KÖŞEBAŞI
AV. CANSEL ÇEVİKOL'UN CEVABI
Önceki günkü yazımda "Cansel Tuncer Kimdir" yazıma istinaden, Başkan Muhittin Böcek'in 100 günlük icraatını anlattığı toplantıda bir araya geldik. Benim adliye muhabirliğim sırasında avukatlık mesleğini sürdüren Cansel Tuncer "Bak biz seninle eskiden tanışıyoruz. Sen beni biliyorsun. Neden arayıp, bana sormadın" diye sitayişle sözlerine başladı. Bende kendisine ulaşılamadığını, hatta cep telefon numarasının bile bende olmadığını söyledim. Neyse karşılıklı telefon numaralarımızı vererek bu konuyu kapatmış olduk.
Av. Cansel Tuncer sözlerine, oğlu değil bir kızı olduğunu belirterek başladı. Ayrıca evlilik nedeniyle Antalya'ya geri döndüğünü belirtip devamında "Ben Antalya'lıyım. Annem Akseki'lidir. Babam her ne kadar Isparta doğumlu olsa da Antalya'nın en tanınmış dahiliye doktorlarındandır. Meclis üyeliğinin yanı sıra uzun yıllar Kızılay Derneği başkanlığını da yapmış birisidir. Bu nedenledir ki Çevikol soy ismini kullanıyorum. Ben öz Antalya'lıyım" dedi.
TAMİNCE İLE UÇAKTA TANIŞMIŞ
Kızılay Başkanlığı haricindekileri yazdığımı belirttim kendisine. Daha sonra Fettah Tamince ile yanında staj yaptığı Kemal Kapulluoğlunun tanıştırmadığını, uçakta tanıştığını söyledi. Bunun nasıl olduğunu sorduğumda kendisinin bir uçak yolculuğu sırasında Fettah Tamince ile yan yana koltuklara oturduklarını belirterek, bir süre sohbet ettiklerini söyledi.
Çevikol, "O dönemde Fettah Tamince sadece Türkiye değil, uluslar arası alanda gözde bir işadamı idi. Bu günlerde söylenenlerin hiç birisi ortada yoktu. Fetullah Gülen ve diğer olayların hiç birisi yoktu. Türkiye'nin tanınmış bir işadamı ile uçakta sohbet ettik ve daha sonra bazı şirketlerinin hukuki işlerini benim takip etmemi istedi. Ben bir avukatım ve işim bu. O dönemde Fettah Tamince ile ilgili bu gün söylenenlerin hiçbirisi yoktu. Ben açıkçası uçaktan inerken öylesine söylenmiş bir cümle olarak bakarken olaya, bir süre sonra şirket yetkililerinden birisi arayarak vekalet vereceklerini belirterek temas kurdu. Ayrıca hiçbir avukat müvekkilinin yaptıklarına ortak değildir, sorumlu tutulamaz" dedi.
Valla bunu ben hep söylüyorum. Avukatlar savunma hakkını yerine getiriyor diye abuk subuk şeylerle her daim suçlanmıştır. Cinayet olur, katille aynı kefeye konulur, hırsızlık sanığını savunur hırsızla aynı kefeye konulur. Şu ayırımı bir türlü yapamadık millet olarak.
ERKEKLER DÜNYASINDA ZOR BİR SAVAŞ
Antalya'ya döndükten sonra erkeklerin egemen olduğu Futbol Federasyonu Antalya temsilciliği görevine getirildiğini belirterek, "Erkeklerin egemen olduğu bir yerde var olma savaşı verdim. Çok zordu. Şimdi de çok zor. Sayın Başkanımız beni her yerde genel sekreterimiz diye tanıştırıyor. Konuyla ilgili süreç devam ediyor. Benden önceki Genel Sekreterinde onayı 5 ay sonra gelmiş. Ben şu anda Başkanın yetkisi dahilinde özel kalemden atanmam yapıldı. Hukuki süreç tamamlandıktan sonra genel sekreter olarak atanmam yapılacak" dedi. ANSET'de ise proğramlanması gereken bir festival var ve görevi de bu nedenle kabul ettim.
TAVSİYE EDİLMİŞ!
Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekterliği için adı geçen Hüseyin Karakuş'un ise genel merkezden sadece tavsiye edildiğinin altını çizen Av. Cansel Çevikol, "Sayın başkanımıza Hüseyin Karakuş'u da herhangi bir yerde değerlendirebilirsiniz" demişler o kadar. Genel sekreter yapılsın diye bir talimat olmaz zaten" dedi.
FAZLA AKLI OLAN DAĞITMAYA ÇALIŞIYOR
Biz Cansel hanımla hem konuşuyor, hem yürürken yanımızda sürekli birisi duruyor. Ben zannediyordum onun danışmanı, çalışanı veya onun maiyetindeki birisi. Biz adamdan uzaklaşmaya çalıştıkça, adam bizim ikili sohbetimizin içine dalıyor. Cansel hanımı konuşturmuyor. Bu sırada ben pür dikkat Çevikol'u dinlemeye çalışıyorum. Bu sırada beyefendi aklı kendisine çok olduğu için dağıtmaya karar vermiş olmalı ki, birden abuk subuk, ne dediğini anlamadığım bir konuya dalmak istedi. Cansel hanımın bir şey anlatırken kullandığı eli havada, nezaketen adamın sözlerini bitmesini beklerden ben dayanamadım. Beyefendi bir dakika, Cansel hanım bir konuşsun, bakın bir şey anlatmaya çalışıyor, müsaade ediniz" dedim. Adam, üst perdeden "Ama ben bir şey söyleyeceğim" dedi. Bense tamamen tepesi atık vaziyette, "Söyleme beyefendi, bitirsin sözlerini ondan sonra söyle" dedim.
Neyse Çevikol sözlerini bitirince ben Cansel hanımla bir fotoğraf çektirmek istedim. Cansel hanım ise bu isteğimi reddetti. Bu sırada aklı çok adam yüksek perdeden, Cansel hanıma, "Sen niye savunma yapıyorsun ki" diye çıkışmak istedi. Cansel hanım beyefendiye yine sabırları zorlayan bir nezaketle, "Savunma yapmıyorum, biz adliyeden tanışıyoruz bu vesile ile olayları konuşuyoruz" dedi. Ben daha fazla durursam bu aklı çok adam ile birbirimize gireceğiz diyerek sonra görüşmek üzere ayrıldım.
Adam ise fazla çiğnenmiş bir sakız gibi kadıncağıza yapıştı ve merdivenlere doğru yönelen Cansel Tuncer'in peşi sıra seyirterek gitti.
Döndüm belediye ve CHP kadrolarını tanıyan bir meslek büyüğümüze sordum, "Bu adam kimdir" diye. İsmini söyledikleri zaman "Amaaan be, neden şöyle okkalı bir çek git tepemizden. Bizi rahat bırak" demedim diye çok hayıflandım kendi kendime. Bu gibi tipleri çok gördüm, ama bu beyefendi artık yalakalık ve ukalalıkta bazı sınırları aşmış, enginlere taşıyor.
MENDERES TÜREL'DEN CEVAP VAR
Muhittin Böcek'in "Belediyenin 6 milyar borcu" var sözlerine önceki dönem belediye başkanı Menderes Türel'den cevap geldi. Böcek'i kamuoyunu aldatmakla ve mazeret belediyeciliği yapmakla suçlayan Türel, kısaca "Yetti gayrı borç edebiyatı yaptığınız. Konuşmak ve gündemi meşgul etmek istemiyorum ama beni açıklama yapmak zorunda bırakıyorsunuz. 100 günde yola yaptığınız kasis ve belediye durağın haberleri dışında bir icraatını basını bültenlerinde göremiyoruz. Borç edebiyatı yapıyorsunuz ama 2036 yılına kadar ödenecek raylı sistem kredisinin borç hesabının içinde ne kadar yer tuttuğunu söylemiyorsunuz. Durdurduğunuz 12 projenin yapılmamış yatırımlarının borç hesabının içinde olup olmadığını söylemiyorsunuz. Borç hesabında 2014'de kapatılan ve büyükşehire devredilen belediyelerin borçlarının bahsetmiyorsunuz. Mesela ASAT ile belediye arasındaki borç alacak hesabının 6 milyar borç hesabının içinde olup olmadığını söylemiyorsunuz. Basit bir örnek iptal edilen bölgenin ihtiyacı olan Kınık Hal'ine yapılacak olan 400 milyon liranın bu 6 milyar borç hesabının içinde olup olmadığını da söylemiyorsunuz. Kısacası şu borç hesabınızda bu soruları cevaplayan kalem kalem detaylı bir liste açıklarsanız, şişirilmiş balondan farkı olmayan yalanlarınız ortaya çıkar" dedi.
Türel kısaca, Muhittin Böcek'i durdurulan yatırımların bile ödenmeyen paralarının borç hanesine yazarak ANtalya Büyükşehir belediyesini devasa bir borç batağında gibi göstermek ve kamuoyunu yanıltmakla suçluyor.