Sevgili okuyucularım, dün yazamadım. Sebebini anlatınca beni mazur göreceğinizi tahmin ediyorum. 
Çevremdeki herkesin bildiği üzere aşırı boyutta bir köpek fobim var. Daha önce denedim ama beceremedim. Yine de bir defa daha deneyelim dedik ve seyyar kokoreçcinin önünde yatan yavru bir köpeği aldık. 
Arkadaşımla birlikte veteriner ararken, ismini Zeyna koyduğumuz yavru köpek kaşla-göz arasında kayıplara karıştı. Gün boyu aradık ama bulamadık. Akşam eve geldik. Bir türlü gözümün önünden gitmiyor. Zavallı soğukta ve aç bir şekilde sokakta kalması beni uyutmadı. 

Sağ olsun basın camiasının Yeşim ablası olan Yeşim Ersoy akşamdan fotoğrafları sosyal medyada filan yayınladı. Hayvan severler Atatürk Devlet Hastanesi bahçesinde görmüşler. Sabah gün doğmadan çıktık sokaklara ve gün boyu yavru bir köpeğin peşinde koşmuş oldum. 

Yavruyu bulamadım.  Ama yazı keyfim de yoktu. 

Neyse, dün yazmam gerekeni bu gün yazayım bari. 

SOKAKLARDA ÇAKMA ZABITA 

Bir gün önce karakoldan aradılar beni. Savcılık ifademe başvurmak istemiş. Şöyle bir kafamda gezdirdim yazdıklarımı. Kim beni şikayet etmiş olabilir? diye. 

Evreka, evraka diye sesli düşünürken yakaladım kendimi. 

Yazdığım yazıların arasında cezaevi tedresesinden geçen iki kişi var. Onlardan birisi Serik CHP İlçe Başkanı İbrahim Demir'in uyuşturucu ve uyarıcı madde satmaktan 6 yıl ve küsuratlı hapis cezası alıp, geçen yıl pandemi nedeniyle erken tahliye edilen ve  cezaevinden çıkar çıkmaz kayınpeder kontenjanından Muratpaşa Belediyesinde işe giren Yusuf Kabaağaç'tı. 

Karakola gittim ve bingo!

Şikayet dilekçesini okudu ifademi alan polis arkadaşlar. Birlikte karşılıklı bakışarak gülmekten kendimizi alamadık. 

Efendim şikayet dilekçesi özetle şöyle: Yusuf Kabaağaç,  uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapmaktan 6 yıl bilmem kaç ay hapis cezası almıştır. Ama yazar 'Torbacı' diyerek hakaret etmiştir. Muratpaşa Belediyesinde eski mahkum kadrosundan zabıta kadrosunda çalışmaktadır. Mahkum kadrosundan işe alınma şartları bellidir. Bunların haber yapılmasının nedeni siyasetendir. Kayınpederi siyasetçi o nedenle bu haberleri yapıyorlar" gibi şeyler söylüyor. 
Bir şikayet dilekçesinde aynı haberi yazan 15 gazeteci ve basın organı olduğu için benim hangi suç ile suçlandığımı anlayamadık. 

Yine de ifademi verdim.

Türkiye'nin yeni kurulduğu var olma yıllarındaki efsanevi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in oğlu olan şair Can Yücel acayip muhalif ve küfürlü şiirleri vardır. Bir gün şiirlerinden birisinde insan oturma organına 'Göt' dediği için yargılanır. Mahkemeye çıkar ve hakime hitaben "Bizim köyde göt'e göt derler hakim bey" diyerek savunma yapar. 

Yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında uyuşturucu madde satılma işlemine kısaca 'Torbacılık' derler, bunu yapan kişilere de 'Torbacı' derler. Mahkeme tarafından torbacılık yaptığı için mahkum edilen birisine torbacı demişiz. 

Neyse biz şikayetin o bölümüne güldük geçtik de, bu torbacı kardeşimiz zabıta kadrosunda nasıl görevlendirilmiş acaba ben onu çok merak ettim. Bu arkadaşın işe giriş süreci nasıl olmuştur. 

Muratpaşa Belediyesi 'seri ve polis katili' olayında boy boy açıklama yayınladılar. Ama Yusuf Kabaağaç'ın işe alınmasıyla  ile ilgili hiç bir açıklamada bulunmadılar. Üstelik bu adamın yasalar önünde zabıta olması imkansız! 
Acaba Muratpaşa Belediyesi  'Zabıta yardımcısı' gibi bir şey uydurup, bunun gibi elemanların üzerine zabıta elbisesi giydirip sokaklara 'Çakma zabıta' mı saldılar? 

Öyleyse Muratpaşa halkına Allah kolaylıklar versin.