TANIMSIZ DÜŞMAN GELİYOR SAFLARI SIKLAŞTIRALIM!
26 Ekim 2020 Pazartesi 09:21
KÖŞEBAŞI
TANIMSIZ DÜŞMAN GELİYOR
SAFLARI SIKLAŞTIRALIM!
Hafta sonu yazdığımız "Bize yakışmıyorsunuz" başlıklı Antalya Gazeteciler Cemiyet başkanına yaptığım istifa çağrısı yavaş yavaş karşılığını buluyor. İstifa etme gereği duymayan ve kendisini istifaya çağıranlara büyük bir şaşkınlıkla "Nasıl yani? Ben....Ben yani şahsım Mevlüt Yeni, şimdi, istifa mı edecek? Yok artık" minvalinde cevap verince yönetim kurulu üyelerinden ilk istifa Hurriyet Akdeniz Yazı İşleri müdürü Salim Uzun'dan geldi. (Bu istifaların devamını geleceği yönünde duyumlar aldık. bakalım hayırlısı)
İstifanın ardından genç meslektaşım Salim Uzun ile konuştum. Mevlüt Yeni'nin kendisi üzerinde büyük emeği olduğunu belirterek, "Ancak geldiğimiz noktada tıkandık, kaldık. İstifa etme kararımı vermeden önce aynı kelimeyi eşime söyledim ve (Sana birisi böyle hitap ederse ne yaparsın) dedim. Eşimin tepkisini görünce istifa kararımın çok yerinde olduğunu anladım. " dedi. Bende kendisine bu asil ve ilkeli duruşunun kendi kişisel tarihine bir imza gibi nakşedildiğini söyledim. Genç meslektaşımın bu ilkeli ve asil davranışından dolayı kutluyorum.
Bu arada Melvüt başkanın eylemleri devam ediyor. Son olarak çaresizlikten iş dünyasındaki dostlarını devreye soktu. Oturduğu ultralüks villayı, icra memurlarının gözünden kaçırabilmek için kapısına şirketin lojmanı tabelası asan, kardeşlerini hem de öz kardeşlerini dolandırdığı iddiasıyla bildiğim kadarıyla 6-7 klasör belgeyle davası devam eden birisi çıkmış sosyal medyadan ıslık çalıp "Fiyyyut Salı'nın sallananları toplaşın. Bizim maallenin kara-yağız delikanlısını kendi meslektaşları aşağı maallede sıkıştırmış. Dövelim onları" dercesine paylaşım yapıyor.
Yönetim Kurulu, denetim kurulu, kurucular kurulu veya üyelerinden destek bulamayan Mevlüt Başkanım, bu paylaşımın üzerine adeta atlıyor. Mevlüt Başkanım yine muhbirlik içgüdüsüyle meslektaşlarını mecazi anlamda dövmek isteyenlere, üyelerini ihbar ediyor. Diyor ki Sayın Başkanım "Ben torosların kara-yağız yörük çocuğuyum. Allah'ın izniyle kimse bizi yıkamaz. Bunların hepsi yalanlarından boğulup gidecek. Amaçları bellidir. Türkiye'nin en güçlü meslek örgütü Antalya Gazeteciler Cemiyetini ele geçirmek. Asla müsaade etmeyiz" diyor.
Başkanımın "Cemiyeti ele geçirecekler" sözünü üzerime alındım. Şöyle bir kendime baktım. Önümde-ardımda kimse yok. Tamam kabul ediyorum. Soy araştırması yaptığımda sülalemde, atalarımda "Padişahın kürdancıbaşısı" gibi unvana sahip birisi yok. Aslım yörük, neslim yörük. "Torosların çocuğu" desen, anam beni torosların başında, kıl çadırda doğurmuş. "Cemiyeti ele geçirme" desen, zaten ben o cemiyetin bir üyesiyim ve doğal sahibi olan yüzlerce üyelerinden birisiyim.
Peki kim bu tanımsız düşmanlar? Kim cemiyetimizi ele geçirmek istiyor? Ve ele geçirmek için ne yapıyor?
Herhalde koç başı alıp, cemiyetin kapalı kapısını dövmedik! Veya sanki Mevlüt Yeni'ye bir kadın gazeteciye"Biz küfür et" dedik. Küfür etme olayını "Otomatik düzeltme" diye kıvırırken, WhatsApp konuşmanın devamını yayınlayıverdiler yine. Başkanım kendi ve birlikte hareket ettiği üyelerin internet sitesine abonelik istediğini bu nedenle kadın basın danışmanına düşman olduğunu perdeleyerek ne diyor? "Her kim yerel medya düşmanı ise benden bu tarz hitabı hak eder ;)" diyor. Bir de göz kırpma işareti koyuyor. Göz kırpma işareti de mi otomatik düzeltildi acaba?
Sonunda anladım amacını! Başkanım hayali düşmanlar icat ederek saflarını sıklaştırmaya çalışıyor. Vayy seni gibi kara-yağız toros çocuğu seniiii. O zaten bunu hep yapıyor da biz de yiyorduk işin aslına bakarsan. Her seçim zamanı geldiğinde, daha baştan aday olacaklar için "Cemiyetimizi ele geçirmek isteyen zihniyet var. Bunlar bir yere gitse, valinin yanında, bakanın yanında nasıl davranacaklarını bilmezler. Temsil edemezler. Cemiyetimizin kazanımları var. Bunları çar-çur edecekler. Bizim kurumsal kimliğimizin daha iyi oturması için bir dönem daha yapmam lazım" diye boş yere demiyordu.
Sayın Başkanım Mevlüt Yeni'nin şekerinin iyice yükseldiğini bu nedenle psikolojik olarak duygu dalgalanmaları yaşadığını düşünüyorum. Duygu-denge problemi yaşayan bir insandan sağlıklı kararlar alınması beklenemez. Bu nedenle değerli başkanıma acil şiafalar diliyorum.
Ama Antalya Gazeteciler Cemiyeti onun duygu dalgalanmalarına bırakılmayacak kadar değerli bir kurumdur. Bizim cemiyetimizin onur kurulu, kurucular kurulu var. Eminim meslek büyüklerimiz Kurucular Kurulunda olan ağabeylerimiz bu konuyla ilgili bir adım atacaklardır.
NOT: Sayın Mevlüt Yeni, yazılarımda eleştirerek yerin dibine soktuğum birisinin hakkını size karşı savunmak zorunda bıraktığınız, bir kadın gazeteciye küfür ettiğiniz için sizi LANETLİYORUM.
Kendinize destek bulmak için bizleri yani üyelerinizi işadamlarına şikayet etmenizi, YADIRGIYORUM
Adam gibi özür dilemeyerek biz kadın gazetecileri size karşı eylem yapmak zorunda bıraktığınız ve İstifa etmeyerek üyesi olmaktan onur duyduğum Antalya Gazeteciler Cemiyetinin prestijini yerlere çaldığınız için sizi KINIYORUM
Meslek büyüğümüz Güngör Türkeli vefat etmiştir. Mesleğimizin yüz akı olan Güngör ağabeye Allahtan rahmet diliyorum