Dün yörük olarak, Antalya’nın yerlisi olarak partiler tarafından ötekileştirdiğimize dair yazıya eleştiriler, tepkiler geldi.
Konuyla ilgili olarak çok yakın arkadaşlarım dahil eleştirileri kabul ettim.
“Biz gelmeseydik, Antalya’da aç kalacaktınız. Parayı biz size kazandırdık. Biz geldik Antalya gelişti. Irkçılık yapıyorsun. Sanki yörükler üstün ırkmış gibi faşistçe konuşamazsın” minvalinde de dokundurmalar, şakayla karışık sataşmalar olmadı değil.
Hele yörüklüğü aşağılayan, çocukluğumda ilk okulda bize söyledikleri en eski tekerleme “Yörük ne bilir bayramı, lak lak içer ayranı” esprisini güncelleyerek “Yörük ne bilir siyaseti, anca yapar ağlamayı” diyerek mesaj gönderen arkadaşıma ne diyebilirim ki?
Benim yörüklüğümle övünmem ırkçılık, onun bu yaptığı ırkçılık değil!
Bakın ben Antalya’lı olarak, yörük olarak partiler tarafından bizim yok sayılmamızdan bahsettim. Ve itirazım Antalya’da Antalya’lı olarak bizi bu memleketin insanı yerine koymayanlaradır.
Ama ağzım açılırsa ağır konuşurum.
Şimdiki sözlerim, bana mesaj gönderenleredir veya içinden bunları geçirenleredir.
Madem o kadar zengindiniz, bize para getirdiniz, sizin sayenizde para yüzü gördük.
Ne vardı kendi memleketinizde?
Baba ocağınızın suyu mu çıkmıştı?
Kalsaydınız.
Kırmızı dipli mumla mı davet ettik de atar yapıyorsunuz bana?
Para kazandırmış Antalya’ya?
Hadi oradan, yağmaladığınız dağımızı, taşımızı, ovamızı, tarihimizi niye söylemiyorsunuz?
Yörüklüğümle övünme konusunu faşistçe bulan arkadaşıma ise en güzel cevabı hayranı olduğum İlber Ortaylı veriyor. Youtube’den mutlaka izleyin.
Doğulu olduğu şivesinden anlaşılan genç bir kardeşimiz söyleşi sırasında İlber Ortaylı’ya “Dünyada Türklerden başka ecdadını yere göğe sığdıramayan başka bir ırk millet yoktur. Ne yazık ki uydurdukları bu yalana yine kendileri inanıyorlar.” diyor.
Ortaylı’dan tarihi cevap, “Her millet kendi ırkıyla övünür. Git Fransaya’da gör nasıl övündüklerini hem öyle bir övünüyor ki, sadece Fransız veletler değil Türkler bile Fransız oluyorlar orada. Bir arkadaşım çocuğunu Fransız okullarına göndermiyordu. Neden Fransız okuluna göndermiyorsun diye sordum ‘Ben Fransız milletçisi çocuk yetiştirecek değilim’ dedi. Bütün milletler yapar bunu. Kominist Rusya Macaristan yapar. Alamanlar, yapmaz görünür. Ama alasını yapar. Yani bunu yapmanın usulü erkanı vardır. Onun için diyoruz rafine tarih, rafine edebiyat. Dünya edebiyatı okuyun diye. Türkiye’de Türk milletçiliği yapmak istemeyen, padişahlar için ‘bana ne benim padişahım değil ki’, diyen varsa, onlar da kendi ecdadını aynı şekilde övüp, okumak öğrenmek zorundadır. Böyle el alemin kimliğini tahrif etmekle, kendi kimliğini çizemezsin. Kendi kimliğini çizmek için kendi tarihini, kendin yorumlayacaksın” der.
Ben kendi kimliğim ve ırkımla övünüyorum ama asla başka bir insanın kimliğine, ırkına laf etmiyorum. Tam tersine saygı duyarım.
Eğer ben dünyaya İngiltere’de ama bir Anglo-sakson veyo norman olarak dünyaya gelmiş olsaydım. Damarlarımda akan sakson veya norman kanıyla övünürdüm.
Bu kadar basit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.