Gündemimiz seçim oldu. 3 aydır yatıyoruz seçim, kalkıyoruz seçim. Valla burnumdan taşıyor artık seçim.
Biraz da Antalya gündemine bakalım.
Bu gün zanaat öğrenmeye çalışan gençlerin sorunlarından birisiyle başlayalım.
Geçenlerde Berberler Odası Başkanı Yüksel Uzun’la bir araya gelip, çay içerken isyan ediyor, “Gençlerimizi gönderecek okul bulamıyoruz. Okul var ama kayıt yapmıyorlar. Gençler okul okul geziyorlar” dedi.
Şaşırdım, “Berberler odasının öğrencilerin okuluyla ne alakası var. Sana ne gençlerin öğreniminden sen berberlerine baksana?” dedim.
Verdiği cevap karşısında ne kadar haklı olduğunu anladım. Çenemi kapatıp, şikayetlerini dinleyerek not etmek zorunda kaldım.
Olay şudur: Kısa adı MESEM
Mesleki Eğitim Merkezi diye bir okulumuz ve eğitim sistemimiz var. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 34 alan ve 184 meslek dalında ustalık ve kalfalık eğitimi veriliyor ve bu eğitimi alan gençler lise mezunu sayılıyor.
2019 yılında Mesleki Eğitim kanununda yapılan değişiklik ile çıraklık-kalfalık yapan gençler haftanın 1 günü MESEM’e gidip oradan da eğitim aldıktan sonra lise mezunu olmasına olanak sağlanınca Meslek Lisesinde okuyan gençlerin çoğu daha cazip olduğu için okuldaki statüsünü değiştirip, hem çıraklık yapıp para kazanmaya hem de bu sisteme dahil olmuşlar.
Gençler hem lisede okumuş oluyorlar, hem kalfalık ve çıraklık yaparak para kazanıyorlar.
Ne güzel değil mi?
Ama sıkıntı şurada her yerde bu okullar ve eğitim merkezleri var ama ne meslek öğretmenleri, ne usta öğreticileri, ne de öğrencinin devam ettiğine dair evraklarını düzenleyecek personel var.
Bu nedenle MESEM adı altında eğitim veren Antalya’daki bir çok okul yönetimi konuyu kısaca şöyle çözmüşler. İddiaya göre kayıt yaptırmaya gelen öğrencilere ya bölümümüz yok diye kayıt açmıyorlar veya kontenjan doldu” diyorlarmış.
Tıpkı elektrikçi, mobilyacı, metal, motor, kuyumculuk, terzilik gibi onlarca meslek erbabı gibi berberler de çıraklarını MESEM’e kayıt yaptırmak için bu sorunla karşılaşınca doğal olarak üyeler meslek odası başkanı olarak Yüksel Uzun’u arıyorlar ve “Yahu benim çırağı MESEM’e kayıt yaptıralım” diye yardım istiyorlar.
İşte berberler odası başkanının isyanı burada başlıyor. “Çıraklarımızı gönderecek okul bulamıyoruz. Çocuklar okul okul geziyorlar, kayıt yapmıyorlar. Kimisi meslek öğretmeni yok, kimisinde bölüm açmamışlar, kimisi kontenjan doldu, kimisi başka bahaneler ile çıraklarımızın kaydını yapmıyorlar. Kepez Belediyesi ile Milli Eğitim İl Müdürlüğü arasında protokol imzalanmış, Mısır çarşısının arkasında MESEM merkezi var. Merkezde bir müdür, bir de müdür yardımcısı atanmış. Ne öğrenci, ne öğretmen, ne de faaliyet var. Akşama kadar bir müdür ile müdür yardımcısı orada mesai dolduruyorlar. Burasının faaliyete geçmesi lazım. Usta öğretici, öğretmen ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapılması lazım. Okullar şimdi kapanıyor ama gelecek yılın işlemleri yaz boyunca hazırlanıyor. Bu sorunun Antalya’da çözümlenmesi gerekiyor” dedi.
Ben bilmem, merkez bilir.
Bu sorun sadece berberlerin sorunu değil, terzilerin, kuyumcuların, tamircilerin, kaportacıların, mobilyacıların, elektrikçilerin yani her meslek grubunun sorunu.
Kepezdeki mısır çarşısının arkasında yer alan MESEM’de öğrenebildiğim kadarıyla sadece turizmle ilgili bölüm var. Başka bölüm açmamışlar.
Neyse Milli Eğitim tarafının da bu konuda sıkıntıları var anladığım kadarıyla. Kanuna ve talimatlara göre uygulamak zorunda kaldıkları bir prosedür var. Yönetmelik veya kanun çıkıyor ama alt yapı hazırlanmayınca elbette sorunları da beraberinde getiriyor.
Daha önce bildiğim kadarıyla çıraklık ve kalfalık eğitimi ve belgeleri için eski sanayideki çıraklık eğitim merkezi bu işlemi yapıyordu. Devamında her meslek lisesi bölüm açarak bu işlemi yapıyordu. Mesela Aksu Mesleki Teknik Anadolu lisesi, Akdeniz Sanayi Sitesi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi gibi meslek liselerinde bu işlemler, belgelendirmeler yapılıyordu. Şimdi her yere bu yetki verildi ama bölüm yok, öğretmen yok.
Yani ne alt yapı müsait ne üst yapı buna izin verebiliyor.
Öğrenebildiğim kadarıyla yeni sanayi sitesinde mevcut olan mesleki ve teknik lisesinde ihtiyaç olan teknik bazı eğitimcilere sahip ama orada da bu işle ilgili bazı kooperatif başkanları ve milli eğitim camiasından olmayan bazı yetkililer bunu istemiyorlarmış. Gerekçelerindeki saikleri bilemem ama yanlıştır.
Yapmayın!
Bazı meslek gruplarına yönelik çıraklık ve kalfalık eğitim merkezlerinin açılmasına Milli Eğitim’e ait okullarda açılmasını istemeyenlerle, engelleyenlerle ilgili başka şeyler akla gelebilir.
Zira bu iş öyle bir ranta dönüştü ki, milli eğitim onaylı mesleki sertifikalar veren yerler türemeye başladı. Bu iş ranta dönüşmeye başladı.
Ne yapsın gençler, Milli Eğitim Okullarında mesleki eğitim sertifikası alamayınca özel firmaların açtıklarına bazıları astronomik olabilecek rakamlarla kendilerini belgelendirmeye çalışıyorlar.
Ben dile getirdim, sorun topunu yetkililere attım. O topla ister oynasınlar, ister kaleye atıp gol yapsınlar.
NOT: Dün yazdığım bölge müdürleriyle ilgili yazımın ardından bu gün İl Sağlık Müdürü Op. Dr. İsmail Başıbüyük’ün görevden alındığına dair bilgi geldi. Ben demiştim demeyi seviyorum. Bazı bölge müdürleri ve orta boy yetkililer için diyorum bunu “Geliyor gelmekte olan.”
Ne diyelim. Hayırlısı neyse o olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.