Bakın sevgili arkadaşlar, az sonra yazacaklarım gerçekleştiği gün "dediydi" dersiniz. Önümüzdeki günlerde Antalya'nın haritası değişecek. Bu söylediğimi yazın bir kenara.
Bir süreden bu yana Antalya'nın doğu kısmında kalan ilçelerde hareketlenmeleri izliyor ve hissediyoruz. Benim tahminim, galiba bu sefer Alanya il oluyor.
Bu cümleyi yazan belki 5 milyonuncu kişi olabilirim ama Antalya'nın doğu kesiminde böyle bir hazırlık var gibi geliyor bana. Manavgat'ta il olmak istiyor ama Alanya'ya bağlanmak yerine, Antalya'nın ilçesi olarak kalmayı yeğleyeceklerinden hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Burada en büyük sorumluluk ise bölgenin evladı Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu'na düşüyor. Alınacak kararlar elbette bakanlar kurulundan çıkması gerekiyor. Bu nedenle Sayın Çavuşoğlu'nun omuzlarından iki katı fazla sorumluluk binmiş oluyor. Her halükarda Alanya tarihine 'İl yapan bakan' diye ismini yazdırmış olacaktır.
Bunları neden mi yazdım. Gazipaşa olayını yazdığım günden itibaren bu bölgenin, hatta daha ileriye doğru Mersin'in Silifke bölgesine kadar turizm alanı, yatırım teşvik programına alınmasına yönelik çalışma olduğu bilgisi geldi.
Haydi hayırlısı bakalım. Antalya haritası nasıl değişecek, yaşadıkça hep birlikte göreceğiz.
NOT 1: Dün Hurma bölgesindeki öğretmenimizin yaptığı konuşmanın sosyal medyaya düşmesi ve şımarık velilerin ellerinde cep telefonu ile öğretmen avına çıkmasıyla ilgili yazım üzerine onlarca teşekkür telefonu aldım. Bırakın Antalya'yı, Erzurum, Artvin, Ankara gibi illerden yazımı okuyan eğitimciler, değişik kanallardan öğretmenlerin çektiği sıkıntılara yönelik bilgiler adeta yağdırdılar. Çeşitli örnekler ile eğitimin bel kemiği olan öğretmenlerin, il müdürlüğü, okul idaresi, öğrenci ve velilerden oluşan bir kuşatma altında olduğunu belirttiler. Öğrenciyi disipline etmek için söz söylesen suçlandığını, söylemesen (Bu ne biçim öğrenci) diyerek yine suçlandıklarını dile getirdiler. Öğretmenin, veliler ile idare arasında pinpon topuna döndüğünü anlattılar. Galiba bu konu daha çok yazı konumuz olacak gibi.
NOT 2: Son günlerde CHP cenahında hızlı gelişmeler oluyor. Sosyal medyadan birbirlerine salvolar savuruluyor, giydirmeler yapıyorlar, sosyal medyada akım başlatıyorlar. Bana "Neden yazmıyorsun?" diye mail atan, mesaj atan veya telefonla soran arkadaşlara sesleniyorum. CHP'nin kodlarını benden çok daha iyi bilen meslektaşlarım var. Onlar önden bir buyursunlar, sonra ben de öğrendiklerimi yazayım.
Siyasette epey dirsek çürütmüş birisi boş yere demiyor. "Bazı siyasetçilerin Kabe'si, merkez bankası olmuş" diye