REİS İSTEMEZSE, KİMSE YERİNDEN OYNATAMAZ!

İyi bir hafta geçirmenizi dileyerek bu haftanın ilk yazısına başlayalım.

Belki biliyor, belki bilmiyorsunuz “Ankara kuşu” diye bir sosyal medya hesabı var ve bu hesaptan oldukça ilginç paylaşımlar yapılıyor. Bir ara çok popülerdi. Sonra deşifre edildi ve bir ara tutuklandı, cezaevinden çıkınca açık açık yazmaya devam etti. Çok değişik kulislere hakim gibi görünüyor.

İşte bu sosyal medya hesabından 14 Ocak gecesi “Ak Parti İl Başkanı istifa edebilir” diye bir paylaşım yaptı. O dakikadan itibaren benim telefonlar susmak bilmedi. “Bu doğru mu?” “Gerçekten istifa edecek mi?” gibilerinden. Arayanlara “İyi de arkadaş ben İl Başkanı Sayın İbrahim Ethem Taş’ın basın danışmanı değilim ki, ben nereden bileyim. Ayrıca böyle bir şey olsa, herhalde en son arayacağı kişi ben olurum. Adamı övdüğümüz yazıda bile arayıp, bir teşekkür etmiyor ki, böyle bir şey için arayıp söylesin!” dedim. Bir arkadaşım uyardı, “Sen Ak Parti Antalya kulislerine hakim olduğun için sana sorduk” dedi. O dakikadan sonra arayanlara elimden geldiğince cevaplar verdim.

Şimdi sizlere de anlatayım dilim döndüğünce.

Ak Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş’la ilgili olarak oldukça yoğun bir şekilde genel merkeze algı oluşturularak baskı kurulmaya çalışılıyor. En başta gelen şikayet, il başkanlığının ilk döneminden itibaren “Telefonlara çıkmıyor, arayanlara dönmüyor” şeklinde. Aslında bu şikayetler bir yerde doğru, zira gerçekten İbrahim Ethem Taş’ın gelen ve cevaplayamadığı telefonlara geri dönüşlerinde bir sorun var. Ancak sayın başkana da bir yerde hak vermemek de elde değil.

Herhangi bir partili veya tanıdık veya bu partiye hizmet etmiş birisi örneğin, Eğitim Araştırma Hastanesinde işi var. Bununla ilgili sorumlu il başkan yardımcısına ulaşmak ve sorununu çözmek yerine sekreter gibi il başkanını kullanmak istiyor. “Benim hanıma dahiliyeden bir randevu alsana” diye gelen telefonlara ne demeli?

Veya “Benim kız filanca okulda öğretmen. O okulun öğrencileri çok fena, idareciler zaten daha fena. Kızım o okulda çalışmak istemiyor, sen ona önce 1 aylık rapor alıver, sonra evine en yakın fişmekanca okula tayinini yaptırıver” diyene ne desin?

Elbette böyle zırvalayanların arasında gerçekten sorununu, derdini anlatmak isteyenlerde arada kaynıyordur.

Ama her ne olursa olsun, İbrahim Ethem Taş’ın şu iletişim konusuna bir çare bulması gerekiyor.

İstifa olayına gelince, bunu duyduğum andan itibaren sorduğumda parti çalışmaları nedeniyle gecenin o saatinde hala sahada çalışıyordu.

Bir başka bilgi daha vereyim, bu paylaşımı 93 kişi retwet etmiş. Retwet edenlerin yani paylaşımı paylaşanlara şöyle bir baktım İyi Parti Van il yöneticisi, Deva partisi Şanlıurfa il yöneticisi, geri kalanın çoğunluğu KHK’lı yani kim olduğuna bakmadan Ak Parti düşmanı, bir çoğu uydurma, takma isimlerle bot hesaplar paylaşmış. 2 bin 78 kişi beğenmiş ama yorumların bir çoğunda İbrahim Ethem Taş’a destek verilmiş. Arada “İstifa etmez, affını ister” gibi kafa bulanlar da vardı.

Gelelim bu konuyla son cümlemize.

Göreve geldiği günden bu yana gece gündüz demeden çalışıyor. Daha koltuğa oturur oturmaz, babasının düşmanlarını da miras olarak aldığı için Hamza Taş’ı sevmeyenlerin şimşeklerini üzerine çekti. Kardeşi Ankara’da olduğu için babasının bu mirasını yıllardır tek başına sırtında taşıyor.

Herhangi birisine yakın değil de, ortada durmaya çalıştıkça, Ak partinin içindeki eğilimin liderlerinin yine doğal hedefi haline geldi. Cumhurbaşkanının “Erenlerden” diyerek ayrı bir yerde tutmasını hazmedemeyen kendi partililerinin hedefi oldu. Buna rağmen partiye dört elle sarılıp, çalışıyor.

İstifa eder mi etmez mi bilemem ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “İbrahim, sen azıcık dinlen” demediği süre içinde hiç kimse onu yerinden oynatamaz ve istifa ettiremez!

144 OYLA KAZANDI, 58 OYLA KAYBETTİ

Şoförler Odasının seçimleri yapıldı. Kazanan Mehmet Ali Alkan oldu.

Niyazi Özçelik, 144 oy farkla aldığı koltuğu 58 oy farkla kaybetti.

Demek ki oy oranını koruyamamış!

Geçtiğimiz günlerde yazmıştım, “İbre Niyazi Özçelik’den yana dönüyor” diye. Bunu hatırlattılar. Evet, seçime günler kala, Niyazi Özçelik atağa geçmişti. Gerçi oda başkanını sanki güreşçiler seçecekmiş gibi Güreş Federasyonu başkanını getirdi Antalya sokaklarında dolaştırdı. Mehmet Ali Alkan ekibinin doğal unsuru olan Şeref Tezcan, herkesi şaşkınlığa uğratarak başkan adayı olarak şoförlerin karşısına çıktı. Amaç belliydi, Mehmet Ali Alkan’ın oylarını bölmek. Tüm bu bileşenleri ortaya koyunca ibrenin Niyazi Özçelik’den yana döndüğünü yazmıştım.

Ama Niyazi Özçelik’in unuttuğu bir şey var; mütevazilik ve yanında gezdirdiğin ekip arkadaşlarını iyi seçmek!

Mehmet Ali Alkan’ın ekibindeki Şeref Tezcan’ı aday çıkar da, Mehmet Ali Alkan’ın eli armut mu topluyor? Emin olabilirsiniz ki, o da Niyazi Özçelik’in ekibinin altını üstüne getirmiştir.

Her neyse, kazanan Mehmet Ali Alkan ve yönetim kuruluna başarılar diliyorum.