Dün sevgili meslektaşım Ali Buldu duyurdu kendi sosyal medya hesabından "halk otobüsçüleri, pandemi nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından kendilerine verilen mazot desteğinin 1 Temmuz itibarıyla kesilmesine karşılık bu gün yapılacak Büyükşehir meclisi öncesinde yakıt desteğine "Devam" kararı alınmaz ise hafta sonundan itibaren kontak kapatacaklarmış" diye duyurdu.
Hemen bir kaç saat sonra yeni bir paylaşım daha yaparak Başkan Muhittin Böcek'in otobüsçülere yakıt desteğinin devam edeceğini açıkladığını ve krizin başlamadan sona erdiğini bildirdi.
Ne güzel değil mi? Her şey güllük gülistanlık oldu değil mi?
Bunun adı düpe düz belediyeye ŞANTAJ'dır kardeşim.
Pandeminin etkilemediği sektör var mı? Siz bir de gidin servisçi esnafının durumuna bir bakın. Etrafımda pandemi nedeniyle perişan olan o kadar çok esnaf var ki, o kadar çok iş kolu, sektör etkilendi ki anlatamam.
Ama yasaklar kalktı, turizm sezonu başladı ve halk otobüsleri full çalışıyor. Yani para kazanmaya başladınız.
Halk Otobüsü sahipleri, Menderes Türel döneminde ekstra ekstra paralar aldılar ama bir türlü para kazanma hırsları tatmin olmadı. Halk adına, halkın yararına ve toplu ulaşımı özendirici ve özel araçları yollardan çekmeye yönelik tüm projelere, uygulamalara karşı geldiler.
Ellerinde Antalya gibi bir şehir ve "Ulaşım" gibi iyi bir silah var.
Her belediye başkanına istediklerini yaptırtmak için sopa gibi kullanıyorlar.
Günahlarını almayayım ama "Biz bittik, battık" dedikleri dönemde (atıyorum, yani misalen) ayda 10 bin lira ceplerine giriyorsa, "Neden 15 bin girmiyor" kavgasıydı verdikleri. Yok kazanç desteği, yok kilometre desteği, yok mazot desteği, yok gazeteciler, gaziler, 65 yaş üstü otobüs kullanıyor diye alınan destekler.
Sonu gelmiyor. Bitmiyor arkadaş, talepleri bir türlü bitmiyor.
"Cuma günü kontak kapatacağız" diye salma salıyorlar önden.
Amaçları tıpkı Menderes Türel'e yaptıkları gibi Muhittin Böcek'e de "Hadi bakalım, bir kontak kapatırım, halkı sokağa dökerim. İki gün otobüsleri çalıştırmazsam kaos çıkar, kaos" argümanını kullanarak, paracıkları alabilmek için baskı yapıyorlar.
Doğru. İki gün kontak kapatsalar. Turizm sezonunun başladığı bu günlerde, bu sıcakta vallahi halk eylem yapar, kaos çıkar.
UKOME daire başkanıyken Hülya Atalay'a yaptıklarını, kadını canından bezdirdiklerini biliyoruz. En ufak canlarını sıkan olayda, başta CİMER olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlar olarak şikayet kuyruğuna giriyorlardı.
Şimdi aynı şey Nurettin Tonguç'un başında.
Bence artık buna "DUR" demenin vakti geldi.
ABB Başkanı Sayın Muhittin Böcek, Ulaşım A.Ş. Başkanı Sayın Av. Deniz Filiz ve UKOME Daire Başkanı Sayın Nurettin Tonguç acilen halkın ulaşımla ilgili sorununu belediye olarak bir çözüm noktasına oturtmanız gerekiyor. Yoksa bu gibi taleplerin ardı arkası kesilmez. Her seferinde bu gibi taleplere boyun eğmek, kabul etmek zorunda kalırsınız. Kendi göbeğinizi kendinizin keseceği ve belediyenin kontrol edebileceği bir ulaşım planı yapmanız şart.