SUSMAYACAĞIM
25 Temmuz 2020 Cumartesi 19:07
KÖŞEBAŞI
Dün köşemizin konuğu Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk'tü. Yanında makam şoförlüğü yapan Ahmet Tilki isimli bir vatandaşın Noter kanalıyla "Eşimle ilişkisi var" diye ihtarname çekmişti.
Bunca yıllık gazeteciyim ilk defa bir adamın, eşiyle ilişkisi olduğu adama noter kanalıyla ihtar çekmesine şahit olmuştum.
Dünkü yazımızda Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk'e varsa buna bir açıklaman bunu da yazalım diye seslenmiştim. Sayın Başkan önce yazılı olarak açıklamasını gönderdi. Ardından telefonla görüşerek durumu bir daha tetkik ettim. Gün boyunca ise çeşitli kanallardan konuyu analiz etme şansına sahip oldum.
Öncelikle Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk'ün yazılı açıklamasını vereyim.
"Son günlerde bazı menfaat grupları tarafından sosyal medya hesaplarında paylaşılan gönderi hakkında kısa bir bilgilendirme yapma zarureti hasıl olmuştur.
Daha öncesinde makam şöförlüğümü yapmış olan şahsın şüpheli tavırlarından hareketle,gerek makam aracımda gerekse de makam odamda yaptırmış olduğum incelemede şüpheli bir cihaz tespit edilmiş ve cihazın dinleme cihazı olabileceği ihtimaliyle ilgili şahsın iş akti haklı olarak feshedilmiştir.
Yapılan fesih neticesinde halk nezdinde kendisine karşı yaşanan infial karşısında kendisini kamuoyu gözünde aklamak ve haklı bir pozisyona sokmak, işsiz kalmasına bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatı almak çabası içerisine giren şahıs tarafından isnat edilen eylemlerin tamamı gerçek dışı olup konu hakkında ilgili mercilere şikayet konusunda çalışmalarımız devam etmektedir.
Yapılan iftiranın bir siyasi hesaplaşma olduğu ve bu şahsın da malum kişiler tarafından kurgulandığı konusunda şüphe yoktur.
Ahlak dışı ve seviyesiz bir siyaset anlayışımız olmadı ve olmaz da.Lakin bu durumu kendisine siyasi malzeme yapmak isteyen çıkar çevreleri dün de vardı yarın da olacaktır.
Şahsımın Belediye Başkanlığı görevini yürütürken her fırsatta açığımı yakalamaya çalışan işbu çıkar çevreleri herhangi bir açık elde edemeyince bel altı siyaseti tercih etmeleri üzücüdür.
Kamuoyunda çıkan haksız ve gerçek dışı haberlerin tarafımı ve ailemi yıpratmaktan başka bir anlamı ve karşılığı olmadığını kamuoyunun bilgisine saygılarımla sunarım." dedi.
Ardından Sayın Öztürk'ü arayarak öncelikle "Makam odanızda ve arabada böcek aramak nereden aklınıza geldi? ve Hangi tarihteydi" diye sordum.
Başkan Öztürk "Bu vatandaşımıza refarans olan kendi arkadaşlarımızdı. Ancak göreve başladığından bu yana sürekli sıkıntı çıkartıyordu. Devlet kademesinde çalışan bir kişi gibi davranmıyor, disiplin sorunu olan bir arkadaşımızdı ve bu aya kadar idare ettik. Bu işlerde tecrübeli çevremdeki yakınlarım tarafından uyarılmam üzerine Temmuz ayı başlarında makam odamda ve arabada bir tarama yaptırdım. Emniyet birimlerinin kullandığı profesyonel bir böcek değil, internet ortamından satılan amatör diye tabir edilebilecek iki dinleme cihazı elde ettik. Birisi arabada benim oturduğum bölümün önünde, diğeri ise makam koltuğunun altında olan iki cihazdı. Başkanlık odası hadi neyse ama makam aracına ismi geçen şahıstan başkasının ulaşması mümkün değildi. Bu nedenle yanımdan uzaklaştırdım. Partili büyüklerimiz ile konuştuk ve yaptığımız istişare sonunda kendi içimizde bir kavgaya neden olmamak adına savcılığa suç duyurusunda bulunmadık. Ancak bu gün geldiğimiz durumda keşke bulunsaydık" demekten kendimizi alamıyoruz. Bazen insanın basireti bağlanıyor. Bu olayda da suç duyurusunda bulunmamazı buna bağlıyorum. 10 Temmuz gibi iş aktini sonlandırdık. Olaylar zaten bundan sonra başladı. Eğer o dinleme cihazlarında işlerine yarayan bir şey olsaydı, daha o günlerde bana her türlü pisliği yapacaklarmış. Ancak erken davranıp iş aktini sona erdirince çılgına dönen bu arkadaş ilk yaptığı bel altı iftiraya başladı. Hem de eşini kullanarak. 20 Temmuz'da yani 10 gün sonra da bu ihtarnameyi göndermiş" dedi.
Halil öztürk ayrıca S.T ile Ahmet Tilki'nin nikahlarını kendisinin kıydığını belirterek, "Geçtiğimiz yılın Nisan aylarında yaptığı evliliğin nikahını bizzat ben kıydım. Elmalı İlçemiz Antalya gibi metropol bir kent değildir. "Başkan şurda şu yolsuzluğu yaptı deseler" hem kimse inanmaz, hem de bu işin belgesini sorarlar. Ancak "Başkan benim hanımla ilişki var" diye rahatça iftira atabiliyorlar. Ancak bu işin bir de hukuksal tarafı var. Elbette bu yaptığı iftiranın hesabını hukuk önünde verecek. Benim aile huzurumun hiç bir bedeli olamaz. Ancak yaptığı bu eylemin cezasını sonuna kadar çekmesi için gerekeni yapacağımdan herkes emin olabilir. Zaten bunun eşi ilk bir kaç ay sonra aralarında kavga etmişler ve ayrılmışlar. Bunu nasıl bana mal edebildi, doğrusu pes dedim." dedi.
SUSMAYACAĞIM!
Bu arada aynı şekilde suçlanan Ahmet Tilki'nin eşi S. Tilki'de sosyal medya hesaplarından yaptığı yayınlar ile Halil Öztürk ile ilişki yaşamasının söz konusu olamayacağını belirterek "SUSMAYACAĞIM" başlığı ile bir açıklama yayınladı. S.Tilki açıklamasında boşanma aşamasında olduğu eşi ile 3 ay evli kaldığını açıklayarak "Daha evliliğimin 3. ayında 3 ayrı cep telefonu ve çeşitli materyaller yakaladım. Ahmet Tilki'nin evli bir kadınla ilişki yaşadığını öğrendiğimde onurum ve gururum kırıldığı için ayrılmak istedim. Bu görüntülerin ortaya çıkmaması, o mesajları müstehcen görüntüleri kimseye göstermemem için defalarca ölümle tehdit edildim. Demem o ki, evlendiğim kişi tarafından üzerime atılan o çirkin iftiranın temelinde bunlar da yatmaktadır. 7 aydır boşanmak için direnen, tehditlere, akıl almaz işkence ve şiddetlere maruz kalan bir kadınım. Hiç kimsenin bilmediği çok sayıda darp raporlarım var. Bu güne kadar onurumla yaşadım. Bu saatten sonra da inatla yaşamaya devam edeceğim. Pes etmeyeceğim. Savaşacağım ve kazanacağım. SUSMAYACAĞIM!" DEDİ.
BENİM YORUMUM
Tabi kesin olarak bilemeyiz ama Ahmet Tilki isimli şoför kardeşimiz anladığım kadarıyla uzaktan kumanda ile birileri tarafından kumanda edilerek kullanılıyormuş. Evli bir kadınla ilişkisi ortaya çıkınca eşiyle 7 aydır boşanma aşamasına gelmişler. Anladığım kadarıyla Ahmet Tilki boşanmamak için direniyor. Boşanmaya çalışan S.Tilki', Allahı var benden güzel bir kadın. Adam, tehditle, şantajla, şiddet kullanarak kadını elinde tutamayacağını ve kadının kararlı olduğunu anladı. Bu arada işinde de başkan ile sorunlar yaşamış. Artık ne olacaksa olsun demiş ve ortaya çıkmış.
Beni de bilenler bilir. Kadınlardan yanayımdır. Bir kadın yüksek sesle "Susmayacağım" diye bağırıyor ve direniyorsa ben o kadının yanında yer alırım. Eğer bu yaptıkları doğruysa eşini, mahremini, bir kadını en adi bir şekilde böyle iğrenç bir tezgahta kullanan o kocayı buradan lanetliyorum. S. Tilki ne zaman yardım isterse kendisine destek olacağımı da buradan beyan ediyorum.
Yani Ahmet Tilki kardeşimiz soy isminin verdiği Tilki gibi bir kurnazlıkla bir taşla iki kuş vurmak istemiş. Ama bu gidişle kendisi kümesin içinde hapis kalacak gibi.