Antalya Haberal

SİYASETİN ÇARKI DÖNÜYOR

20 Nisan 2021 Salı 09:48

ABB İmar Komisyonu Başkanlığına seçilen Barış Bulut beyefendi ile ilgili olarak, seçimin hemen ardından siyasetin arka sokaklarını iyi bilen ağabeylerimizden birisi, "Barış Bulut İmar komisyonu başkanı seçildi ya, neden seçildi biliyor musun? 

Barış Bulut beni tanımaz, ben onu tanımam ama rahmetli Arif Bulut ağabeyimizin oğlu olduğu için böyle içimden bir yakınlığım var kendisine karşı, hani Arif abinin oğlu ya. O nedenle bunu söyleyen abimize "Abi daha seçilir seçilmez komplo teorilerine başlamayın Allah aşkına.  Neden seçildi peki? "dedim.  "Bundan sonra imar komisyonundan geçecek bazı firmalara ait imar değişikliklerini iyi takip et" dedi. 


Attı kılçığı, kapattı telefonu.

İmar komisyonu çok çetrefilli yerdir. Yapsan da, yapmasan da, her daim böyle ithamlarda, imalarda  herkes herkes adına bulunabilir. Önlenemez yani bu dedikodular. Çok da durmadım üzerinde.

Ama dün siyaseti artık her yerinden okuyabilen bir ağabeyimiz ile kahve içip sohbet ederken, laf döndü dolaştı ABB'deki komisyon seçimlerine geldi. Aynı soruyu sordu, bende cevaben, "Abi zaten İYi Parti'den değil miydi?  İttifak olarak CHP'den seçilmişti, tekrar İyi Partiye geçti. Kayınpederi de Ak Partili Serik Belediye Başkanı Enver Aputkan olunca çok şanslı. Sağ-sol ittifakı ile imar komisyonuna seçilmiş oldu" dedim. 

"Hayır yanılıyorsun" dedi. "Her meclis üyesi adayı seçim çalışmalarında bir miktar partiye katkıda bulunur. Barış Bulut' da seçimde kullanılmak üzere İYİ Partiye verdiği çeklerine ödeme zamanı gelince  bankaya "Çekteki imza benim değil" diye dilekçe vererek, İyi Partili bir çok siyasetçiyi zor durumda bıraktı. Hatta Aksu İlçe Belediye Başkan adayı Durmuş Ali Arslan'ı bilirsin, bankadan kredi çekerek o verdiği çeklerin bir kısmının karşılığını ödedi. Geri kalanın bir miktarını da kuzeni olan Mustafa Deniz Yılmaz ödedi. Hala o çeklerden alacağı olanlar var.  Mustafa Deniz Yılmaz ise Antalya'nın ünlü inşaat firması Divarcıların damadıdır. İşte bu noktada bazı inşaat firmalarının bir kaç projesi Türel döneminde imar yönetmeliğine uymadığı için geçemedi.  Önümüzdeki günlerde içinde Divarcıların veya Mustafa Deniz Yılmaz'ın olduğu imara takılan projeler çatır çatır geçerse sebebini bulmuş olursun" dedi. 

Devamında ise "Baba Arif Bulut Antalya'da her camiada çok sevilen ve saygı duyulan bir isimdi.  Ama Barış Bulut babasının kredisini  hızla tüketiyor" dedi. 

İmar komisyonuna takılan projeler geçerse, gerçekten sebebini bulmuş olacağız.  

Eğer böyle bir şey yaşanmaz ise saygıdeğer Divarcı ailesi,  bir çok yardım kuruluşlarında bile görev alan yardımsever işadamı Mustafa Deniz Yılmaz ve sevgili Arif Bulut ağabeyimizin emaneti Barış Bulut üzerinde haksız ve mesnetsiz ithamlarda bulunmakla, dedikodu yapmamızla kalacağız. 

  

Gönlüm, haksız çıkmamızdan yana. .

 

Bilemiyorum. Bekleyeceğiz, takip edip göreceğiz artık. 

 


KADİR'İN ÇIKMAZI 

Dün "Kadir çıkmazı" başlıklı yazımda başlıkta hata yaptım, sonradan düzeltemedim öyle gitti. Aslında "Kadir'in çıkmazı" olacaktı. 

Sağolsunlar bir çok kişi duyarlı davranarak telefonla aradılar, mail attılar, yazının altına yorum yaptılar. Bir çok kişinin ortak buluştuğu nokta Sosyal Hizmetler İl müdürlüğü tarafından Kadir Tezcan ve ailesinin koruyucu aile olarak çocuğa  vasi tayin edilmesinin en doğru karar olduğunu söylediler. Koruyucu aile olarak ayrıca devletin Kadir Tezcan ve ailesine bir miktar destek de verdiğini belirttiler. 

Bu arada yazımı okuyan gazeteci arkadaşlar haber yaptılar ve bu gün muhtemelen ajanslardan kamuoyuna duyurulmuş olacak. 

Son olarak  Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl müdürü Abdullah Çalışkan konuyla ilgileniyor. Galiba en doğru çözümü bu müdürlüğe bağlı uzmanlar bulacaktır.


PARTİLERİN RÖVANŞ ALMA YÖNTEMİ: İŞTEN ÇIKARMA VE SÜRGÜN

Gelen yorumların arasında ana konumuz olan çocuğun sahipsiz kalmasına ve Tezcan ailesinin üç yıldır çocuğa sahip çıkmasından uzaklaşarak Kadir Tezcan'ın işten çıkartılması olayına odaklanarak "Ama Türel'de hamile kadınları sürgün yaptıydı. Sen onları neden görmezden geliyorsun" diye laf çakanlara bir çift sözüm olacak. 


Sürgün ve işten çıkarma, belediye yönetimini kazanan her partinin elindeki sopa şekline dönüştü.  En altta asgari ücretle çalışan işçiler üzerinden hesaplaşmalar ve rövanş almalara artık bir son vermek gerekiyor.  Ak Partili olmayan gariban, işe girebilmek için Ak Partili torpil bulmaya çalışıyor kendisine. CHP'li olmayan vatandaş da sanki CHP'liymiş gibi davranarak, o cenahtan kendisine torpil bularak işe girmeye çalışıyor. 

Yani en alttakilerin derdi siyaset değil, ekmek derdinde, geçim derdindeler. 

Her partiliye söylüyorum,  yapabiliyorsanız  üst düzey bürokratlar üzerinden rövanş almaya çalışsanız ya. Siyasi gücünüzü onların üzerinde denemeye ne dersiniz? Hayrola, o üst düzey bürokratların sırtlarını dayadıkları  dayıları, vatandaştan daha mı güçlü? 

Elbette güçlü. Gariban çalışanın  Allah'tan başka sahip çıkanı yok ki. 

Facebook'la Yorumla
Yorum Yap
Adınız Yorumunuz
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazarın Diğer Yazıları

22 Kasım 2024 Cuma 11:46

ZAMAN YOK

21 Kasım 2024 Perşembe 10:47

MADARA OLDU

19 Kasım 2024 Salı 09:51

GEÇMİŞ OLSUN BAŞKAN

18 Kasım 2024 Pazartesi 09:28

POTPORİ

15 Kasım 2024 Cuma 11:50

Bİ ŞEY DENİYORLAR GALİBA

13 Kasım 2024 Çarşamba 11:28

EKMEĞİMİ TAŞTAN ÇIKARTACAĞIM

1