Geçtiğimiz günlerde CHP’nin tüm belediye başkanları genel merkezde toplandı biliyorsunuzdur. Genel Başkan Özgür Özel özellikle yeni seçilen belediye başkanlarına mütevazilik ve kibirden uzak durmaları konusunda uyarılarda bulunmuştu.

Hah işte o toplantıda CHP’nin içindeki argo tabirle koparma işini iyi bilen yengeçler, taze belediye başkanlarını kıskaca almışlar.

Ankara’da genel merkezdeki dostlarla sohbet sırasında anlattılar, bazıları gerçekten çok çok komik şeyler.

Mobilyacı yengeçler özellikle Ak Partiden CHP’ye geçen belediyelerde “Altın varaklı, osmanlı tarzı döşenmiş makam odalarında CHP’li modern bir belediye başkanı oturamaz. Bu nedenle makam odalarının tefrişat işini almaya kalkıyorlar.

Bilişimci yengeçler teknoloji üzerinden yürüyüp, belediyeye yazılımlar satmaya çalışıyorlar.

Hukukçu yengeçler “Portföyümüzde olsun” ayağı ile belediyeden hukuk işlerini almaya çalışıyorlar.

Yani bu liste uzayıp gidiyor arkadaşlar. Kabzımal yengeç de tutmuş belediyeye zerzevat satmaya çalışıyor sizin anlayacağınız. Bazıları işi koparmış, bazıları önümüzdeki günlerde görüşmeler yapmak üzere randevulaşmışlar.

Pazarınız bereketli ola diyelim.

Hani Sayın Özgür Özel “3 ayda bir, belediye başkanlarımızla ilgili performans değerlendirmesi yapacağız” dedi ya.

Bizim Antalya’daki bazı yengeçler ise genel merkezin kapısını aşındırıyorlarmış.

Bizim yengeçler “Belediye başkanları, belediye çalışmaları, çalışanları ile her şeyle ilgili ben gönüllü olarak denetleyeyim, size tarafsız rapor hazırlayayım” diyorlarmış.

Bu yengeçler üç-beş değil ha, epey isim saydılar.

Özellikle yeni seçilen CHP’li belediye başkanları “Genel merkez bana görev verdi. Yaptığınız her şeyle ilgili rapor hazırlayacağım. Sizi denetleyeceğim” filan diyen olursa yemeyin. Genel merkez hiç kimseye böyle bir görev vermedi.

Ha bunlar kendi kafalarına göre rapor hazırlayıp, genel merkezde kime yakınlarsa onlara sunabilirler. Ama dikkate alınmayacağının şimdiden bilgisini vereyim. Zaten yıllardır gönüllü rapor hazırlayanlar, dosya oluşturanlar zaten hep vardı.

Bizim yengeçlerin amacı taze belediye başkanlarından nemalanmaktan başka bir şey değildir.

NOT: Mesut Kocagöz'le ilgili pazartesi yazdığım yazıya gelen tepkilere toptan cevap vereyim. Antalya camiasında "Mesut Kocagöz yalnız değildir, yanındayız. Mesut Kocagöz hukuksuz tutuklandı" dememek kabahat gibi algılanmaya başlandı. Biraz itidallı bir yorum karşısında çılgına dönenleri anlamakta zorlanıyorum.

Mecburmuyum kardeşim hukuksuz tutuklandı diye yazmaya?

İnsan olarak Mesut Kocagöz’ün tutuklanmasına gerçekten çok üzüldüm. İnsani boyutta bakarsak olaya Kocagöz’ün başına gelenler büyük bir talihsizlik. Hep diyorum bir daha söyleyeyim. Cezaevinde 1 saat tutuklu kalmak bile 1 yıla bedeldir.

Kocagöz yalnız değildir diye sosyal medyada yaygara koparanlara değil, Allah Sayın Kocagöz’e ve ailesine dayanma gücü versin.

Ama ortada bir ölüm ve onlarca yaralanan, yüzlerce de psikolojisi bozulmuş insan var. Ölen kardeşimizin de ailesine Allah bu acıya dayanma gücü versin.

Mesut Kocagöz’ün adaylığını YSK’nın kabul etmesinde hiçbir sakınca yok. Çünkü Kocagöz bir Anonim Şirket müdürü. YSK’ya göre bu görevinden istifa etmesine bile gerek yok olduğunu tüm hukukçular biliyor. Belediyenin şirket müdürlüğü devlet memuru olarak kabul edilmiyor. YSK devlet memurlarının zamanında istifa edip etmediğine bakıyor.

Olayı soruşturan savcılık ise kazanın olduğu tarihte sorumlu şirket müdürü kimdir ona bakıyor.

Farkındaysanız, bakımı yapan şirketin müdürü de tutuklandı.

Sayın Kocagöz’ün tutuklanmasını eleştirebilirim, buna karşı koyabilirim ama tutuklamaya sevk eden savcı ile tutuklamayı gerçekleştiren hakimleri eleştirmenin dozunu kaçıran gazetecilerden olmayacağım.

Kendilerine dava açılması için yardıran bazı arkadaşların bana göre iki amacı var.

İlki Mesut Kocagöz eninde sonunda tahliye olduğu zaman “Bak ben sana destek olmak için neler yazdım neler. Senin tutukluluğunun hukuksuz olduğunu her gün dünyaya duyurdum” diyerek Kocagöz’den beklenti içine gireceklerdir.

İkincisi ise olayı soruşturan savcı ve hakimlere böyle fütursuzca saldırarak kendilerine dava açılmasını sağlamak.

Bu konuda cidden kuvvetli şüphelerim oluşmaya başladı.

Artık hakarete varan yazıların ardından kendilerine savcılık soruşturma başlatırsa, CHP camiasında demokrasi havarisi gibi görünecekler.

Emin olun bu soruşturmayı ballandıra ballandıra, üzerinde tepine tepine kendilerine gelir kapısı yapmazlar ise ben de bir şey bilmiyorum.

İşte benim böyle bir amacım olmadı ve olmayacaktır.