Dün Ankara yollarında, genel merkezde  CHP'lilerle birlikteydim.

Türkiye'nin dört bir yanından gelen partililer aylardır bekledikleri adayın isminin açıklanmasını beklerken büyük bir coşku, kaygı ve onca laf söyleyip, masaya geri dönen Meral Akşener'e karşı  öfke vardı. Mini mini öbekler halinde, gruplar halinde partililer özellikle liderleri Kemal Kılıçdaroğlu'na edilen sözler nedeniyle kabullenmekte zorlanıyorlar. 

Ancak CHP üst düzeyden özellikle seçilmiş parti yönetimine, milletvekillerine, belediye başkanlarına Meral Akşener ve İyi Parti aleyhine herhangi olumsuz bir cümle kurulmaması, sosyal medyada paylaşım yapılmaması, basın önünde demeç verilmemesi yönünde tavsiye edilmişti. İyi Parti genel başkanları, milletvekillerinin zehir zemberek sözlerine bu nedenle cevap verilmedi. 

Elbette bunu bilmeyen nerden geldiğini bilmediğim partilinin birisi, tanıdığı bir parti meclisi üyesinin yakasına yapışmış, "Neden şu kadına anladığı dilden cevap vermiyorsunuz?" diye hesap soruyordu. 

Dün masadan kalkıp, gördüğü tepki, partisinden kimilerine göre 100 binleri bulan istifalar nedeniyle süklüm, püklüm geri dönmek zorunda kalan Meral Akşener'in yeniden dahil olduğu 6'lı masa 5 saati aşkın görüşmenin sonunda ileriye dönük vaatlerle açıklamalarını yaptılar. 

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Karadeniz bölgesi, Mansur Yavaş ile İç Anadolu bölgesi konsolide edilerek Kemal Kılıçdaroğlu'nun uygun gördüğü bir zamanda Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapılacağı şeklinde mutabakata varılmıştı. (Ki bu uygun zamanın seçimi kazandıktan sonra önümüzdeki yerel seçimlerde İmamoğlu ve Yavaş'ın belediye başkanlığına aday gösterilmeyerek, Cumhurbaşkanlığı yardımcılığına çekilmeleri, bu sırada ise her iki belediye başkanı kendi yerine birilerini hazırlaması olarak okundu) 

Siyasette 24 saatin ne kadar baş döndürücü bir hızla geçtiğini, rüzgarın döndüğünü hep birlikte yaşamış olduk. 

Bu arada Akşener masadan kalkınca dün ben belediyelerdeki iyi partili bürokratları sorgulamış, bundan sonra çekilmeleri kendileri için hayırlı olur demiştim. 

İşte benim de siyasi ufkum da o kadarmış! 

24 saatte iş tersine döndü. 

Ama ben söylediğim noktaya tekrar geri döneceğim. Başka illeri bilmem ama Antalya Büyükşehir Belediyesinden bundan sonra mekanın sahibi gibi davranamayacakları bir gerçektir. 

Şu yaşanan siyasi çalkantının, med-cezir olaylarından sonra her an ayrışma yaşanacağının ve bir anda ortaktan kazık yiyebilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu gördüler.

Bu nedenle hem Muhittin Böcek, hem de İyi Partili bürokratlar veya belediyenin iştirakleri içinde yer alan herkes ayağını ona göre denk alacaktır diye tahmin ediyorum.