Burdur'un Bucak ilçesinde bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde belgede sahtecilik yaparak kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırdığı gerekçesiyle başlatılan soruşturma tamamlandı. "Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından haklarında 4 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan 8 sanığın yargılanmasına başlandı.
Burdur'un Bucak ilçesinde faaliyet gösteren bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi hakkında öğrenci velileri tarafından çocuklarının haftada 8 saat ders görmelerine rağmen 12 saat ders almış gibi gösterildiği, bu nedenle devlet destekli almış oldukları ders saatlerinin bahse konu kurum tarafından verilmemesine rağmen kurumun fazla destek alabilmek için çocuklarının eğitim haklarını engelledikleri gerekçesiyle şikayet üzerine soruşturma başlatıldı. 5 yıl önce başlatılan soruşturma çerçevesinde bireysel çalışma planları incelendiğinde bir öğrencinin 2 Mart 2018-9 Nisan 2018 tarihleri arasında hastanede yatmasına rağmen 2018 Mart ayında telafi eğitimi verilmiş gibi gösterilerek fatura kesildiği ve 10 saatlik ücret tahakkuk ettirildiği, başka bir öğrencinin ise başka bir rehabilitasyon merkezine nakli yapıldığı halde 12 saatlik ders verilmiş olarak gösterilip ücret istendiği bunun gibi birkaç öğrenciye de aynı işlemin yapıldığı tespit edildi.
Açılan soruşturma sonucunda hazırlanan iddianame kabul edilirken özel eğitim merkezinin Milli Eğitim Bakanlığı'ndan daha fazla eğitim ücreti alabilmek için hastanede tedavi gördüğü halde ya da başka bir rehabilitasyon merkezine nakil olmasına rağmen ders almış gibi göstererek gerçeğe aykırı eğitim çalışma ve rehabilitasyon planları düzenleyip bu planları da öğrenci velileri yerine başkalarına imzalatarak usulsüzlük yaptıkları tespit edilerek haklarında "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarını işledikleri gerekçesiyle haklarında 4 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
8 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması Burdur Ağır Ceza Mahkemesinde gerçekleştirildi. Duruşmada tarafların avukatları, engelli bireyler ve aileleri ve merkezde fizyoterapist olarak görev yapan sanıklardan H.A.Ü. duruşma salonunda hazır bulunurken sanıklardan işletme sahibi S.Ö. ve merkezin müdürü K.A. bulundukları şehirlerden duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Bazı sanıklar ise duruşmaya gelmedi. Katılan sanıkları ve taraf avukatlarının savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti duruşmayı erteledi.
5 yılın sonunda tamamlandı
Duruşmanın ardından engelli bireylerin aileleri adına Avukat Şefika Aygüneş tarafından yapılan açıklamada, "12'ye yakın suçtan zarar gören müştekimiz var bu dosyada, 8'in üzerinde sanığımız mevcut. Sanıklar, kamu kurum ve kuruluşlarını nitelikli bir şekilde dolandırmak ve resmi evrakta sahtecilikten yargılanıyorlar. Soruşturma yaklaşık 5 yıldır devam ediyor. Yaklaşık 12'ye yakın çocuğumuzun devletin bize verdiği imkanları, ders saatlerini derslere gelmemelerine rağmen sanki gelmiş gibi göstererek, onlar adına sahte imza atarak devletten fazladan kar elde etmek amacıyla para kazanmaları nedeniyle bu soruşturma açıldı. Soruşturma çerçevesinde kurumda eğitim veren öğretmenlerden, idarecilerden imza örnekleri alındı. Müştekilerden de imza örnekleri alındı. Bilir kişi raporları hazırlanarak dosyaya eklendi ve soruşturma 5 yılın sonunda tamamlandı. Soruşturma sonunda savcılık tarafından sanıklar hakkında 4 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açılırken belgede sahtecilik suçundan ve olaydan zarar görenlerin sayısının fazla olması sebebiyle dava açıldı" dedi.
Bugün görülen dava hakkında konuşan Avukat Şefika Aygüneş, "Bugün ilk celsemiz görüldü. Zarar görenlerin davaya katılma talepleri kabul edildi. Dosyadaki eksik hususlar giderildikten sonra umuyoruz ki sanıklar cezalandırılacaklardır. Biz Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da dosyaya kabul edilmesini talep ettik. Fakat bu talebimiz heyet tarafından kabul görmedi. Milli Eğitim Bakanlığı "da zarar gören tarafta. Biz zarar görenlerin özel öğrenim gören bireyler olması sıfatıyla, çoğunun çocuk olması sıfatıyla özellikle uluslararası sözleşmeler, çocuk hakları koruma kanunu çerçevesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın da dosyaya dahil edilmesini istiyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da bu kurumların daha fazla denetlenmesini talep ediyoruz" açıklamasında bulundu.
Mağdurlardan öğrenci velisi İlknur Acar ise, "Oğlum Mustafa'nın eğitim haklarının kaybolması davasındayız. İnşallah hak adalet yerini bulur. Biz yüce adalete güveniyoruz. Özel çocuklarımıza herkesin ses olmasını istiyoruz. Bu davalarda bizleri yalnız bırakmasınlar" dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.