Şiddetli adet sancısı geçiren kadınlara çikolata kisti uyarısı
Normalde adet sancısı yaşamayıp sonradan adet dönemlerini sancılı geçiren kadınlar tehlike altında olabilir.
26 Ağustos 2024 Pazartesi 09:58
Normalde adet sancısı yaşamayıp sonradan adet dönemlerini sancılı geçiren kadınlar tehlike altında olabilir. Sancının çikolata kisti (endometriozis ) habercisi olabileceğini belirten uzmanlar, tedavi edilmeyen bu kistlerin kısırlık başta olmak üzere pek çok olumsuzlukla sonuçlanabileceği ihtimali üzerinde duruyor.
Halk arasında çikolata kisti olarak bilinen rahmin iç kısmını oluşturan ve adet kanamalarını sağlayan bez dokusunun rahmin dışına sarkması sonucu ortaya çıkan bu hastalıkta rahmin iç zar tabakası nereye yerleşirse o organı tutar ve o organda çeşitli olumsuz durumlara neden olabiliyor. Bunun bazen yumurtalık, bazen karın boşluğu, bağırsaklar, mesane, akciğer ve hatta beyin bile olabileceğini aktaran uzmanlar, kistin yerleştiği bu organların, ciddi sorunlara neden olabileceğini, hastalığın belirti vermeden ilerleyebileceğini, kadınların rutin kontrollerini mutlaka yapmaları gerektiğini vurguluyor.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Perinatolog Prof. Dr. Selahattin Kumru, adet sırasında dışarı atılması gereken kanın tüplerden geriye doğru gitmesi ve buradan karın boşluğuna, bağırsaklara ve yumurtalığa yayıldığı bilgisini vererek, "Bu kanın içinde bulunan canlı endometriyal hücrelerin gittikleri organa yerleşip, orada büyümeye devam ettikleri düşünülmektedir. Adet kanaması çok olan, uzun süren ve sık sık adet olanlarda daha sık çikolota kisti (endometriyozis) görülmesi olabilecek bir durumdur. Böyle bir durumda hiç vakit kaybetmeden hekime başvurulması gerekir. Tedavisi ise mümkün ancak ihmale gelmeyecek bir hastalıktır" dedi.
"Şiddetli adet sancısı ciddiye alınmalı"
Bu kistlerin bazen sessizce yumurtalıkta büyüdüğünü, herhangi bir şikayete neden olmadığını ve tesadüfen başka nedenlerle bakılan ultrasonografi ya da MR gibi testlerle farkedildiğini belirten Selahattin Kumru, "Çikolata kistlerinin bazıları ise özellikle başka yerlerde endometriozis varlığı durumlarında menstrüasyon yani adet görme sırasında ağrıya neden olmaktadır. Özellikle ilk adetleri ağrısız olduğu halde sonradan adet sancısı (dismenore) olanlarda endometriozis ya da çikolata kistlerinden şüphelenmek yerinde olacaktır. Böyle bir durum ve şiddetli adet sancısı mutlaka dikkate alınmalıdır" şeklinde konuştu.
"Kesin tanı kapalı ameliyat ile konulur"
Hastalığın önemli belirtileri arasında sonradan ortaya çıkan şiddetli adet sancısı, cinsel aktivite ya da dışkılama sırasında ağrı, karında şişlik ve dolgunluk ile birlikte sürekli kasık ağrısı olduğunu ve bunun yanında gebe kalmak istediği halde gebe kalamayan (infertil) kadınların çikolata kisti ya da endometriozis açısından ileri inceleme gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Selahattin Kumru, ağırlıklı olarak ultrasonografik muayene yapıldığını ancak basit kistler ya da başka kistik yapılar ile çikolata kistlerinin ayrımının tam olarak yapılabilmesi ve kesin tanı için laparoskopi (kapalı ameliyat) ya da laparotomi (karın açılarak) yöntemlerinin elzem olduğunu belirtti. Kumru, "Kistin çıkarılması ve patolojiye gönderilmesi, patolojiye gönderilen materyallerde rahimin içini döşeyen endometrium bez (gland) ve stroma yapılarının görülmesi gerekmektedir. Laparoskopi sırasında rahim ağzından verilen sıvının tüplerden geçip geçmediği (yani tüplerin açık olup olmadığı) da anlaşılabilir" dedi.
"Kanser riski olabilir"
Çikolata kistleri içerisinde kötü hücre bulundurmayan yani kanser olmayan kistler olarak bilindiğini, ancak son zamanlarda elde edilen bilgilerin çikolata kistlerinin içinde bulunan endometrial hücrelerde kansere yatkınlık oluşturan bazı genetik değişikliklerin varlığına ve bu nedenle bu kistlerden kanser oluşturabileceğine işaret edildiğini belirten Kumru, çikolata kisti olan kişilerde yumurtalık kanserlerinin normal toplumdan daha fazla sıklıkta görüldüğünün altını çizdi. Kumru, ameliyat yapılmayan çikolata kisti olgularının çok dikkatli yönetilmesi gerektiğini vurguladı.
Çikolata kistinin tedavisi
Tedavisinin çok çeşitli olduğunu belirten Selahattin Kumru, bu sürecin kişiye özel yönetildiğini söyledi. Kumru, kistin durumuna veya hastanın şikayetine göre cerrahi müdahale ya da ilaç tedavisi uygulandığını buna hekimin karar vereceğini belirtti. Düzenli kontrolün ise altını bir kez daha çizdi.