Şimdi herkes genel seçimlere odaklandı ama siyaseti okumakta hala zorlanıyor olsam da bazı şeyleri ben bile görüyorsam millet bunun çoktan farkına varmıştır diye düşünüyorum.
Ak Parti ve CHP arasında yerel seçimlerle ilgili çalışma başlamış vaziyette.
Katılmayabilirsiniz ama siyasette gördüklerimi, büyük resimde okuduklarımı sizlere dilim döndüğünce açıklamaya, analiz etmeye çalışacağım.
Bunu yaparken kendi üslubumla yapacağım. Yazdıklarım tamamen benim hayal ürünümdür.
Burada ismini zikrettiğim tüm başkanlarımın engin hoş görülerine sığınarak yazacağım.
Ben yerel seçim için çalışma başladı diyorum ama her şey Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra netleşecektir.
Genel seçimleri hangi parti kaybederse, o parti içinde iç karışıklık yaşanacak. Parti içi darbeler olacak, suçlamalar havada uçuşacak.
Ak Parti’de olsa, CHP’de olsa yaşanacak parti içi iç savaşın sonunda kim ayakta kalabilir bilemem ama şimdiki mevcut duruma göre analiz yapıyorum.
Öncelikle Ak Partiden başlayayım.
Gözlemlerime göre Antalya’nın efsane başkanı Menderes Türel, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için start düğmesine basmış vaziyette.
Sayın Türel’e bunu sorsak, içinden “Nasıl çaktılar acaba benim hedefimi? Ulen bunda bu kadar zeka var mı acaba? Ne güzel kıyıdan kıyıdan Cumhurbaşkanlığı seçimini bahane edip çalışıyorduk. Şimdi dert anlat millete” deyip, dışından ise “Benim böyle bir talebim ve çalışmam asla yok. Olamaz da! Reisimiz ne söylerse, hangi görevi tevdi ederse onu başarmak için çalışırım. Milletvekili aday adayı oldum ama Reisimiz ve partimizin yetkili organları uygun görmedi. Sayın Cumhurbaşkanımız bize çalış dedi, her zaman olduğu gibi nefer olarak partimin bir fazla vekil çıkarması için, bir fazla oy alması için çalışıyorum” der ama içinden “Gizli hedef bu söyleyemem derdimi hiç kimseye
Zevke veda, neşeye de veda artık herşeye
Arzular bir bir hayal oldu
Baharımın gülleri soldu
Gönlüm hicran, haset, gamla doldu
Gizli hedef bir gizli dertmiş
Feda еttim herşeyi” diye nihavend makamı şarkıyı gün boyu söylüyordur.
Burada Türel’in saha çalışmasından en fazla Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü ile mevcut ABB Başkanı Muhittin Böcek kıllanıyordur.
Biliyorsunuz Tütüncü son 4 yılını neredeyse Antalya’da girmedik, kapısını çalmadık hane bırakmadı.
Bir gecede atıyorum Finike’yi seçmiş kendisine diyelim. Finike’de sabah kahvaltıda bir hanede, öğle toplantıda, öğleden sonra hal’de, akşam bir haneye girip, sofrasına oturuyor, ordan kalkıyor, çayını başka bir hanede içiyor, kahvesini başka bir hanede içip, tatlısını başka bir hanede yiyor. Başka bir haneye gidip hal hatır sorup bir gecede 9 mahalleyi dolaşıyor.
Tütüncü var gücüyle ABB Başkanlığı için bizim yörük deyimi ile bir gecede 9 oba gezip, çalışırken yeni gelişen bu ortam için ‘Farazi’ “Antalya’nın uzun adamı milletvekilliği, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bahane ederek yerel seçimler için dağ taş demeden dolaşıyor. Sakın partiden yeniden adaysın demiş olmasınlar buna? Vaaay arkadaş ya partililerin ağız çalımlarına da bak sen. Kepez’i bırakmamam gerekiyormuş. Hadi len, Kepez’e yapacağımı yaptım zaten. Beni Büyükşehir paklar bu saatten sonra. Şunlara bak, ben oy deposu Kepez’de Menderes Türel başkan olsun diye mi çalıştım brooo. Muhittin Böcek’den neyim eksik ” diyerek içi içini kemiriyor ama dilinde şu türkü
“Menderes, Muhittin başkan oldular.
Benim kariyerim bom boş bıraktılar
Onlara büyükşehirin çiçekli dalları
Bana da Kepez’in dikenli yolları
Ey ben anlamam anlamam
Menderes, Muhittin dinlemem
Ben de isterem elma gibi yanaklardan
Ben de isterem kiraz dudaklardan
Yetim miyem öksüz miyem
Yetim miyem öksüz miyem
Diğer yandan ise Muhittin Böcek ise çevresine rahat ve relaks görüntü vermeye çalışıp, içinden ise “Biz Menderes Türel’i muhalefette olmanın eleştiri gazıyla yendik ama şimdi ne yapacağız?. Başkanlık koltuğunda şimdi ben varım. Bizim ona yaptığımız ağır eleştirilerden daha fazlası bize gelecek. Abooovvvv. Ne yapacağız siyasi denklemi şimdi. Eskisi gibi abecim, ablacım, gardeşcazımla da olmayacak bu iş. Savaştığımız cephe de genişledi. Müttefik olarak kendime Hakan Tütüncü’yü mü seçsem acaba? Ama bu sefer Hakan Tütüncü çıkacak karşıma. Kendime yeni müttefikler bulmam lazımmmm, tırınımmm” deyip; Sertap Erener’in şarkısına hızlı geçiş yapıp, azıcıkta sözleri değiştirip “Bu dönem iyi geçmedi söylemem lazım. Covid beni seçti ama görmemem lazım
Belki birden bire yeniden başlamam gerek
Eskiden taptığımı bugün taşlamam gerek
Yeni bir şevk, yeni bir hedef
Yine seçilmem için bir neden lazım
Yeni bir kadro, yeni genel başkan Ekrem ama
Bunlar için bana şans lazım
Yeni bir duruş yeni bir müttefik
Tek tek keşfetmem lazım
Yeniden başkanlık gerisi teferruat, aaaah
Antalya’ya yeni bir ben lazım” diye şarkı söylemeye başlıyordur.
Bu denklem içinde Ümit Uysal ise arasının hiç iyi olmadığı, kendisine yüz vermeyen genel merkez ekibi ve Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık koltuğundan giderse diye genel merkezdeki müttefikleri ile aldığı karar doğrultusunda davetli bile olmadığı her yere tirmisçi misali gidip, Muhittin Böceğin ya göz hizasında ya da Muhittin Böcek’in ensesinde fotoğraf vermeyi ihmal etmiyor.
Kendince soğuk savaş yapıyor ama kimse tınlamadığı için kendi psikolojisi bozuluyor. Söyleyenlerin yalancısıyız, sakinleştirici olarak pasiflore çiçeği çayını çoktan aşmış.
Uysal Büyükşehir kartını gösterip, Muratpaşa’ya yeniden talip. Ama bunun için Muhittin Böceği sıkıştırması ve Muratpaşa Belediye Başkanlığı sözünü Böcek’ten alması, garantilemesi lazım. Böcek istemez ise Ümit Uysal bir daha o koltuğa oturamayacağını biliyor ve hatta koltuğunun çoktan gittiğini biliyor.
Muhittin Böcek’de biliyor aday gösterilirse Ümit Uysal’ın seçimi kaybetmesi için CHP’nin oy deposu Muratpaşa’dan, diğer etkisi olan tüm ilçelerde aleyhine çalışacağını. Sizce Uysal, Muhittin Böcek'e ne kadar söz verirse versin, Böcek’in ikinci dönem kazanması için çalışır mı?
Ümit Uysal’ın akşam saatlerinde, penceresinden denizi göremediği manzaraya bakıp bakıp, gergin çenesini yukarı doğru kaldırıp, bariton ton vermeye çalıştığı bas sesi ile “Yahu genel merkezde dirsek vurmadığımız adam yok. Antalya’da örgüt dersen elimde. Hepsi ya kendisi, ya da anası, danası veya karısına maaş ödüyorum. Ben Büyükşehir adayı olamadığım gibi bizim Muratpaşa koltuğu da elden gidiyor. Ben kimleri kemirip yemiş adamım ama şu Muhittin’in fendini bir türlü yenemedim arkadaş” deyip favori şarkısını bilmem kaç ayfon telefonundan açtıp “Doldur be Murat kadehimi. Bu gün Keyfim yok, İçelim arkadaş of.
Dostlar aci söyler Düşmanlar sevine dursun
Bir büyük içtim ben
Şifalar olsun
İçelim arkadaş içelim iste
İçelim arkadaş sarhoşum iste
Doldur be meyhaneci Murat
Bos kalmasin kadehim
Doldur be meyhaneci Murat
Hic bitmiyor dertlerim
Doldur be meyhaneci Murat
Cabuk doldur icegim
Doldur iceyim
Doldur be meyhaneci Murat
Yaniyor içim içim
Hic bitmiyor dertlerim” diye şarkılar söyleye söyleye gün geçiriyor.
Ümit Uysal son bir çabayla giden Muratpaşa Koltuğunu geri kazanmak için, düştüğü kuyudan çıkmak için Menderes Türel’in attığı ipin ucunu tutabilir. Veya tutuyor gibi görünüp, Muhittin Böcek’ten koltuğunu geri vermesini isteyebilir.
Neyse bu günlük eğlence bu kadar olsun.
Keyfim yerinde olursa sonra size vokalist başkanların şarkılarını da yazarım