Dumlupınar’da başlayan büyük taaaruzun yıl dönümü olan 30 Ağustos Zafer Bayramınızı kutlarım.
Antalyaspor Kulübü ve Antalya Büyükşehir Belediyesinin hafriyat işleriyle ilgili suçlamalar havada uçuştu.
‘Hafriyat işlerinde skandal, yolsuzluk, müfettiş geliyor, yok paralar başkasının cebine gidiyor” diye.
İnsanız hepimiz ‘Paranın olduğu yerde mutlaka ucundan, kıyısından ben nasıl kemirebilirim’ düşüncesi her zaman olur.
Ama bu geliri yerinde, parası olanlar için biraz geçerli değildir.
Belli bir gelir düzeyinde olan insanlar, başka kaynaklardan, yatırımlarından, mesleklerini icra ederken para kazananlar daha çok isminin temiz kalması için böyle şeylere pek tenezzül etmezler.
Av. Aziz Çetin’in babası Musa Çetin’den bu yana tanırım. Kendisi 1. Asliye Ceza Mahkemesinin yazı işleri müdürüydü. Aksu Yörüklerindendir. Musa abi hem adliyede çalışır hem de tarlalarını ekip-biçerdi.
Antalyalı olmanın ve babasının adliye kökenli olmasının avantajı ile Aziz Çetin avukat olduktan sonra çok iyi davalar aldı ve kazandıklarını çoğunlukla yatırım amacıyla kullandı.
Yani parayı hem mesleğinden hem de diğer yatırımlarından da kazanıyor. Öyle çok çok paraya ihtiyacı olan birisi değil.
Ama dedik ya insanız belki aç gözlülük yapmıştır diye düşünebiliriz.
Buraya kadar biraz Aziz Çetin’i tanımışsınızdır.
İşte yazıyı biraz daha okursanız onun cevaplarını bulacaksınız.
Çetin’in çocukluğundan bu yana Antalyaspor tutkusu onu Antalyaspor’un başına kadar taşıdı.
Her neyse, günlerdir havada uçuşan, basına düşen iddialar konusunda dün bir basın toplantısı düzenleyerek ‘Ne istiyorsanız, hangi soru varsa belgeleriyle cevaplamaya hazırım’ dedi.
Özellikle Hafriyatçılar, Nalburiyeciler Odası Başkanı Özgür Bucaklı’nın iddialarına yanıt veren Çetin, Bucaklı’nın CİMER’e Antalyaspor hakkında sayısız kez şikayette bulunduğunu söyledi.
Elindeki belgeleri basın mensuplarına dağıtan Çetin, “CİMER’den gelen yanıtlar da bu iddiaların asılsız olduğunu doğruluyor. Mesnetsiz iddialarda bulunan Özgür Bucaklı hakkında ben de suç duyurusunda bulundum ve hukuki süreci başlattım” dedi. Çetin, ayrıca Bucaklı’nın Antalyaspor’a mali destek sağladığı iddialarını da yalanlayarak, “Antalyaspor’a gönderdiği tek kuruş yok. Son dönemde sadece eski borçlarına mahsuben 9 bin TL gönderdi. Bunun dışında kulübe herhangi bir katkısı olmamıştır” dedi.
Bunların da belgelerini basın mensuplarına klasör halinde sundu.
Özgür Bucaklı’nın Antalyaspor'un ismini dahi doğru yazamadığını söyleyen Çetin, “Antalyaspor’u tanımayan, kulübün maçlarına dahi gelmeyen insanlar, formamızı giyip poz veriyorlar. Bucaklı’nın şikayet dilekçeleri de tutarsız ve eksik bilgilerle dolu. Bu şikayetlerin ardında, seçimi kaybetmiş kişilerin kulübü hedef alan saldırıları yatıyor” dedi
Bu şu anlama geliyor.
Bucaklı’nın tek başına hareket etmiyor, arkasında Hacivat oyunundaki gibi ipleri tutan birilerinin olduğunu söylüyor.
Çetin bu sözlerinin hemen ardından “Önceki yönetim 3 yılda 3 milyon 271 bin 355 TL net gelir elde ederken, bizim dönemimizde ise 108 milyon 592 bin 223 TL ciroya ulaşıldı."
Bu arada basın mensupları Antalyaspor Vakfı Başkanı Gültekin Gencer’in 1 milyar civarındaki hafriyat geliri elde edilmesi gerektiğine dair açıklamaları üzerine Çetin, “Gültekin Gencer 200 milyon TL teminat mektubu getirsin, hafriyat işini ona verelim” dedi.
Bu cümle şu demektir “Gencer’e hangi banka 200 milyonluk teminat mektubu verecek görelim bakalım” demiş oluyor.
Burada gülümsemeden edemedim.
Bu işin arkasında, önünde çok şey var gibi. Birilerinin hesaplaşması, hedef tahtasında aslında Muhittin Böcek olduğunu herkes görebiliyor.
İz mermileri takip edilirse Aziz Çetin’den başlayıp, Muhittin Böcek’e, oradan da önceki dönem bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na doğru giden atışları görülebilir.
NOT: Hafriyatçılar Odasının 8 yöneticisi istifa edince yönetim düşmüştü. Hemen ardından dün yapılan seçimde biz Halil Efe Çelik seçilecek zannederken ve bu yönde tahminde bulunurken Özcan Bucaklı yeniden başkanlığı kazandı.
Ve bu hesaplaşma burada bitmeyecek gibi . . .