ANLAŞMA MASASINA ÇEKMEYE ÇALIŞIYOR

Teslime Tosun

Halkımızın içinde belli bir kesim var. İçinde Türgev, Fetö, kaçacaklar cümlesi geçen her konuya bayılıyorlar. Türgev ve Fetö cümlelerini silah gibi kullananlar için bu bulunmaz bir fırsat.

İşte bunu fark eden bazıları ise kendi kişisel çıkarları için hiç acımadan karşı tarafa bu silahı kullanıyorlar.

Örnek verecek olursak, benim de uzun yıllar büro şefliğimi yapan ve onun beni tanıdığı kadar benimde onu ciğerine kadar tanıdığım Dursun Gündoğdu. Gazeteciliği konusunda en ufak bir söz söyleyemem, önünde eğilirim. Yazarken kelimeleri ahenkle dans ettirip, manipüle cümleleri öyle bir yazıya yerleştirir ki okuyan insan yazının hiçbir yerinde geçmeyen her şeyi anlayabilirler.

Aslında derdi Türgev, fetö bilmem ne değil. Amacı Muhittin Böcek’i dövmek.

Manşet atıyor kendi internet haber sitesinde “Yuh” diye “Başkan Böcek, Türgev’e verilen öğrenci yurdunun geri kazandırılması için yargı kararını temyiz etti” diye.

Kardeşler, yarenler, Antalya halkı bazı şeyleri de siz bilin diye bende doğru bildiklerimi dilim döndüğünce yazayım.

Eski rektör Mustafa Akaydın, belediye başkanı seçildikten sonra üniversite öğrencileri için bir yurt yapılır. Cemaetlerin, fetöcülerin eline düşmesini önlemek üzere üniversiteli kız öğrencilere daha iyi barınma şartlarına sahip olan bir yer sunmaktır amaç. Ama yurt yönetmek o kadar kolay ve basit bir işlem değildir arkadaşlar. Bunun için profesyonel çalışanlara ihtiyaç vardır. Üniversiteli kızlara da kar amacı gütmeden barınma yeri sağlamak olunca belediye her şeyi karşılamak zorunda. Rehberlik danışmanından, aşçısı, güvenlik görevlisi, sabah hale gidip soğan-patates alacak adamına kadar her şey ile profesyonelce uğraşmak gerekiyor.

Menderes Türel 2014 yılında göreve geldiği zaman önünde yığınla işin arasında bir de yarım yamalak kalmış yurt binası vardı. Türel’e meclis tarafından “Görev süresi ile sınırlı” olmak üzere 12.08.2014 gün ve 399 sayılı kararı ile Belediye Başkanına vakıf ve derneklerle sosyal ve kültürel hizmetlere yönelik protokol imzalaması için genel yetki vermiştir.

O dönemde CHP Antalya İl Başkanı Devrim Kök’tür ve ilk hukuk mücadelesini başlatan kişi İl başkanı Devrim Kök’ten başkası değildir. Sayın Kök’ün talimatı ile büyükşehir meclis üyesi ve sözcüsüne yetki ile meclisin Belediye başkanına yetki vermesine yönelik iptal davası açılmıştır. Devamında ise İl Başkanlığına getirilen Av. Cavit Arı’da davanın takipçisi ve destekçisi olmuştur.

Ama o dönem CHP İl Başkanları sırasıyla Devrim Kök, Av. Cavit Arı ve Yönetimi meclisin kararından geçmeyecek her türlü tahsisin iptal edilmesine yönelik bir hukuk mücadelesi vardır ve bunu da Büyükşehir Meclis üyesi üzerinden sürdürmektedir.

O tarihte Türgev’e tahsis filan ortada yok arkadaşlar. Yani bunu Türgev’e karşı yapılmış bir hukuk savaşı diye kutsamak yanlıştır, kocaman bir balondur.

Aradan bir yıla yakın bir süre geçtikten sonra Menderes Türel’de meclis tarafından kendisine verilen bu yetkiye dayanarak Türgev’e yurdun tahsisini yapmıştır.

Türgev protokole uygun olarak kız çocuklarına kapılarını açmıştır ve yüzlerce kız çocuğunu barındırmıştır. Sanki Türgev binayı yurt olarak alıp, restoranta mı çevirdi. Protokole aykırı kanunsuz iş mi yaptı?

Buraya kadar anladık sanırım.

Menderes Türel’e meclis tarafından verilen yetkinin iptal davası devam ederken, 2017 yılında hazine kanununda değişiklik vakıflar lehine kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebileceğine dair düzenleme” yapmıştır.

İşte bu maddeye dayalı olarak Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.01.2018 tarih ve 71 sayılı ve Belediye Encümenin 05.05.2018 6678 Sayılı kararıyla, 49 yıl süre ile irtifak hakkı, TÜRGEV'e verilmiş ve tapuya da işlenmiştir.

Menderes Türel’in görev süresi bittiği için zaten verilen yetki ortadan kalkmış. Velev ki hukuken sorumluluk var ve şimdi Danıştay’ın aldığı yeni kararı ile belediye başkanının imzaladığı 2014 yılındaki tahsis ortadan kalktı. Peki 2018 yılındaki meclis ve encümen kararı ile tahsis edilip tapuya işlenmesini nereye koyacaksınız?

Buna karşı açılmış bir dava var mı? Yok!

Kulakları çınlasın Antalya’nın en iyi ceza avukatlarından Av. Süleyman Çalıkuşu’nun deyimiyle “Elma davası ayrı, armut davasının konusu ayrı” derdi hep.

Sanki bu dava Türgev’e meclis ve encümen kararıyla yapılan tahsisi iptal edermiş gibi havaya yüzmilyonbin baloncuk uçuruluyor.

Peki Muhittin Böcek ve kurmayları neden “Meclis tarafından belediye başkanına verilen yetkinin iptal edilmesi kararına” itiraz ediyor?

Eğer bu karara itiraz etmezler ise Belediye Başkanı olarak yaptığı tüm protokoller, aldığı tüm kararlar boşa düşme tehlikesi var.

Ya Ak Partililer bunu emsal karar gösterip, Böcek’in imzaladığı tüm protokollere uygularsa ne olacak? Sayın Böcek acil ve hızlı işlerde nasıl hareket edecek. Menderes Türel’in elini kolunu bağlamaya yönelik açılan dava, geldi şimdi kendilerini buldu.

Peki Muhittin Böcek ve ekibine yönelik bu saldırgan haberlerin ardında ne var sizce?

Benim bildiklerimi söyleyeyim.

Bu haberlerin başlangıç noktası Dursun Gündoğdu’dur. Dursun Gündoğdu, hiçbir birikimi olmayan benim de çok yakından tanıdığım kayınbiraderi adına bir plaj aldılar. Kayınbiraderi Mehmet Erdoğdu ve büyük oğlunun işlettiği Lara’daki tam metrekaresini bilmiyorum ama 40-50 metrekare bir yer. Hani doğasever olarak sahip çıkmaya çalıştığımız Lara Sahilindeki hazine yerlerini de içine katarak 5-10 dönüme çıkardı ve karavan park yaptı.

Buraya kadar da anladık.

Başkan Böcek göreve geldikten sonra Milli Emlak müdürlüğü belediyenin kullandığı yerleri ölçmeye başladılar. Lara bandına geçmeden Ekdağ A.Ş.’nin yetkilileri Dursun Gündoğdu’yu uyardılar. “Eşyaları topla, ecri-misil çıkartıyorlar” diye. Elbette bu uyarılar dinlenmediği için Milli Emlak görevlileri geldiler ve kullanım dışında Dursun Gündoğdu’nun kayınbiraderi ve oğlunun işlettiği karavan parka 1 milyon 300 bin lira civarında (küsuratlı ama tam rakam bu civara) işgal bedeli olarak ecri-misil çıkardılar.

Muhittin Böcek o dönemde hastalığı nedeniyle nekahet sürecinde ve tüm işleri Genel Sekreter Cansel Çevikol Tuncer yürüyor. Bu nedenle ilk olarak hedefinde Cansel Çevikol Tuncer oldu. Daha düne kadar yatlarında inmediği, otellerinde boy boy fotoğraflar çektirip “İlk röportajı ben yaptım” diye övündüğü “Fethullah Gülen’i seviyor ama kendisini Atatürkçü olarak tanımlıyor” diye yazılar kaleme alıp övgüler yağdırdığı Fettah Tamince’nin bir dönem avukatı olması hasebiyle Cansel Çevikol’a yazılarında giydirip durdu.

Sanki cinayet işleyen sanığın avukatlığını yapınca avukat da katil oluyormuş gibi algı yaratmak istedi.

Sonra Muhittin Böcek işlerin başına geçince Dursun Gündoğdu ilk olarak resmiyette kayınbiraderine rücu edilecek 1 milyon 300 bin lira civarındaki  sıkıntısını gidermesini istedi. Ekdağ A.Ş ise Dursun Gündoğdu’nun resmiyette kayınbiraderine ait karavan park ve plaj da dahil Hazine’ye dava açarak ecri misil rakamlarının çok yüksek olduğu gerekçesiyle itiraz ettiler.

Bu arada geçtiğimiz aylarda yeni bir gelişme oldu ve Ekdağ A.Ş.’nin elinden tüm Lara plajının işletmesi alındı. Sözleşme gereğince Ekdağ A.Ş. kiracılarıyla birlikte Lara plajını boşaltmak zorunda kaldı.

Gündoğdu bu yeri boşaltılmasına karşı bu güne kadar direndi. Bu arada Ekdağ A.Ş.’ye özellikle pandemi döneminde kapalı kaldıkları için ödenmemiş kira borçları da faizleriyle katlandı ve icra işlemleri başlatıldı.

İşte buna çözüm bulmaya çalışan Sayın Gündoğdu, geçtiğimiz günlerde Ekdağ A,Ş.’nin Genel Müdürü Hasan Gökçe’yi ziyaret ederek iddiaya göre kendilerine yeni bir yer tahsis edilmesini veya zararlarının karşılanmasını talep etti.

Kolay değil arkadaşlar ortalama faizlerle birlikte ecri-misil ve kira paraları faiziyle birlikte 2 milyon lirayı aşacak bir rakamdan bahsediyoruz.

Hasan Gökçe’nin iddiasına göre “Ben personele maaş öderken zorlanıyorum. Senin iddia ettiğin zararını nasıl karşılayayım? Kendimiz şirket olarak işleteceğimiz yerimiz yok, sana nereden bulalım?” şeklinde konuşunca ipler kopuyor.

Bu görüşme olumsuz sonuçlanınca son günlerde Dursun Gündoğdu’nun Muhittin Böcek’le savaşı böyle başladı. .

Var gücüyle Muhittin Böcek’e saldırmasının, onu zora sokacak manüpüle haberlerin yapmasının altında , resmiyette kayınbiraderinin, aslında ucu kendi cebine dokunacağı için elinden gidecek paraların endişesidir. Muhittin Böcek’i anlaşma masasına oturtma çabasıdır.

Belediyenin kamuoyu açıklamasında ne yazıyor bile demeden "Yuh bir de savunuyor" diye daha kışkırtıcı bir başlıkla yazıyor. 

Bakalım bu savaşı kim kazanacak?

Ya Muhittin Böcek pes edecek, Dursun Gündoğdu’nun isteklerine boyun eğecek, ya da Dursun Gündoğdu icra yoluyla resmiyette kayınbiraderinden alınacak olan paracıkların hırsıyla oturduğu yerde manipüle haberler ile saldırıp duracak.

Eğer bu gün Muhittin Böcek, Dursun Gündoğdu'yu muhatap alıp, "Gel kardeşim, senin sıkıntılarını giderelim" desin aynı gün Böcek'i övücü haberleri sayfasında görürüz ve Dursun bey,  sırıtırak "Dün dündür cancazım" der bize 

Ama benim bildiğim Muhittin Böcek, bunlara papuç bırakacak kişilikte birisi değil.

Eskidendi o işler Sayın Gündoğdu. Ben Çalkaya’dan onlarca yolsuzluk haberi yaptım zannederken aslında seni villa sahibi yaptığımı sonradan öğrendiğimdeki hayal kırıklığımı hiç sormadın bana. Bu arada sana “Tam teşekküllü villa veriyoruz” diye su basmanı atılmış yeri vermişlerdi ya hani. Hani Muharrem Kuruca ile olan bu işe Ekrem Şen aracı olmuştu ya? Nasıl çözülmüştü o villa olayı sahi?

NOT: 1 Dursun Gündoğdu ile bu yazdıklarıma inanmayanlar için isimleri orada yazdım. Açıp telefonu sorabilirsiniz. Bu arada “Plajla benim ne ilgim var? Orası kayınbiraderimin” diyecek olan Dursun Gündoğdu’ya peşin cevap, “İlgin yoksa Ekdağ Genel müdürüyle ne işin vardı?”

NOT. 2: Türgev bir cemaat değildir. Türgev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı iken kız öğrencilerin barınma sorununu çözmek için kurduğu bir vakıftır. Şu anda aile üyelerinin yönetiminde olduğu vakıf, üniversitelilere yönelik çalışmalar yapıyor. Onlarca, yüzlerce kişi bu vakıfın çeşitli şubelerinde görevlidirler. Türgev bu gün binlerce genç kızımıza ev sahipliği yapıyor.