Pandemi sürecinde yaşanan kısıtlamalar dolayısıyla başta turizm ve bağlı sektörler olmak üzere, Antalya ticaretinin zor durumda olduğunu dile getiren Meclis üyelerinin değerlendirmeleri şöyle;
NORMALLEŞMEYE BÖLGE BÖLGE GEÇİLSİN
ATSO Meclis Üyesi Gülsün Gülay Yılmaz (49.Grup-Sağlık Hizmetleri-Meslek Komitesi): “Normalleşmeye bölge bölge geçilsin” önerisinde bulundu. Türkiye’nin henüz üçüncü dalgayı yaşamadığını belirten Yılmaz, “Ne zaman normale döneceğiz? Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Kluge’nin dediği gibi herhalde biz 2022 başında ancak salgını tamamen bitirmiş olacağız. 2021’i de bir şekilde bu şekilde atlatacağız, henüz üçüncü dalgayı görmedik çünkü. Özellikle mutasyonlu varyant virüslerde, Brezilya ve İngiltere’de başladı, sonra Nijerya, Afrika kökenli bir çok ek mutant virüsler ortaya çıktı. Antalya’da geçen ay iki doktor arkadaşımızı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Onları saygıyla anıyorum. Hala da öldürmeye devam ediyor ve hala Covid-19 meslek hastalığı değil maalesef.
Türkiye’de toplam Covid geçiren vaka sayısı 2,5 milyonu geçti. Covid nedeniyle kaybettiğimiz kişi sayısı 28 bin maalesef. Şu anda 88 bin aktif hasta sayısı var Türkiye’de. Bu rakamlarla normalleşmeye geçmemiz mümkün değil. Ama şunun çok doğru bir karar olduğunu düşünüyorum; bölge bölge kararı vermek. Keşke bu en baştan itibaren yapılsaydı. Çünkü mart-nisan-mayıs ayları Antalya çok daha azdı oran olarak, bazı iller çok azdı ama herkes kapandı o aylarda, aslında hızlı açılma değil, hızlı kapanma değil belki bölgesel kararları vermek daha doğru olacaktır. Her bölgenin ayrı özelliği var. Şu anda Türkiye’nin en yüksek 9 ilinden çoğu Karadeniz bölgesinde. Yüz binde 200’ün üzerinde orada rakamlar. Antalya hala turuncuda, yani yüksek riskli 42 ilin içinde. Bu rakamları 30’ların altında düşürmemiz gerekiyor. Antalya içinde bile bölgesel kararlar alınabilir. Mesela bir Kaş İlçesi daha sakindir, orada daha rahat davranılabilir. Sakin olan bölgelerde daha rahat açılma planları yapılabilir” dedi.
TURİZM SEKTÖRÜ TEMSİLCİLERİ POLYANNACILIK OYNUYOR
ATSO Meclis Üyesi Alp Özel (36.Grup - Oteller ve benzer konaklama yerleri- Meslek Komitesi): Turizm sektörü temsilcilerinin Polyannacılık oynadığını, gerçeklerin konuşulmadığını dile getirdi. Özel şunları kaydetti;
“Neredeyse bütün hizmet sektörünün kapalı olduğu yüzbinde 16 vaka sayısı gibi bir hedefi olan bir şehirde yaşıyoruz. Yüzbinde 16’yı yakalamazsak, Avrupa’dan turistin zor geleceğini görüyoruz. Pandeminin neredeyse birinci yılı tamamlandı. Geçtiğimiz yıl bu vakitler ITB Fuarı iptal edilmişti. Neredeyse bir yıl oldu. Geçen yıl ne oldu, kimler ne dedi, ne yapıldı bunları bir analiz etmek lazım. Yani geçmişte ne oldu, gelecekte bu hatalar devam ediyor mu? Hala bir hasar tespiti çıkarılmadığı için de kendimizde de biraz eksik görüyorum açıkçası. Bu süreçte bilim insanları, siyasetçiler, iş insanları, STK’lar bizim odamız komiteler herkes bir şeyler söyledi.
Turizm sektörünün sözde temsilcileri çıktı piyasaya, el birliğiyle demeç yarışına girdi. Paskalya’da açıyoruz, 1 Mayıs’ta açıyoruz, Ramazan’da açıyoruz, Kurban’da açıyoruz olmadı temmuzda açıyoruz, tarih veriyoruz durmadan. Beklenti içinde, bütün sektörü manipüle ederek zararın büyümesine yol açtılar. Biz bunları engellemeye çalıştık. Bu durum hala devam ediyor. Bakın yerel gazetelere haftanın dört beş günü turizmle ilgili bir haber var; yok şöyle güzel olacak böyle güzel olacak. Ama durum hiç öyle değil. Durum berbat. Bu şeye benziyor bizim çocukken izlediğimiz, ayakkabısı delik, gelecekten umutlu bir kız çocuğu Polyanna vardı. Bizim sektör hep Polyanna dolu. Turizm çalışanların yüzde 90’ı kısa çalışma ödeneği ile bin küsur liraya geçinmeye çalışıyor. Aç adamlar bir yıldan beri. İnsanlar perperişan. Bu yanlıştır, böyle iş olmaz. Bıçak kemiği kırdı geçti, kiralık işyerleri var, yıllardır yapılan yatırımlar var, borçlar büyüyor, biz bu serzenişleri söyleyince bazı insanlar üstüne alınıyor. Bu ayakkabısı delik, mutlu kız Polyanna işlerini bırakalım. Yüzbinde 16’yı yakalamazsak Avrupa pazarı yok artık. Dünya Sağlık Örgütü’nün rakamı bu.”
KREDİZEDELERİN BORÇLARI TEK BİR DEVLET BANKASINDA TOPLANSIN
ATSO Meclis Üyesi Niyazi Şahin (46.Grup -Taşıt kiralama ve ilgili hizmetler- Meslek Komitesi), ATSO’nun girişimleri sonucu Resmi Gazete’de yayınlanmasına karşın, araç kiralama sektöründe cezaların araç plakalarına kesilmesi sorunun halen devam ettiğini dile getirdi. İdari para cezalarıyla ilgili olarak kanun değişikliğinin 25 Aralık 2020 tarihinde Remi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlatan Şahin, “Yönetmeliğin ilgili maddesinde ‘cezai işlem kiralayana uygulanır’ şeklinde bir değişiklik yapılmıştı. Yönetmelikte ki bu değişikliğe rağmen ilgili trafik cezaları hala trafik suçu işleyen kişiye değil de araç plakalarına yani plaka sahiplerine yazılıp gönderilmektedir. Bu durum araç sahiplerini mağdur etmeye devam etmektedir. Öyle ki trafik polisleri tarafından yapılan rutin trafik kontrollerinde hatalı sürücüler hakkında trafik suçu tespit tutanağı düzenleme işlemini yüz yüze yapılmış olduğu durumlarda dahi ilgili trafik cezası kural ihlali yapan araç sürücüsüne değil plakaya düzenlendiği ve KABİS sisteminde gerekli kontroller yapılmadan da firmalara ceza tebliğ edilmeye devam edildiği gözlemlenmiştir. Bu hususta gereken hassasiyetin ve özenin gösterilmesi için ilgili yerlere gerekli yazışmaların yapılmasının ve 25 Aralık 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren cezai işlem kiralayana uygulanır maddesinin uygulanarak özellikle rent a car şirketi sahiplerinin bu mağduriyetlerinin biran evvel giderilmesini istiyoruz” dedi.
Pandemi sebebiyle pek çok esnafın ve şirket sahibinin ayakta kalabilmek adına zorunlu olarak çeşitli bankalardan çektiği kredi borçlarının bulunduğunu belirten Şahin, “Pandemi sebebiyle iş yapamayan dükkanını ve işletmesini kapatmış, çeşitli bankalardan kredi kullanmış ve ödeyemediği içinde kredi borcu takibe düşmüş bir sürü kredizede var. Buna da bir çözüm bulmak adına vatandaşın farklı bankalara olan kredi borçları ödenerek tek bir devlet bankasında toplanması can suyu olacak ve bu zorlu ekonomik süreçte önümüzü görmek adına bu durumda olan herkes rahat bir nefes alacaktır” diye konuştu.
CAM SIKINTISI VAR
ATSO Meclis Üyesi Raşit Tabaklar (19.Grup -Cam ve hırdavat-Meslek Komitesi), Şişecam tarafından üretilen cam üretiminde ciddi bir üretim sıkıntısı bulunduğunu dile getirerek, “Şu anda Antalya’da bütün camcı arkadaşlar bu konudan muzdarip. Özellikle renkli camlarda ve aynalarda Şişecam zam yapmasına rağmen camın üretimini bir şekilde engelliyor. Cam gelmiyor. Ayrıca Düzce Cam Fabrikası’nın iki hattı var. Tüm Türkiye’ye şu anda cam yetiştiriyor. Şişecam’ın 22 hattı var ama cam sıkıntısı var. Kendi bayileri var. Kendi bayilerini eskiden 1 kamyon, TIR bazında sipariş verdiğimiz zaman, o şekilde geliyordu. Şimdi bayiler de eksik gönderiyor. Bayilerde perakende satıyor. Toptan satmıyor. Akdeniz Bölge bayisi şuanda perakende satış yapıyor. Antalya’daki camcılara, kolektörcülere, gün ısıcılara cam balkonculara fahiş fiyatta yüzde 40, yüzde 35 zamlı şekilde cam getiriyor, perakende dağıtım yapıyor. Buna bir çözüm bulunmalı” dedi.
CK Elektrik’in kesintilerinin devam ettiğini belirten Tabaklar, “Pandemi süresince kesintiler hiç durmadı. Sanayide insanlar o kadar rahatsız ki, Dernek başkanı da olduğum için arkadaşlar bana sürekli şikayette bulunuyorlar. Birde şu anda güç artırımı var. Zaten iş yok sanayide. Güç artırımıyla ilgili baskı yapıyorlar şu anda. Bunu bazı illerde uzatma kararı aldılar. Antalya için de böyle bir şey yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
ANTALYA’DA AKARYAKIT İSTASYONU ENFLASYONU VAR
ATSO Meclis Üyesi Ali Yılmaz (14.Grup -Akaryakıt ve gaz ürünleri- Meslek Komitesi), Türkiye’de geçtiğimiz günlerde akaryakıt sektörüne yönelik büyük çaplı bir operasyon gerçekleştirildiğini belirterek, bunun “kaçak akaryakıt” operasyonu değil, “sahte fatura” operasyonu olduğunu belirterek, “Antalya’daki sektör temsilcilerini uyarmak istiyorum. Komite olarak yazılı bir bilgi yollayacağız” dedi.
Antalya’da akaryakıt enflasyonu olduğunu belirten Yılmaz şöyle konuştu: “Korkunç bir şekilde akaryakıt istasyonu enflasyonu var. İhtiyaçtan fazlası yapılmaktadır. Yeni açılmış yollar yeni açılan bölgelerde tabi ki akaryakıt istasyonu açılacaktır, ama eczacı arkadaşlarım kusura bakmasın, eczaneler gibi akaryakıt istasyonu açılmaya başlandı. Bu bir milli servettir, bunun önüne geçmek için öncelikle nüfus yoğunluğuna bakarak akaryakıt istasyon açılmasını öneriyoruz. Bu konuyla alakalı önümüzdeki günlerde ATSO ile birlikte yerel yönetimler nezdinde girişimlerde bulunacağız.”
Özellikle yeme-içme sektörüne yönelik olarak kısa çalışma ödeneğinin uzatılması talebinde bulunan Ali Yılmaz, turizm sektörü çalışanlarına aşılama konusunda öncelik verilmesini de önerdi.
ARAÇ KİRALAMA SEKTÖRÜ DERT KÜPÜ
ATSO Meclis Üyesi Ziya Özden Tezgel de, (46.Grup -Taşıt kiralama ve ilgili hizmetler- Meslek Komitesi), rent a car sektörünün en önemli sıkıntılarından birinin HGS OGS ödemeleri olduğunu söyledi. Özellikle İstanbul ve büyükşehirlere giden araç sürücülerin HGS ve OGS geçişlerinin ardından, rent a car firmalarının tahsilatlardan ancak icraya verildikleri zaman haberdar olduğunu belirterek, “Bu durumdan ancak icraya verildiğimiz, hakkımızda dosya açıldığı zaman haberimiz oluyor. Oysa HGS geçişi sonrası bir SMS mesajı ile bize bildirilebilir. Bu konuda büyük sıkıntımız var” dedi. Tezgel, rent a car araçlarının büyük çoğunluğunun pandemi nedeniyle çalışmadığını, buna karşın araç bandrollerini ödemeye devam ettiklerini söyledi. Tezgel, hafta sonu kısıtlaması nedeniyle kent merkezindeki rent a car firmalarının kapalı olmasına karşın, havalimanındaki araç kiralama firmalarının açık olmasının haksız rekabet yarattığını sözlerine ekledi.
İHRACATTA KOTA SORUNU
ATSO Meclis Başkan Vekili Hatice Öz (16.Grup -Kozmetik ve kişisel bakım- Meslek Komitesi) konuşmasında, pandemi kısıtlamaları nedeniyle Antalya’da bir çok küçük esnafın dükkan kiralarını ve ev kiralarını ödeyemez halde olduğunu, hatta bazılarının bu zor günleri kendi memleketlerinde geçirdiğini vurguladı.
İhracatla ilgili sorunlara da dikkat çeken Hatice Öz, “Antalyamız diğer illere göre, ihracatta tarım sektöründen kaynaklı pozitif ayrıştı. Yalnız, başta domates olmak üzere bir kota sorunumuz var. Rusya ile ilgili bir kota sorunu var. Limonla ilgili bazı sorunlar oldu, kısıtlamalar nedeniyle limonlar elde kaldı, yerel piyasada fiyatlar düştü. Fuarlar yapılamadığı için yeni ihracat alanları yaratılamadı. İnsanlar kendi başlarına online olarak internet üzerinden yapabildikleri kadar ihracatlarını arttırmaya çalıştılar” dedi.