ABB Başkanı Muhittin Böcek’in bu kente kattığı en büyük değer ne derseniz banko, hiç düşünmeden “Kitap fuarı” derim size.
Gün içinde alabildiğine her konuda, trafikten, belediye uygulamalarına, yatırımlardan, verilemeyen hizmetlere kadar her şeyde Muhittin Böcek'i eleştirebiliriz ama kitap fuarı konusunda hakkını teslim etmemiz lazım.
Muhittin Böcek’i seversiniz, sevmezsiniz. İcraatlarına onay verirsiniz vermezsiniz, bu sizin değerlendirmenize kalmış. Ama Konyaaltı Belediye başkanlığı döneminden itibaren düzenlediği ve artık gelenekselleşmiş hale gelen kitap fuarına kimse bir laf edemez. Bu kente, herkesin Ekim aylarını beklediği bir fuar hediye etmek kolay değildir.
Kitaplar, 7 yaşından 77 yaşına kadar herkesin ortak paydasıdır.
Yaz aylarında Karadeniz bölgesinden sevdiğimiz bir ağabeyimiz Antalya’ya gelmeyi planlıyor. Antalya’da, Ekim ayının gündemine bakıyor ki tam Ekim ayı Antalya’daki kitap fuarının olduğu dönem. Antalya’ya geliş tarihini kitap fuarına denk getiriyor.
Demek ki, tüm ülkede Antalya’da düzenlenecek kitap fuarı dönemi takip ediliyor.
Dün ben ve birkaç arkadaşım kitap fuarını gezdik. Benim konuşlandığım Türk Tarih Kurumunun önünde yaşı hayli ilerlemiş bir hanımefendi ile birlikte aynı kitaplar üzerinde yoğunlaştığımız için doğal olarak sohbet etme imkanı da oldu.
Roma’lı efsane komutan Marcus Antonius’u anlatan kitap üzerinde konuşurken laf Cicero’nun söylencelerine geldi. Biliyorsunuz Roma’lı devlet adamı, felsefeci ve bir hatip olan Cicero’nun söylenceleri Yunan düşüncelerini günümüze kadar getirmiştir.
Hanımefendi Marcus Antonius kitabında, Cicero’nun söylencesi gibi okuyabileceği bir şeyin beklentisindeydi. Ben ise Cicero’nun, devlet adamlığının yanı sıra bir felsefeci olması nedeniyle bu söylencelerin günümüze kadar aktarıldığını ama Marcus Antonius’un döneminin iyi bir komutanı olduğunu ve Cicero gibi ondan bir söylencenin beklenmemesi gerektiğini belirttim.
Bu kısa diyalogun ardından hanımefendinin, sırf bu fuar için başka bir ilde yapılacak tedavisini 4 gün geciktirdiğini öğrendim. “1 yıl boyunca buradan indirimli aldığım kitapları okuyorum. Muhtemelen birkaç ay hastanede kalacağım ve kitaplarımı almadan gidemezdim” dedi.
Sırtındaki çantanın için kitap doluydu ve onu taşımak için iki büklüm olmuştu.
Biraz daha kitaplar arasında yol alınca ABB Başkanımız Muhittin Böcek’i gördüm. Kitaplarını imzalıyordu.
İki yıl önce ilk kitabını yayınlayan Muhittin Böcek, ikinci kitabını çıkarmış. Kitabının gelirini Çağdaş Yaşam Destekleme Derneğine bırakarak kız çocuklarının okuması için katkıda bulunmaya çalışıyordu.
İlk kitabında çocukluğundan itibaren Konyaaltı Belediye Başkanlığı dönemine kadar olan bölümü anlatıyordu. İlk kitabını okumuştum. İkincisini henüz okumadım ama ikinci kitabında 20 yıllık Konyaaltı Belediye Başkanlığını ve Büyükşehir’e uzanan yolunu yazdığını duydum. Alıp okuyacağım.
Uzaktan biraz izledim. Okuyucuları, Antalya halkı ile temasa dayalı çok güzel bir diyaloğu vardı. Muhittin Böcek’in imza standının önünde kuyruk sıralanmıştı. Özellikle çocuklara büyük ilgi gösteriyor, herkesle fotoğraf çektiriyordu.
Kitap fuarında her kesime hitap eden kitaplar yerini almıştı. Bir yanda çizgi romanlar, çocuk kitapları, bir yanda aşk romanları, şiirler, bir yanda dini yayınlar, bir yanda çok satan romanlar, bir yanda Türk Tarih Kurumunun çıkardığı kitaplar, Antalya’lı yazarların kitapları derken her kesime, herkesin zevkine göre romanlar sıra sıra diziliydi.
Bence bu aşamadan sonra ABB’ye hangi belediye başkanı olarak gelirse gelsin bu kitap fuarının devam ettirilmesi gerekiyor.