Dün kısa adı OSB olan Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sayın Ali Bahar'ın Atik'de düzenlediği  basın toplantısına katıldım. 
Ben yine her zamanki gibi üst düzey insanlara özgü! kağıt bardaktaki kahvemle birlikte arz-ı endam eyledim. Sevgili meslektaşım OSB Basın danışmanı Can Yücel'in bir orkestra şefi gibi basın toplantısına katılan gazetecilerle ilgili ahengi ve uyumu yönetmesiyle muhteşemdi.

Toplantıya katılıyorum ama konu ne bilmediğim için, etrafıma bakınıyorum. Masada bir katalog şeklinde bir kitap var. İncelemeye başlayınca, olayı anladım. 

OSB'nin yıllardır süren bir ekspertiz sıkıntısı varmış. Yatırımcılar bankadan kredi filan çekecekleri zaman veya yatırımla ilgili sıkıntılarda kredibilitesini OSB'deki fabrikalarıyla ilgili eskspertiz raporları hazırlıyorlar.  Buna göre bir bankanın eskpertizi geliyor, OSB'de büyük bir firması olan işletmeye. Bakıyor, duvarı var, damında sacı var diye, metrekaresi 500 lira verip geçiyor. Böyle olunca fabrikanın içindeki milyon dolarlık makinalar, işletmenin diğer varlıkları sadece binanın içinde gömülü kalıyor. 

"Ekspertiz terörü" diye bir başlıkla ilk olarak Ali Bahar bu konuyu yerel medya ile paylaşmış, ardından devamı gelince BBDK Başkanıyla görüşmeye kadar varmış iş. Sonunda haklı mücadelelerini kazanıp, önce arsa metrekaresini yükseltip, ekspertiz raporlarına iş makinaları da sokularak iş insanlarının ellerini rahatlatacak kredibilitesi yükselmiş. 

Ali Bahar, "Bu yeterli değil elbette. Zira OSB dışına çıkın, bitişikteki arazi metrekaresi bin 500 lira, ama OSB içine girince 856 lira. Konuyla ilgili çalışmamız devam ediyor" dedi. 

OSB'YE TEKNOPARK
Bahar ayrıca OSB'de Teknopark kuracaklarını açıklayarak "Türkiye'de örneği yok. 30 arazimizi Teknopark için ayırdık. Yani 30 yeni işletme anlamına geliyor. Burada 140 Ar-ge merkezi kurulacak. İşte inovasyon budur" dedi. 

Bahar ayrıca yeni kurulacak fabrikalar için iş istihdamınında sağlanacağını belirtirken, "Antalya'nın iş istihdamını OSB yüklenmiştir. Tespit ettiğimiz verilere göre işçi bakımından neredeyse yarısı OSB'deki fabrikalarda çalışıyor" dedi. 

YAPMAYIN ARKADAŞLAR!

Sayın Bahar bunları anlatırken, birden benim oturduğum masanın arka tarafında bir gerginlik oldu. 

Meğer eski basın mensuplarından birisi, yani emekli olup, elini ayağını camiadan çekmiş birisi daha gelmiş basın toplantısına. Nerden haber aldıysa artık!. Kahvaltı sırasında çayı masaya geç geldi diye, garsona atarlanıyor. 

Kişilik ve karakter çok önemli. Yapmacık mütevaziliğin arkasına ne kadar gizlemeye çalışsan da, hiç ummadığı bir yerde kibir ortaya çıkıveriyor. 

Şöyle bir baktım salona, kendisini basın mensubu olarak konumlandıran bir kaç kişi eşini koluna takmış kahvaltılı basın toplantısına gelmiş. Akşamdan atıştığı hanımına; gönlünü almak için  "Seni yarın dışarda kahvaltı yapmaya Tenis İhtisas klubüne götüreceğim" demiş galiba. 

Nasıl olsa böyle basın toplantılarının yapıldığı lüks mekanlarda  "Acaba kimsiniz ve ne iş yaparsınız?" diye sormuyorlar.  Nasıl olsa,  salona buyur edilip, hürmette bulunuyorlar. 

Ben olsam, evde çoluğu çocuğu bırakmaz, onları da getirirdim.