KÖŞEBAŞ
ARTÇILAR DEVAM EDİYOR
Ak Parti'nin adayları açıklandı. Ortalık biraz süt liman oldu gibi. Ancak artçı depremler devam ediyor. Misal Döşemealtı'nda Nurettin Tursun'cular İl binasına gelerek kendilerinde protesto ettiler. Partililer ise biraz gaz alıp gönderdiler.
Neyse asıl konumuz bu değil. Asıl konumuz Demokrat Parti, DSP ve Saadet Parti'sinin siyasetteki hamleleri. DSP'de biz ne dediysek aynısı çıkmaya başladı. Ben Necati Topaloğlu'nun DSP'den aday olacağını söylediğimde gülmüşlerdi. Şimdi "Nasıl olur bu?" diye fevaran ediyorlar. Siyaset bu ne diyelim.
SİYASETTE KİRLİ SAVAŞ
Biliyorsunuz alım gücü düşük insanlarımız pazar yerlerinde pazar bittikten sonra ortaya çıkar ve yerlere atılmış olan satılmayan marul, patlıcan, soğan, patates toplarlar. Saadet Partisi, demokrat Parti ve DSP'de işte bu yöntem ile yola çıktılar. AK Parti'den, CHP'den aday olamayan başkan adaylarının başına üşüştüler.
Önceki gün Saadet Partililer Manavgat semalarında geziyorlardı. Bugün ise Demokrat Partililer Ak Parti'nin güçlü belediye başkan aday adayları olan Hasan Coşkun, Ali Rıza Öner, Zeynel Şenol gibi isimler ile gibi isimler ile görüşmek için İl başkanı Hasan Ali Kartal ile bir heyet Manavgat'a çıkartma yapıyorlar. Bu kirli savaş oyunu maalesef sadece Manavgat'ta değil, diğer tüm ilçelerde böyle bir yol seçtiler. Demokrat Parti'nin Saadet Partinin bu seçimi finanse edebilecek güçleri var mı? Peki adayların kazanma şansı var mı? Bence yok. Ancak Ak Parti'nin oylarını bölmeye yönelik bir hamle ve bana göre klas bir tavır değil. Bunu finanse edenler, etmeyi düşünenler kendilerine yönelik bir hamle olduğu zaman yandaşları ortaya feveran etmiyorlar mı? Bence Menderes Türel sabır taşına dönmüş. Bakalım ne zaman çatlar o sabır taşı
ASIL KAVGA MECLİS ÜYELİKLERİNDE
Ama bunun ardından asıl kavga meclis üyelikleri açıklandığı zaman ortaya çıkacak. Çarşı işte o zaman çok büyük karışacak. 18 Şubat tarihine kadar meclis üyesi isimler açıklanacak. Ancak 3 Mart tarihine kadar da değiştirme şansları var diye biliyorum. Belediye başkan adayları 19 kişi idi. Ancak meclis üyeleri açıklandığında tüm partilerde kıyamet kopacak, ortalık o zaman toz duman olacak. Partiler asıl o zaman asıl sınavdan geçmiş olacak.
SÜLEYMANCILAR NE YAPIYOR?
Biliyorsunuz ülkemizin gerçeği olan cemaatçilik aldı başını gidiyor. Biliyorsunuz toplumlarda yalnız birisi hiçbir değeri yok diye bakılıyor. Ancak bir cemaat, bir zümre, bir dernek veya başka bir topluluğa ait olursanız gücü arkanızda hissediyorsunuz. FETÖ denilen bela da başımıza böyle geldi. Azar azar toplandılar ve büyük bir güç olarak darbe yapmaya kadar cüret ettiler.
FETÖ'yü bertaraf eden devletimizin, şimdi de FETÖ taklidi olan irili ufaklı cemaatler sorunu olmaya başladı. İnşaallah kısa sürede bu sorunda çözülür. Antalya'da en ünlü cemaat ise Süleymancılar olarak biliniyor. Şahsen hiçbir cemaati hazzetmediğim için, (Ki duygularımız karşılıklı, onlar da benden hazzetmiyorlar) hiçbir platformda (Çok şükür) bir arada olamadık. Ancak Süleymancılar resmen Antalya siyasetine yön verecek dereceye gelmişler de benim haberim yokmuş. Ancak benim duyumlarıma göre, yani kulis bilgilerine göre özellikle Alanya'da bu işi yani yerel seçimleri nakite çevirmek isteyen bazı cemaat üyeleri, bazı siyasetçiler ile kirli pazarlıklar içine girmişler bile. Yazıklar olsun diyorum. Hem dini kirli para ilişkilerine tahvil etmeye çalışan bir takım cemaatçi üyelere, hem de aynı pazarlığı yapan siyasetçilere de yazıklar olsun diyorum.
- Cumhurbaşkanımız rahmetli Süleyman Demirel bir seçimde karşı partililerin İncir, zeytin ve pamuk gibi EGE Bölgesinde ürettikleri ürünlerle ilgili propagandalarına siyaset diline girmiş bir cümle ile cevap vermişti. "Onlar ürünlere ne veriyorsa, ben 5 kuruş fazla vereceğim" diye. Bir takım Süleymancılar için artık bu geçerli galiba. 5 kuruş kim fazla veriyorsa, oylarını o adaya verecekler her halde.