ANKARA KULİSLERİ

Teslime Tosun

İyi bir hafta geçirmeniz dileği ile bu haftanın ilk yazısına başlayalım.

Takip eden okuyucularım biliyorlardır ama bilmeyenler için söyleyeyim. Geçtiğimiz hafta Ankara’da ve siyasetin tam göbeğinde bir hafta geçirdim.

Meclisin kulislerinde, koridorlarında dolaştım. Meclis oturumlarını izleyip, komisyonları takip ettim. Basın toplantılarını takip ettim. Elbette genel kurul salonunun altında bulunan basın koridorunda meslektaşlarımla muhabbet ettim. Bazı geceler ise bol bol siyasi bilgilerin konuşulduğu yemeklere katıldım.

Öncelikle belirteyim ki, ben Ankara’da iken ABB Başkanımız Sayın Muhittin Böcek’in Başkent ziyareti vardı. Bir gün içinde hem genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile hem de koalisyon ortakları İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüştü. Sayın Böcek, ikinci dönem belediye başkan adaylığının sözünü ve garantisini aldı. Zaten bunu yapmıştı, ikinci defa pekiştirip, teşekkürlerini iletti.

Her iki genel başkanda aksi bir durum söz konusu olmadığı süre içinde Muhittin Böcek’e tam destek sözünü verdikleri ileri sürüldü. “Aksi bir durum söz konusu olmadığı süre içinde” cümlesinin açılımı ise herhangi siyasi bir kazayı işaret ediyorlar. Sayın Böcek, stabil bir şekilde çalışmalarına devam eder, herhangi büyük bir skandal olayının faili olmadığı süre içinde başkan adayı olarak her iki genel başkanın destek vereceği şeklinde açıkladılar.

Asıl siyasi bomba burada değildi.

Zaten Sayın Böcek’in adaylığını açıkladığını daha önce yazmıştım. Sayın Böcek başkanlığı için yaptığı görüşmenin arasında oğlu Mustafa Gökhan Böcek’in de milletvekili olması için zemin hazırladığı ve bunun için ayrıca bir çalışma yaptığı bilgisi verildi.

Ben duyduğumda açıkçası çok şaşırdım. Zira Başkan Böcek oğlunu hep siyasetin göz önünden uzak tutmuş, hep arka planda bırakmıştı. 

Önümüzdeki günlerde Mustafa Gökhan Böcek, sosyal medyada, basında ve siyasette görünür olmaya başlarsa bunun nedeni vekil adayı olduğu içindir. Siz de benim gibi şaşırmayınız.  

Şimdiden uyaralım ki, herkes milletvekili adaylığının hesabını da buna göre yapmasını tavsiye ederim.

CHP KULİSLERİ

Aslında yazıya iktidar partisi ile başlayacaktım. Ancak Sayın Böcek’in Ankara ziyareti nedeniyle bu yazıyı erteleyerek yerel siyaset olarak bunun daha önemli olduğunu düşünerek yazıyı öne çektim.

Şimdi gelelim CHP Kulislerine.

CHP Kulislerinde Antalya İl Örgütü, 81 ilin içinde en sorunlu il örgütü olarak görülüyor. Her gün şikayet, her gün sıkıntı. CHP Koridorlarında kim varsa artık, Antalya İl örgütünden İllallah demişler. Milletvekillerine de talimat verilmiş "Kesinlikle karışmayın" diye. 

Buradaki delege tespitlerinden itibaren seçim yapılmasında bir sakatlık olduğunu düşünüyorlar. Bu gün CHP İl ve İlçe örgütlerini toparlayacak bir adam bulsalar, yemin ediyorum hemen değiştirecekler. “Bizde Ak Parti gibi biat kültürü yok. O nedenle herkes doğru bildiğini söyler. Bu da genel merkezde şikayet gibi algılanıyor” filan diye klasik cevap vermeyin ve şapkanızı önünüze koyarak biraz düşünün lütfen.

Sanki siz Antalya’da biat kültürü yaşamıyorsunuz da, atıyorum CHP Çorum’da, Trabzon’da biat kültürü mü var?. Oradan neden böyle şikayetler gelmiyor?

Ankara’dan Antalya nasıl görünüyor size biraz anlatayım. Hayal gücünüzü de ortaya koyarak biraz gözünüzün önünde canlandırın lütfen.

İlk başta Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Muhittin Böcek’e örgüt olarak sahip çıkılmıyor. Çeşitli ilçe başkanlarının destek ve teşvikleriyle il örgütü ile Başkan Böcek’in arasındaki makas gittikçe açılıyor. Buna karşılık olarak bazı ilçe belediye başkanlarının düzenlediği açılış v.s. işlere Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve ağabey olarak görülen Muhittin Böcek’de kendince tepki koyarak katılmıyor.

İş böyle olunca Muhittin Böcek’de, il örgütünü de dahil hepsi birbiriyle küs, birbirleriyle sorunları olan belediye başkanları olarak bakılıyor. Bu “Yenge çekişi” kavgasında Semih Esen’i biraz ayırıyorlar. O kadar!.

Ama CHP Kulislerinde nedense en çok Ümit Uysal’ın adını duydum. Sayın Uysal’ın genel merkezde fanatik derecesinde hayranları olduğunu biliyor muydunuz? Ama bir türlü genel başkanı geçemiyorlar.

Bunun da sebep ve sonuç ilişkisi durumlarını da çözdüm haberiniz olsun.

Bu günlük bu kadar. Ankara yazılarımız devam edecek.