“Yazsan olmuyor, yazmasan olmuyor hakim bey” türkü dizelerindeki sözler hesabı, söylesen olmuyor, yazmasan olmuyor.

Muratpaşa Belediye Başkanı Sayın Ümit Uysal’ın, şapkasından son olarak belediye binasını satışa çıkarmasını biliyorsunuz.

Normal şartlarda “Biz bu binayı yıkıp, yerine 15 katlı bir beton yığını hazırlayacağız. Altta Terracity gibi büyük bir alış-veriş merkezi, üstünde residans olacak. Ortada çok büyük ama herkesin ağzınızın salyası akacak kadar rant var. Şimdi belediye binamız içinde deyip kamuoyunun gazını alıcaaaaz. Sonra Lara uzak kalıyor deyip, belediye binasını başka bir yere yapıcaaaaz” dese olmaaz.

Ama bunu öyle janjanlı, öyle çok acil ihtiyaçmış ama büyük fedakarlık içinde bir mucize gerçekleştirecekmiş gibi anlatıyor ki, içinde bu işe karşı gelecekleri sabotaj yapmakla suçlayan soslarıyla süslenmiş cümlelerle anlatıyor ki, zannedersin çok iyi bir şey yapıyor.

Sayın Uysal , “Antalya’ya dünya standartlarında bir belediye hizmet binası kazandırmayı hedefliyoruz. Binanın, bulunduğu alanda yüzde 30'luk destekleyici ticari alan oluşturularak bu ekonomik kriz koşullarında yapacağız. Niye bazılarını çok rahatsız ediyor? Etmemeli. Bunlar kamusal zorunluluktan doğan ve hizmet kalitesini yükseltecek, Muratpaşa'nın layık olduğu şeyler” diyor.

Belediye binasının İnşaatın 11 yıl, büyük bir kısmı karkas olarak bekletildiğini aktaran Başkan Uysal, “Binamız, hizmet kalitesi ve güvenlik açısından çok yetersizdir. Hizmet binamız ticari aksın üzeridir. Özel sektörün ticari bina yapmasında sorun olmuyor da kamu yapınca kim, niye rahatsız oluyor? Toplumun malı olunca ucuz mu oluyor? Yani toplum yapamaz, öyle mi? Toplumun malı olunca, ticari aks üzerine ticari fonksiyon getiremez. Nitelik sorunu yaşayan binalarda kamu hizmeti vermeye çalışacağız. Özel mülk olunca 25 katlı, 30 katlı hatta büyük kentlerde 60 katlı olacak. Ama kamu mülkü olunca, toplumun malı olunca ‘Neden 15 oldu?’ denecek. Yani bir garip bir mantık var. Kamu yararını sabote etmesinler” Diyor.

Hay ağzına sağlık!

Sayın Ümit Uysal “Lara gibi güzel bir semtin kalbine dikcez 15 katlı akıllı residansı. 1+1 daireyi bile satarız bilmem kaç milyona. Yok rant varmış, yok 15 katlı bina olur muymuş, yok altı alış veriş merkezi, yok şu, yok bu, çevrecilik-şehircilik falan-filan. Tekerimize çomak sokmayın, Bakın işinize lan” demiyor da kibar adam “Kamu yararını sabote etmeyin” diyor.

Bu arada anlı-şanlı çevrecilerden, Mimarlar Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Baro’nun çevre komisyonu, en önemlisi Kent Konseyi, kendisini partili veya sempatizanı veya sol tandanslı muhalif gazeteci statüsü verenler tam siper olmuşlar ve gıkları çıkmıyor.

Bu kadar mı korkuyorsunuz, çekiniyorsunuz Ümit Uysal’dan.

Çünkü aklıma başka ihtimal gelmiyor da!

Konyaaltı’na 17 katlı Fenix binası yapılırken yeri-göğü inletenler nerdesiniz?

CHP’nin en fazla sesi çıkan elit tabanına şirin gözükmek için, müzik dinletileri, kokteyller, çalıştay adı altında organizasyonlar, engelli çocuklar ve aileleri için hazırlanan ama artık CHP’li elitlere sabah brançları, akşamları ise sıcak şarap geceleri düzenlemeyen Semih Esen’i aylarca çarmıha gerenler, diliniz boğazınıza mı kaçtı.

Eğer Muratpaşa Belediyesinin başında kudretini göstermek için sosyal medyaya koyduğu hemen her fotoğrafta bacaklarını bir metre açarak poz veren Ümit Uysal gibi bir belediye başkanı olmasaydı, eğer yeni seçilen başka bir CHP’li belediye başkanı olsaydı veya es kaza Ak Partili bir belediye başkanı olsaydı, ağızlarından salyalar akarak saldırıp, “Sata sata doymadılar. Kreş yerlerini, okul alanlarını yandaşlarına satıyooooor. Belediye binasını satıyoooor. Rantçı, cebine ne kadar para indirecek? İnşaatı kime yaptıracak? Hangi yandaşa kaç milyon dolar kazandırıyor. Kendisine ne kadar rant elde edecek?” diye mavi gökyüzünü ona dar ederlerdi.

Ya CHP il Başkanlığı ne yapardı?

Ak Partili bir belediye başkanı aynı şeyi yapmış olsaydı CHP İl Başkanı Nail Kamacı başkanım, ardı ardına basın açıklamaları yapar. Halkı sokağa dökmeye çalışırlar, her gün o belediyenin önünde basın açıklaması yaparak “Şehrin en güzel alanına, dünya mirası Lara’ya 15 katlı-20 katlı o hançeri sokturmayacağıııız. Yaptırmiceez” diye ün’ünün çıktığı kadar, hançeresini yırtarak bağırırdı.

Yalan mı?

Ama emin olun bunların hiç birisi yaşanmayacak.

Çünkü orada CHP elitlerinin, Mimarlar Odası, Çevre Mühendisleri Odasının, Antalya Baro’sunun, Kent konseyinin ve basınımızın güzide ama kendisini muhalif tanıtan tüm basın mensuplarının iki dudağının arasından çıkacak bir söze kurban olacakları Ümit Uysal ismi var.

Onlara göre , O ne derse doğrudur. O ne yaparsa en doğrusunu, en güzelini yapar. Sütte hile var, onda yoktur. Örgütçüdür, kamuyu düşünür, asla aklının bir köşesinden bile raht geçmez, o muhteşemdir, o en bilgilidir. En iyi o konuşur, en güzel gitarı o çalar” falan filan uzar gider methiyeler.

NOT: Muratpaşa Belediyesi Basın bürosunun sevgili temsilcileri, Merdan Yanardağ’a söyleşi yapmak için belediyenin kasasından veya iştirakçi şirketlerinden ne kadar ücret ödendi?

Benim duyduğum bir rakam var ama.

Yarım saatlik, bir saatlik 15-20 kişinin katıldığı söylenen bir söyleşi için verildiği iddia edelin o ücret ile kaç işçinin maaşı ödenirdi?

Kestane kebap-acele cevap