Antalya Sanayiciler İşadamları Derneği (ANSİAD) önceki gün bir otelde gerçekleştirdiği toplantısında Akdeniz Üniversitesi (AÜ), Süleyman Demirel Üniversitesi önlisans, lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin ürettiği dereceye giren projeler için plaket verdi. Plaket töreninin ardından ANSİAD'ın konuğu olan AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal üniversitelerin şehir için önemi ve sanayi sektörü ile olan ilişkiler hakkında açıklamalarda bulundu. Ünal, " Akdeniz Üniversitesi Antalya şehri için önemli bir konumda. Antalya’da turizm ve tarım çok önemli olduğu için üniversite biraz geri planda kalsa da, yine de şehrin lokomotiflerinden bir tanesi konumunda. 24 fakülte, 75 bin civarında öğrenci, 7 enstitü, 3 yüksekokul ve 2800 idari ve akademik personelle öğretim veren bir kurumuz. Ankara için üniversitemiz oldukça önemli bir konumda. Dünyanın sosyo ekonomik gelişmiş şehirlerine baktığımızda hizmet sektörünün ve ileri teknoloji ürünlerinin ön planda olduğunu görüyoruz. Bu şehirler nitelikli insan gücünün çekim merkezi haline gelmekte. Bir şehir ülkeyi bile dönüştürebilmekte. Antalya’daki üniversiteler bunu yapabilecek konumdalar. Üniversite, sanayi işbirliğinin devlet strateji ve politikalarına yansıdığını artık görebiliyoruz" dedi.

Ekonomik değer orta gelirde
Türkiyenin ekonomik durumunu ve ekonomi için bazı sektörlerin önemine değinen Ünal, "Ülkemiz bugüne kadar yarattığı ekonomik değeri orta gelir seviyesine kadar taşıdı. Burada inşaat, tarım, turizm gibi sektörlerin haricinde diğer sektörlerde bizim orta gelire ulaşmamıza katkı sağlamıştır. Özellikle son 10 yılda bu çabaların somut sonuçlarını gördük. Bunu daha iyi seviyelere taşımak, güçlendirmek için 9. Ve 10 kalkınma planlarında ar-ge’ye dayalı büyüme planına üniversite, sanayi iş birliğine geniş bir yer verildiğini sizler de bizim kadar bilmektesiniz. Dolayısıyla bu üniversite, sanayi işbirliği esasında devlet politikası haline getirildi. 9. Ve 10. kalkınma planları, ar-ge reform paketi, üretim  reform paketiyle üniversite, sektör işbirliğine büyük vurgu yapılmakta. Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi, TÜBİTAK, KOSGEB, ar-ge ve inovasyon destekleri gibi çeşitli enstrümanlar devreye alınarak sanayi, üniversite işbirliğinin gelişmesi hedeflenmektedir. Bizim buna yönelik bir stratejik planımız var. Öncelikle disiplinler arası ortak araştırma ve çalışma alanlarının güçlendirilmesi, üniversite, sektör ar-ge ve yenilik kaynaklarını arttırmaya yönelik  çalışmaları ticari ürüne dönüştürmek diye sıralayabiliriz" diye konuştu.

Ticari ürün konusunda sıkıntı var
Yeni ürün üretme konusundaki eksikleri anlatan Rektör Ünal şöyle konuştu: "Esasında bizim ticari ürüne dönüştürme konusunda ciddi manada bir eksiğimiz var. Şöyle ki bizim kendi üniversitemizde bile gerçekten çok ciddi manada  yeni ürün, patent girişimi veya patentlerin alınması gerçekleşiyor fakat ne yazık ki bu bir ticari ürün haline dönüşemiyor. İşte bu noktadaki tıkanıklığımızı aşmamız gerekiyor. Biraz evvel çocuklar çok güzel sunumlar yaptılar onlardan kaç tanesi bir ticari kazanım haline gelir hep birlikte göreceğiz. Üniversitemizde  ar-ge kapasitesi yüksek değerli akademisyenlerimizin istihdam edilmesini sağlamak için atama ve yükseltme kriterlerimizde çok ciddi manada yükseltme yaptık. Araştırma alt yapımızı son yıllarda güçlendirdik. Hem üniversite hem sanayiye yönelik yasal düzenlemeler, destek ve teşvikler bizim uzun yıllardır hissettiğimiz üniversite, sanayi işbirliğini güçlendirdi. Ancak tüm olumlu gelişmelere karşın daha çok uzun yıllar ve süreç var.Gelişmiş bir ülke olabilmemiz için ihracatı arttırmamız gerekiyor. Bunu sağlamanın bir parçası da üniversite, sanayi işbirliğinin  yapılabilmesi. Ar-ge’yi, ülkemizde gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığımızda oransal olarak farklılıklar olduğunu görüyoruz. Yurt dışında özellikle özel sektörde ar-ge çok daha önemli bir konuma sahip. Bizde ise daha çok kamu ve üniversitelerde ar-ge çalışması yürütülüyor. Ama bu oran her geçen gün özel sektör lehine yükselmekte."

200'ü aşkın proje sergiledik
Üniversitelerin ve akademisyenlerin amaçlarını dile getiren Ünal sözlerini şöyle bitirdi: "Üniversite akademisyenleri bilimsel araştırma yapar, akademik çalışma yapar, ürün üretir ve bu ürünün ticarileşmesini ister. Üniversitelerin kurulum amacı öncelikle eğitimdir, ancak araştırma ve geliştirme de bizim bir fonksiyonumuzdur. Akademisyenlerimizden beklentimiz ülkemizin teknolojik açıdan gelişmesine katkı sağlamalarıdır. Önümüzdeki dönemlerde özellikle bilgi teknolojileri, yapay zeka, dijital iletişim ve biyo teknolojik alanlarda yaşanan gelişmeler dünyadaki ekonomik gelişmeleri sarsıcı şekilde etkileyecektir. Zaten günümüzde bu saydığım alanlarda ileri olan ülkeler gelişmiş ülkelerdir. Bizim üniversiteler olarak hedefimiz bu konuda ülkemize gereken katkıyı sağlayabilmek. Üniversitemiz sizin de bildiğiniz gibi araştırma, geliştirme konusunda üzerine düşeni yapmaktadır. Üniversite, sanayi birliği iş konusunda bizim 3 tane lokomotif bölümümüz var, bunlar Teknokent, Akdeniz Üniversitesi Teknoloji Transferi Ofisi ve Akdeniz Üniversitesi Girişimcilik ve İş Geliştirme Uygulama Araştırma Merkezi. Akdeniz Üniversitesi Teknoloji Transferi Ofisi birçok projeye imza attı ve atmaya devam ediyor. Bunları ar-ge projeleri, akademik projeler ve kurumsal projeler başlığı altında sıralayabiliriz. Şu zamana kadar iki yüzü aşkın proje sergilenmiştir. Teknoloji portföyümüzün yıllara göre dağılımına bakacak olursak patent sayımızın ne kadar çok olduğunu görüyorsunuz. Patentlerin büyük bir kısmı çeşitli fuarlarda veya devletin çeşitli kurumlarınca ödüllendiriliyor." Toplantı sonunda ANSİAD Başkanı Sadi Kan AÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Ünal'a plaket verdi. Mahsum ALTAŞ