SİYASET’İN CİLVESİ
Siyaset lisanı mı, siyasi slogan mı, yoksa slogan siyaseti mi? Bunlar her birisi ayrı ayrı değerlendirmeye değer olan hususlardır.
01 Şubat 2019 Cuma 10:36
Siyasette her dönem farklı metotlar uygulanmış, sloganlarla, marşlarla, şiirlerle seçmen coşturulmuştur. Bazen sözün güzelliğine, bazen mitingin kalabalıklığına göre değerlendirmeler yapılmıştır.
MUTLAKA HER PARTİNİN BAĞLILARI VARDIR. BÜTÜN MÜCADELE ORTADAKİ TARAFSIZ SEÇMEN İÇİNDİR. İdeoloji partilerinde sadece o ideolojinin seçmeni vardır. Kitle partilerinde ise her türden adam vardır. Bir grupta vardır ki; Kim iktidarsa onun yanında yer alırlar. Menfaatlerini takip ederler. Kovsan da gitmezler.
Daha önce de yazmıştım. Havaalanına dostumuz olan iki bakanı karşılamaya gitmiştik. Sohbet ederken, VIP Müdürü de yanımıza geldi. Hoş beşten sonra dedi ki; “Hocam, bu kalabalığın %70’i her iktidar döneminde buradadır. %30’u ise hangi parti iktidarsa o tarafa dönenlerdir. Düzenin kuralı bu” demişti.
Cumhuriyet Dönemi’nin liderlerinin kendilerine göre sloganları olmuştur. Bilhassa, 1950’den sonra çok partili demokraside, partiler kendilerini bu sloganlarla ifade etmişlerdir.
Rahmetli MENDERES:
“Yeter, söz milletin. Her mahallede milyonerler olacak”, “Türkiye’yi, küçük Amerika yapacağız” demişti.
Daha sonra merhum DEMİREL döneminde:
“Yollar yürümekle aşınmaz”, “Demokrasilerde çareler tükenmez”, “Dün dündür, bugün bugündür”, “Şapkamı alır giderim”, “Ben altı kere gittiysem, yedi kere geldim” demişti.
Toprağı bol olsun, Karaoğlan Bülent ECEVİT ise:
“Toprak işleyenin, su kullananındır. Bu düzen değişmelidir” demiş, “Kıbrıs Fatihi” diye lanse edilmişti.
Rahmetli ERBAKAN Hoca ise:
“Önce ahlak ve maneviyat”, “Manevi kalkınma, ağır sanayi hamlesi”, “Adil düzen”, “Milli görüş” demişti.
Rahmetli Başbuğ TÜRKEŞ:
“Tanrı Dağı kadar Türk, Hira Dağı kadar Müslümanız. Kanımız aksa da zafer İslam’ın”
“Altaylardan Tuna’ya kızıl elma” sloganıydı.
Deniz BAYKAL dönemi akaryakıtın olmadığı bir dönem idi.
Rahmetli ÖZAL: “Boğaz Köprüsü’nün gelirini satacağım” demiş ve “4 eğilimi birleştiriyorum” diyerek rey istemişti.
Merhum Erdal İNÖNÜ ise:
“Beş yıl daha limon gibi sıkılmak istemiyorsanız reyinizi bize verin” demişti.
Tansu ÇİLLER Hanımefendi:
“Haydi Türkiye’m, ileri”, “Herkese iki anahtar” demişti.
Bir zamanlar Cem UZAN vardı.
“200 ilçeyi il yapacağım”, “Benzin 1 YTL olacak”, “Namussuzum fındık 8 TL olacak” demişti.
Sayın R. T. ERDOĞAN dönemindeyse sloganlar daha farklıydı.
“Her şey Türkiye için”, “İşimiz hizmet, gücümüz millet”, “Durmak yok, yola devam” sloganlardı.
Sayın K. KILIÇDAROĞLU:
“İşsizliği, yoksulluğu, yolsuzluğu yeneceğiz”, “Halkı ezdirmeyeceğiz, ülkeyi soydurmayacağız” sloganlarıyla hareket etti.
Sayın D. BAHÇELİ:
“Ülke senin, karar senin”, “Ülke için yüreğini koy”, “Devletin başına Devlet gelecek” denmişti.
Tabi bu sloganları gören Meral Hanımda “Yurtta sulh, cihanda sulh” sloganına sarıldı.
Tabi bu arada çatı aday E. İHSANOĞLU’nun “Ekmek için Ekmeleddin” sloganı da tutmadı.
Tabi bu sloganların yanında, farklı sloganlar da vardı. Ben bir genelleme yaptım.
Artık ittifaklar gündemdedir. Cumhur ittifakı ile Millet ittifakı.
Bakalım uyum nasıl olacak?
Her seçimde olan şarkılar ve şiirler, bu seçimde de insanımızı coşturacaktır.
Ama şu gerçektir. BU SEÇİM SOSYAL MEDYA SEÇİMİDİR. (SMS) HAYIRLI OLSUN.
Seçimlerde yalan, iftira, hakaretler her dönem olmuştur. Bazıları yapılanları, bazıları yapacaklarını, bazıları da hem yaptıklarını, hem de yapacaklarını anlatır. Bazıları da döner, ekmek, ayran dağıtır. (Aman! Hamsi demeyelim. Bana her türlü saldırıyı yaparlar. Algı oluştururlar.) Bazıları ise nasılsa iktidar olamayacağını bildikleri için bol keseden atarlar.
KİME, NEYİ, NEREDEN VERİYORSUNUZ?
Konuyu bir güzel fıkrayla da bağlayalım.
Temel son sürat giderken, trafik polisi durdurmuş.
“Haçan ne isteysun?”
“Ehliyet, ruhsat”
“Ula, ne zaman verdunde isteysun ehliyeti, ruhsatı?”
Trafik komiseri başını sallamış.
“Yahu, ne millet be! demiş. Geçen gün birisini durdurdum. Yine ehliyet, ruhsat sordum”.
Demez mi; “Ula uşağum, dün almadun mu?”
Vaatlerinizi ona göre yapın.
Kalın sağlıcakla…