İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.
Biliyorsunuz geçtiğimiz haftaya Sedat Peker’in açıklamalarında yer alan Konyaaltı’ndaki minicty parkının belediyeye devredilmesiyle ilgili açıklamaları Antalya siyasetini şöyle bir yokladı geçti.
Önce ABB Eski Başkanı Sayın Menderes Türel’e hafiften bir yüklenme yapıldı. Ama Gazete graffiti’den Ali Taş kardeşimize Türel’in yaptığı açıklamadan sonra özellikle sol cenahta kimsenin ağzını bıçak açmadı.
Sayın Türel açıklamasında kısaca, minicty’nin CHP’li Bekir Kumbul tarafından tahsis edildiğini ardından Mustafa Akaydın döneminde ise Erkan Karaçayır’a kiralandığını açıkladı. (Açıklamanın tamamını Gazete graffiti’den okuyabilirsiniz)
Elbette, Karaçayır’ın kim olduğunu, burada çıkan tantanalardan filan bahsetmedi.
Ben bahsedeyim size azıcık!
Erkan Karaçayır Antalya’da arazi mafyası olarak mahkeme tarafından tescillenmiş bir isimdir! Ve bu gün emlak zengini olarak Antalya’da yaşamaya devam etmektedir.
Kendi ifadesiyle Ankara’da Ülkücü camiada yetişmiş birisi. 90’lı yılların sonunda Side’de bir barda koruma olarak görev yapmış. Şimdi çoluk çocuk sahibi, oradan neden ayrılarak Antalya şehir merkezine geldiğinden bahsetmeyelim.
Devamında Antalya’da Haritacılık ofisi sahibi Mustafa Küçükkulaksız ile tanışıyorlar. Küçükkulaksız o dönem Çalkaya’nın parselosyan ve haritalama işlerini yapıyor. O dönem Çalkaya bakir bir alan.
Erkan Karaçayır, Mustafa Küçükkulaksız ve o dönem Refah Partisi Çalkaya Belediye Başkanı olarak karşımıza çıkan Süleyman Yılmaz’la birlikte üçlü olarak koordineli bir şekilde resmen Çalkaya’yı hallaç pamuğuna çevirdiler.
Onlarca sahte konut kooperatifleri kuruldu. Klasik olarak çaycının bile üzerine kooperatif kurup arsa tahsisleri yaptılar. Bu arada emniyet, adliye kanadı unutulmadı. Polislere, hakimlere-savcılara da kooperatifler kurdurup, arsa tahsisleri yapıldı. Bir araziyi para karşılığında üç kooperatife birden tahsis ettiler.
Bunu ben değil, ünlü Çalkaya mahkemelerindeki kayıtlar, ifadeler söylüyor.
Yüzlerce kooperatif ve onların binlerce mağduru bu şekilde yaratılmış oldu.
Yaklaşık 25 yıl öncesinden bahsediyorum ve o gün Çalkaya bölgesine öyle bir düğüm attılar ki, halen çözülemiyor.
Dönemin efsane Cumhuriyet savcısı Yusuf Hakkı Doğan’ın yaklaşık 1 yıl süren operasyon hazırlığından sonra kooperatiflere arsa işinde, talan edilen arazilerine sahip çıkmaya çalışan, itiraz eden vatandaşların karşısına çıkan arazi mafyası olarak Erkan Karaçayır, dönemin belediye başkanı Süleyman Yılmaz, harita işlerini yapın Mustafa Küçükkulaksız, emniyette koruyup kollayan Emniyet Müdür yardımcısı Ali Okumuş, yazı işleri müdürü, fen işleri müdürü derken yaklaşık 50-60 kişi tutuklandı langırt girdiler cezaevine.
(O dönem Antalya emniyetindeki bütün haritalar Mustafa Küçükkulaksız tarafından hediye edilmiştir)
Birkaç yıl cezaevinde kaldılar, yıllarca süren davanın sonunda hepsi hapis cezası ile cezalandırıldılar. Elbette dışarı çıktıktan sonra bunlar işlerine kaldıkları yerden devam ettiler.
Benim şaşkınlığım ise hayatımda iki defa minicty ve oradaki resterontlara gittim. İlkinde daha arabayı park ederken Çalkaya çetesine üye birisi otoparkta oturuyordu. Davalar sürerken öyle birbirimize alışmıştık ki; selamlaştık içeri geçtim. Yine çalkaya çetesi cüce Mevlüt oradaydı. Ne tarafa baksam çetenin bir üyesini görüyordum ki sonunda Erkan Karaçayır’ı da görünce “Kare tamam” dedim.
Benim şaşkınlığım bu adama burayı nasıl kiraya verdiler?
Bu adam ülkücü camiadan ve Mustafa Akaydın’da Bekir Kumbul’da CHP’li belediye başkanları. Bir araya nasıl gelebildiler diye çok merak etmişimdir.
Gerçi Sayın Akaydın'ın hukuk danışmanı sabıkalı, bir başka danışmanı torbacı çıktı. Aksav'ın başına getirdiği adam tarihe prezarvatif davasıyla geçti.
(Hasan Yeşildağ’da ülkücü camiadan, Erkan Karaçayır’da oradan gelme. Ne var bunda!) demeyin.
Karaçayır’ı oraya restoran açmasına, işletmesini belediye yapıyordu.
Lütfen hatırlayınız Minicity’in yakınına adım atamazken, spor, kültür alanı olarak projelendiren halkın kullanımına açmaya çalışan Ak Partili Menderes Türel’dir.
Şimdi burada eğri oturup doğru konuşalım.
Aynı şeyi yani tahsisi, kiralamayı CHP’li Mustafa Akaydın ve Bekir Kumbul değil de AK Partili Menderes Türel yapmış olsaydı “Arazi mafyasına peşkeş çekti” diye bazılarının Türel’e hakaret etmek için kelime hazineleri yetmezdi.
Söylediklerim doğru mu?
Şimdi olay ortaya çıktı ve hiç kimse tek kelime etmiyor!
Antalya’nın en kıymetli alanını arazi mafyasına kiraya veren CHP'li Mustafa Akaydın yerine Ak partili Menderes Türel olsaydı tamtamlar çalarak yazacak-çizecek çok arkadaş vardı. Şimdi hiç gıkları çıkmıyor.
Sosyal medyada çarmıha gerecek sol cenahın çok değerli klavye trolleri olayı gündeme bile getirmiyorlar.
İşte bu iki yüzlülüktür. İşte bu omurgasızlıktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.