ROTASYON

KÖŞEBAŞI 

ROTASYON 

Milli Eğitim'de beklenen rotasyon gerçekleşti. Atamalara eğitim camiası şaşkınlıkla bakakaldılar. 

Eleştirilerin, söylentilerin bini bir para. Kimisi "Ali'yi almışlar, Veli'yi vermişler, Ahmet'i almışlar Mehmet'i vermişler."  Kimisi "Dağ fare doğurdu" filan diyor. Valla dağın ne doğurduğunu bilmiyorum ama Milli Eğitim Bakanı değişmediği süre içinde köklü değişikliklerin yaşanmayacağı ortada. Çünkü siyasi irade "Eğitim seviyesi düştü. Ne yapıyorsunuz siz" dese de, ne kadar rahatsız olduğunu bildirse de  "Adım Hıdır, yapabildiğim budur" misali.  
Bence patlamadan önce biraz gaz alınmış oldu. Alınan gaz yıl sonuna kadar idare eder diye düşünüyorum.  
Tahmin ediyorum İl milli Eğitim Müdürümüz bu rotasyonu planlarken büyük efor sarfetti. 

Ben kendimi onun yerine koyuyorum. 31 bin 741 öğretmen, 451 bin 656 öğrenci. Böyle büyük bir camiayı idare etmek büyük yetenek, özveri ve hareket kabiliyeti ister. 

Ben kendimi il müdürün yerine koydum. Gerçekten durumum vahimdi. Ben bu kadar strese gelemez, bırakır kaçardım valla. Herkesi memnun etmek mümkün değil. Her kafadan bir ses çıkıyor. Bilende konuşuyor, bilmeyende. Dengeleri anlamazlar, herkes kendisinin en iyi yerde çalışmasını isterler, herkesin mutlaka bir tanıdığı, dayısı, amcası, halası, teyzesi, yeğeni, kızı var.  Ne tarafa dönseniz, birisinin bir yakınına çarpıyorsunuz. 

Çekemem ben öyle stresi filan. 

Kendinizi tıpkı benim gibi müdür beyin yerine koyun.  Mesela ben hayal ediyorum onun yerine kendimi. 
Bilgisayarı açıyorsunuz.  Avucunuzun altındaki maus ile ekranda gezindirip müdür listesini buluyorsunuz. İsmin üzerini tıklıyor, kes, kopyala  yapıyorsunuz. Ekrandaki listeden kestiğiniz ismin siyasi iradenin Milli Eğitim'den sorumlu başkan yardımcısının çocukluk arkadaşı, lise arkadaşı gibi bir şeyleri olduğu aklınızda kalmış.  Bir türlü "uzman öğretmen olarak" yapıştıramıyorsunuz. Yapıştırsanız koltuğun altını tutan bir kaç vida yerinden oynayacak. Ne yapacaksınız eliniz değil, avucunuzun altındaki maus mahkum 56 ilden büyük ilçenin başına yapıştırıyorsunuz. 

Kolay değil o listeyi hazırlayabilmek. Biliyorsunuz ki bir şube müdürünü evinden alıp işyerine bıraktığı için bir saat mesaiye geç gelme ve öğleden sonra erken çıkmayı huy edinmiş, "özel direksiyon sınavına giriyorum" diyerek okey oynamaya gidip, buna rağmen para alan personelini de biliyorsunuz. Tam kesiyorsunuz, başka bir yere yapıştıracaksınız. Aklınıza bu olaydaki soruşturma bile tavsamışken ben nasıl böyle bir şey yapabilirim diye içinizden bir ürperti geçiyor. Tekrar mausla vazgeç butonuna basıyorsunuz!

"Tamam" diyorsunuz içinizden "Rastgele yapacağım şimdi" Tekrar seçiyorsunuz  bir isim. Aman Allah'ım o da ne bir süre önce telefon açıp muz istediğniz müdür ismi karşınızda. O muz paketlerini süsletip birilerine gönderdiğiniz aklınıza geliyor. Bir başka isme yöneliyorsunuz o da ne kasa kasa portakalı Ankaradaki bürokrat arkadaşlara göndermenizi sağlayan Müdür. Aman be! deyip bir tanesini işaretliyorsunuz. O da ne? girmediğim sınavın belgelerini ertesi gün tutanakları imzalatmaya gelen kişi. Yavaşça bırakıyorsunuz mausun üzerindeki parmağınızı. 

Ya Allah, diyerek son bir hamle ile yeniden listeye dalıyorsunuz. İsteğiniz raporu hazırlayan memurunuz çıktı karşınıza. Bıraktım kardeşim, sınav yapmayı da bıraktım, atama yapmayı da bıraktım her şeyi bırakıp, kabuğuma çekileceğim ve hiç kimseyle bundan sonra görüşmeyeceğim. Ben ortada olmayınca daha iyi yönetiliyor buralarda "der ve kendi ismini ROTASYONA sokar, en uzak alana kendimi gönderirdim.

Ben öyle sıkıntıya filan gelemezdim. 

Bu nedenle son tahlilde rotasyonu yapabilen sayın müdürümüze Allah kolaylıklar versin. Allah yar ve yardımcısı olsun. Yaptığı bu atamalar az-buz işler değil beyler-hanımlar. Eleştiri yaparken bunlara dikkat etmek lazım. 

TROLLEŞMEK
Geçtiğimiz günlerde Eğitim-Bir-Sen "Vefa gecesi" düzenledi. Fotoğraf filanda yayınlamışlar. Neredeyse 30 yıllık Eğitim-Bir-Sen'in vefa gecesine katılan tamı tamına 27 kişi. Soldan say 27, sağdan say 27 kişi vefa göstermiş. Bu günlerde bilgisayar eğitmeni olarak bir okulda öğretmen olarak göreve başlayan eski başkan Mustafa Çoban bile katılmamış. Gerisini siz düşünün. 

Bu arada Sayın Eyüp Bülent Miran başkanım bir şey dikkatimi çekti. Sizin resmi hesaplarınıza troller dadanmış haberiniz olsun. Bakıyorum 6 ay önce beğenen isimler gitmiş, aynı fotoğraf ve aynı zamanda açılan trolümsü hesapların yerine yeni isimlerle ortaya çıkmışlar. Sizin her paylaşımınızı beğeniyor, paylaşıyor filan. Daha önce üç isimle açmış hesabı, fotoğraf ya Sayın Cumhurbaşkanımızın veya 15 Temmuz şehidi Ömer Halisdemir gibi isimlerin fotoğraflarını koyuyorlar, Şubat ayında bu hesapların tamamında isimler değişiyor üç isimliler yine üç isimli, mesela "Hikmet bey" oluyor, "Tekin bey" gibi şekilde değiştirmişler. 

Sayın Başkanım beğenilerin sahipleri çoğunlukla bu trolümsü hesaplar. Paylaşımlarda aynı.Yoksa siz kendinize trolümsü hesaplar mı açtınız? Kendiniz yayınlayıp, kendiniz beğeniyormusunuz? 
Trolümsü hesaplar için birilerine para ödemesi yapılıyor mu? 

 Bana kalırsa bu yaptığınızdan genel başkan Sayın Ali Yalçın'ın haberi yoktur. Kesinlikle onun talimatı veya bilgisi olmadan yapılmıştır bu trolümsü hesaplar. Değil mi Sayın Miran?