KÖŞEBAŞI
AYNA TUTMAYA DEVAM
Bu memlekette arkası ve parası olan siyasetçiye dokunmak, kor ateşi çıplak elle tutmak gibi bir şey olmuş.
Ak Partili birisiyle ilgili yazıyorum, o siyasetçiden alış-veriş kartları alanlar hooop sosyal medyada beni dövüyorlar.
CHP'li paralı ve arkalı birisinin aleyhine yazı yazınca, beni susturmak için "Ne Ak Partinin kalemşorluğum kaldı, ne kimden nemalandığım" kaldı.
CHP İl Başkan Yardımcısı hakkında bir sürü kişi "Ömüğümüzü sıkıp, malımıza çöktü" diye şikayetçi olmuş "Tefeci" diye, polis operasyon düzenlemiş, gözaltına almış. Savcı iddianame hazırlamış, kamu davası açmış. Ben bunu yazdım diye dün sosyal medyada "Yandaş-candaş-kandaş-yoldaş" artık her ne denirse bu adamlara, onlardan yemediğim hakaret kalmadı.
Savundukları kişi ise "Tefecilik" yapmakla suçlanan CHP il Başkan Yardımcısı. Düşünebiliyor musunuz pandemi nedeniyle zor durumda olan garibanlara faizle para verip, daha sonra uyguladıkları fahiş faizleri ödeyemeyen garibanların mallarına çöküyorlar. Kendisine "CHP'liyim" diyenler bunu savunuyorlar ya hu!
(Üzerinde emlak olmayanlara para vermiyorlar. Çünkü asıl gözlerine kestirdikleri bu insanların arsaları, daireleri, dükkanları yani mülkleridir)
CHP'nin "Hak-Hukuk, adalet" sözlerinin peşinde koşanlardan hiç bir tanesi kalkıp da, "Ne yapıyorsunuz arkadaşlar bu kadın, bir gazeteci ve işini yapıyor. Asıl biz içimizdeki bu ayıbı temizlememiz lazım" demedi.
AK Parti içinde de, CHP içinde de çok büyük saygı duyduğum, sevdiğim ve dürüstlüklerinden en ufak bir şüphemin olmadığı insanlar siyaset yapıyor. Onların dertlerinin memleket olduğunu biliyorum. Kişisel menfaatlerinin değil, partinin menfaatlerini hep öne koyanların var olduğunu biliyorum.
Ama her iki tarafında aşırı uçta gezenler yüzünden sıkıntı yaşadıklarını da biliyorum. Utana-sıkıla beni arayarak partilileri adına özür dileyen sevgili ağabeyim, sen niye bu güruh adına özür dileyesin ki?
Sosyal medyadaki aşırı uçta gezenlerin amaçları beni, Ak Partili olmakla, CHP'li olmakla suçlayarak gazetecilik güvenilirliğimi tartışılır hale getirmektir.
Ama yemezler efendiler! Beni bunlarla yıldıramazsınız. Dün olduğu gibi bu gün de sizin yüzünüze aynayı tutacağım. Aynaya yansıyan çirkin yüzünüzden utanarak, korkarak bana saldırmanız, bana geri adım attırmaz. Aynayı yüzünüze tutmaya devam edeceğim.
NOT 1: Mesleğe başladığımda ilk yazı işleri müdürlüğümü yapan gazeteci İsmail Kömür büyük bir hırsla saldıran bu güruha karşı geldi ve "Hop" dedi. Aynı saldırıdan o da nasibini aldı. Buradan sevgili meslek büyüğüme teşekkür ediyorum. Ayrıca bana destek çıkan yorumlar yapan herkese teşekkür ediyorum.
NOT: 2. Sabah Gazetesi matbaasını kapatma kararı almış. Ama Sabah Akdeniz çıkmaya devam edecek. Yazı işleri kalıyor. Matbaada çalışan en az 35-40 kişi daha işsiz kalacak. Aynı sözler Hürriyet Gazetesi için de söyleniyor. Meslektaşlarım adına üzgünüm.