim taze fasülyemi yiyorum.

Misafirlerimin yanında kimse bana laf söyleyip, aşağılamıyor. Daha da sinirlenince ağzımın ortasına yumruğu çakmıyor.

Senin anlayacağın ağrısız başım, kaygısız aşım var.

Kendi durumunun farkında değilsen vahim. Bunun farkındaysan daha da vahim.

Bu nedenle senin durumunda olmadığım için yaradanıma bin şükür!

NOT: Şansını kendisi yaratan dört yapraklı Yoncamız, azıcık gıybet edeyim. Sen de yazmışsın ya, ne de olsa çok severim gıybeti. Sen ne fenasın kıız, duyduğuma göre yaşlı ama paralı kocanın hacir altına alınma yaşı geliyormuş.  Zaten şanslısın, yardıma ihtiyacın yok!

Ama kuğulu parkı da sana hatırlatmakta fayda var. 

Facebook'la Yorumla
Yorum Yap
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

18 Eylül 2024 Çarşamba 08:38

EKMEĞİMİ TAŞTAN ÇIKARTACAĞIM

16 Eylül 2024 Pazartesi 09:48

FORSUM SÖNDÜ

12 Eylül 2024 Perşembe 09:51

DÖNÜŞÜMDE KİMLER VAR?

11 Eylül 2024 Çarşamba 07:44

HALDIR-HAŞ

1