AKSİYONU SEVERİM

Teslime Tosun

Bir kişi, kurum veya siyasetçiyle ilgili bir şey yazınca bunun arkası çorap söküğü gibi gelir.

Yazılan kişiyle, kurumla veya siyasetçiyle ilgili o gazeteciye ihbar yağar.

Geçenlerde Esnaf Odası Başkanlar Kurulu toplantısını ballı gezi programı ile Azerbaycan’da gerçekleştiren AESOB Başkanı Adlıhan Dere’ye kumpas kurmaya çalışan, onu da eline yüzüne bulaştıran Hafriyatçılar, Nalburiyeciler Odası Başkanı Özgür Bucaklı’yla ilgili bilmediğimiz neler varmış meğer!

Yazılarımı takip edenler bilirler AESOB Başkanı Adlıhan Dere basın camiasında herhalde en çok benden çekmiştir.

Bir ara yerel bir gazetede çalışırken Adlıhan Dere, servisçiler odası başkanı Süleyman Şahin ve şoförler odası başkanı Mehmet Ali Alkan’ın gözlerine bant atıp yayınlamışlığım bile vardır.

Bize göre bu tür gezi ve toplantılar ballı geziler ama başka bir açıdan bakınca bir gezinin, bir toplantının sadece bir gezi, sadece bir toplantı olmadığını da görebiliyoruz.

Benim gözlemlediğim oda başkanlarının ballı Azerbaycan gezisinde çok güzel ticari ilişkiler kurulduğu. Azerbaycan Ticaret Bakanlığı yetkililerine ziyaretler yapılıp, esnafa başka bir pencereden ufuk açtılar.

Özgür Bucaklı’ya dönecek olursak.

Ay ben böyle bol aksiyonlu adamları çok severim arkadaşlar.

Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde “Hafriyatçıların hakkını koruyorum” diyerek başladı salvolarına. Başta Antalyaspor Derneği Başkanı Aziz Çetin olmak üzere, ABB Başkanı Muhittin Böcek, Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gürbüz’de dahil “Soygun var, rant elde ediyorlar” diyerek bir çok kişiye ithamlarda bulundu.

Bunu da profesyonelce hazırlanmış bir basın toplantısı ile açıkladı.

Üzerine Antalyaspor formasını giymiş, mikrofon yerine kafaya takılan kulaklıklı ağız mikrofonu ile konuşan ve adeta şov yapan arkadaşın basın toplantısını izlerken ilk aklıma gelen şey “Bu adam ya yanlışlıkla hafriyatçı olmuş, ya da birileri kulaklıklı mikrofona ne söyleyeceğini sufle ediyor” demiştim

Şu fotoğrafa bakın ne dediğimi anlayacaksınız

Artık bu şüphem kalmadı diyebiliriz.

Ayda iki üye bile kaydetmeyen odanın vip makam minibüsü ve şoförü de var.

Hafriyatçılar odasının bir sekreter, bir şoförün maaşını, SGK’sını, araç ve aracın akaryakıtını karşılayacak geliri yok. Ama Özgür Bucaklı beyefendi odayı borçlandırarak sefasından geri kalmıyor.

Orasını hafriyatçılar düşünsün.

Her neyse Azerbaycan’daki o toplantıya şoförünü çekim yapması için sokmaya çalışınca ortalık geriliyor.

Hazırlanan tezgaha göre, Özgür Bucaklı kalkıp şovunu yapacak, şoförü cep telefonu ile çekecek ve bunu şaşaalı bir şekilde yayınlayacaklardı.

Olmayınca bocalayan Bucaklı, toplantıda söyleyeceklerini yazıp, eline tutuşturdukları kağıdı bile doğru düzgün okuyamadı.

Ama olsun, Bucaklı eline okuması için verilen kağıtta yazılanların haricinde Adlıhan Dere’ye hitaben “Benim yönetim kurulu üyelerimle düğünde fotoğraf çektirip yayınladın. Benimle çektirip yayınlamadın” diye çocuk gibi mızmızlanmayı da ihmal etmemiş.

Şoför toplantıdan çıkartılınca ne oluyor?

Bucaklı’nın üstünde yer aldığını tahmin ettiğim, söyleyeceklerini kağıda döküp eline verdiğini düşündüğüm şizofrenik üst akılı bunu da düşünmüş.

Tiyatronun ikinci perdesinde gizli çekime geçilmiş.

Peki kapalı toplantıyı gizli çekime kim almış?

Serik Pazarcılar Odası Başkanı Mevlüt Akıllı!

Kapalı toplantıda gizli çekim yapan Mevlüt Akıllı kim?

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın en sevdiği teyzesinin oğlu yani kuzeni.

Belki tesadüftür ama işin içinde Muhittin Böcek, Büyükşehir Belediyesi olur da Ümit Uysal olmaz mı?

Bakalım bu hafriyatçılar odasından daha neler çıkacak?

Hafriyatçılar Odası Başkanı Özgür Bucaklı’yı çeşitli kurumların nasıl koruma altına aldığını, hele ki Ticaret İl Müdürlüğü ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğünün kendisine neden bu kadar değer verdiğini önümüzdeki günlerde öğreniriz inşallah!

Hele ki hakkında bir suç duyurusu var ki, ifadeler elimde ancak biliyorsunuz sahte belge hazırlamak çok kolay. O nedenle ifadeyi adliyeden çek ettirmeden yayınlamak istemedim. 

Bu gün zamanım olur da doğrulatabilirsem yazarım. 

Kalın sağlıcakla