SİYASETTE PATOZ GİBİYİZ

CHP İl Başkanı Nusret Bayar'ın görevden alınmasının ardından, uzun süreden bu yana sıkıntılar yaşayan Deva Partisi Antalya İl Başkanı Av. Süleyman Akıncı'da istifa etti. 
31 Mart günü yazdığım İl Başkanı Av. Akıncı'ya yönelik  Mustafa Satıcı, il yönetiminden Emre Karaşin ve Teşkilattan sorumlu Selda Öner'in başı çektiği bir grup parti içinde tanımlanamayan bir rahatsızlıkla darbe girişiminde bulunmuşlardı. 
Av. Akıncı'nın o darbe girişimine cevabı gecikmemiş, Genel Başkan Ali Babacan ile görüşmüştü. Babacan'ın tavrı İl Başkanın yanında olunca yola devam etmişlerdi. Ancak gelinen noktada galiba Genel Başkan Babacan'ın desteği yetmemiş olacak ki, 15 gün sonra istifa haberi geldi. 
Genel merkez Selda Öner, Mustafa Satıcı ve Emre Karaşin'le ilgili bir adım atmayınca galiba Akıncı "Bana müsaade" dedi. 

Genel merkez, Av. Süleyman Akıncı'nın yerine ise Konyaaltı İlçe Başkanı Özgür Özbek'i atadığını duyurdu. 

Dün CHP İl Başkanı, bu gün Deva Partisi İl Başkanı. Vallahi Antalya olarak siyasette Patoz gibiyiz, siyasetçileri öğütüp duruyoruz. 

CHP İl Başkanı demişten  

Resmi bir açıklama henüz gelmedi ama Nuri Cengiz ismine kesin gibi bakılıyor. Ama siyaset bu. Bazı şeyler hiç de ön görülemiyor. 

DIŞ İŞLERİ BAKANIMIZDAN RİCAMDIR

Dış İşleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu, Yunan Dış İşleri Bakanını basının önünde gerekli cevabı verip, madara ettikten sonra  Kıbrıs'a geçti. 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'la ve Dış İşleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu'ya görüşmeler yaptı. 
Uluslar arası  deniz hukuku, Rusya, Amerika, Asya ülkeleri arasında diplomasi çalışmaları, devletler arasında yoğun bir temponuz var ama  sayın bakanım size sesleniyorum, Kıbrıs'la benim küçük bir işim vardı. Ayla Çekiç hanımefendi Alanya'ya Fahri konsolos yapmışlar. Bende Döşemealtı Fahri konsolosluğunu istemiştim Kıbrıs yönetiminden.  

Beni dikkate bile almadılar. Fakir, çirkin, bakımsız gördüler herhal!  Ayrıca benim GBT dosyaları genellikle, adam dövme, müessir fiil, kavga gibi şeyler. Birde basın yüzünden hakaret davaları filan vardı. 

Elbette Ayla Çekiç hanımefendi ile şartlarımız aynı değil. Ama olsun! Yine de ben Döşemealtı Fahri Konsolosluğunu istiyorum. İstemek ayıp değil ya?
 
Sizden rica etsem araya onu da sıkıştırır mısınız?  Cumhurbaşkanı Ersin Tatar beyefendiye onu bir rica etseniz. Sizi kırmaz. He deyin sayın bakanım, bi destek atarsanız sevinirim. 

Ayrıca Gündoğmuş, İbradı gibi ilçelerdeki arkadaşlarda Kıbrıs Fahri Konsolosluğu filan istiyorlar, onlara itibar etmeyiniz. En büyük Kıbrıs göçmeni bizim Döşemealtı'nda. Hem kendi ablamın, hem de teyzemin eşi Kıbrıs'lıydı. Bu göreve en iyi ben layık olabilirim. 

Kıbrıs yönetimi bana fahri konsolosluğu versinler, gerisini rum tarafı düşünsün.