Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı'21'in açılışında konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Polonya'nın Türkiye'den SİHA almasıyla, ilk kez bir NATO ve AB üyesinin envanterine bu ürünleri katmasının önemli olduğunun altını çizerek, "İsimlerini vermek istemiyorum ama çok sayıda ülkeyle temaslarımız sürüyor" dedi.
Antalya'nın Belek Turizm Merkezin'de düzenlenen Savunma ve Havacılık Sanayiinde Küresel Stratejiler Konferansı'21'e katılan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, sahada ve masada güçlü diplomasi dediklerini hatırlatarak, çünkü sahada güçlü olmadan masada güçlü olunamayacağının altını çizdi.
Sahada güçlü olmanın yolu ise yerli, milli, etkin ve bağımsız bir savunma sanayiine sahip olmaktan geçtiğine vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, "Burada üç hususun altını çizmek istiyorum. İlk olarak, milli bir savunma sanayii, ulusal güvenliğimizin olmazsa olmazıdır. İbn-i Haldun, "coğrafya milletlerin kaderidir" der. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Milli güvenliğimiz için diplomasi ile caydırıcı gücümüzü birlikte kullanmamız gerekiyor. Geçmişte biliyorsunuz Kıbrıs Barış Harekatı'na giden süreçte yerli ve milli savunma sanayiinin önemini tecrübe etmiştik. Terörle mücadelemizde de bu konuda geçmişte kötü tecrübelerimiz oldu. Müttefikler bile ihtiyaç duyduğumuz ürünlerin ihracına sorunlar çıkardı. "Şu malzemeyi şurada kullanamazsınız" dedikleri oldu" diye konuştu.
"Güçten gelen caydırıcılık barışa hizmet eder"
Konuşmasına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vurguladığı, "kötü komşular bizi ev sahibi yaptı" sözlerini hatırlatan Çavuşoğlu, "Hamdolsun bugün savunma sanayimizde yüzde 80 yerlilik oranına ulaştık. Evet, coğrafya belki kaderimiz. Ama bu millet hiçbir zaman geleceğini başka ülkelerin insafına bırakmamıştır. Bundan sonra da Allah'ın izniyle kendi yolumuzu kendimiz çizeceğiz. Caydırıcı güç arttıkça, savaş riski azalır. Hasımlarınız harekete geçmek için kırk kere düşünmek zorunda kalır. Güçten gelen caydırıcılık barışa hizmet eder" dedi.
"Pazar ülke değiliz"
Savunma sanayinin ekonomi için çok önemli olduğunun altını çizen Bakan Çavuşoğlu, "Küresel tedarik zincirlerindeki değişim, arz kaynaklı sıkıntılar oluştururken bir yandan da önümüze fırsatlar ortaya çıkarıyor. İhracatçılarımızın başarısı hepimizi gururlandırıyor, Türkiye'nin gücüne güç katıyor. Artık Türkiye pazar ülke değil; teknoloji yoğun ürünler ihraç edebilen bir ülke. İhracatta rekorlar kırıyoruz. Bu yılın sonunda rekorlarımızı yenileyeceğiz, hedeflerimizi de güncelleyeceğiz. Bu yıl savunma sanayii ihracatı 2,8 milyar doları aştı. Savunma sanayimiz ayrıca istihdamımızın itici gücü olan KOBİ'leri destekleyen ve güçlendiren bir nitelik taşıyor" dedi.
"Sorular soruluyor"
Diplomasi alanında savunma sanayinin ilişkilere ve dış politikadaki etkinliğe katkı sunduğuna değinen Çavuşoğlu, "Pakistan için 4 MİLGEM korvet inşa ediyoruz. Filipinler'e ATAK helikopterlerimizin ihracatına ilişkin süreçte sona yaklaşıyoruz. Buna benzer projelerde önemli neticeler alıyoruz. Sahada başarılarını kanıtlayan BAYRAKTAR ve TUSAŞ'ın İHA ve SİHA'larını satın alan ve dünyaca tanınan bu ürünlere ilgi gösteren ülkelerin sayısı da artıyor. Bugün İHA'lar ve SİHA'lar savaş literatüründe yeni bir paradigma oluşturuyor. Türkiye olarak buna önemli bir katkı sağlıyoruz. Son NATO ve AGİT toplantıları çok sayıda yabancı bakan üst düzey yetkililer bana "Siz niye bu konuda iyisiniz?" diye sordu. Çünkü tüm dünyada bu başarı konuşuluyor. Çünkü bizim yatırımcımız, mühendisimiz, bilim insanlarımız çok zeki diyorum" ifadelerini kullandı.
"Çok sayıda ülkeyle temaslarımız sürüyor"
Çavuşoğlu, Polonya'nın Türkiye'den SİHA almasıyla, ilk kez bir NATO ve AB üyesinin envanterine bu ürünleri katmasının önemli olduğunun altını çizerek, "İsimlerini vermek istemiyorum ama çok sayıda ülkeyle temaslarımız sürüyor" dedi.
"Bugün bölgemizde kalıcı barış için bir fırsat pencereleri açılıyorsa, bunda Türk savunma sanayi ürünlerinin oynadığı rol ortada" diyen Çavuşoğlu, " Çok yönlü, çok boyutlu ve çok paydaşlı bir diplomasi anlayışımız var. Aslında değişen dünyada bir zorunluluk. Savunma Sanayi Başkanlığı ve savunma sanayii sektörüyle yakın çalışıyoruz. Yabancı muhataplarımla görüşmelerimde savunma sanayii konularını mutlaka ele alıyorum. İkili savunma sanayi işbirliği anlaşmalarının sıkı takibini yapıyoruz. Ayrıca sektörün ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik girişimlerimizi teşkilat olarak sürdürüyoruz. Son Seul ziyaretimizde Altay Milli Tankımızın güç grubuna (motor ve şanzıman) ilişkin niyet mektubu imzalandı. Kore Savunma Sanayi ve Türkiye Savunma Sanayi Başkanlığı arasında bir iş bir mütabakat imzalanması için müzakerelere elimizden gelen katkıyı veriyoruz" diye konuştu.
Uluslararası etkinliklerde de sektörün yanında olduklarını ifade eden Bakan Çavuşoğlu, "Hazirandaki ilk Antalya Diplomasi Forumu'nda SSB'nin değerli katkılarıyla savunma sanayii başlıklı bir yan etkinlik düzenledik. Mart 2022'de II. ADF'de de özel bir bölüm ayıracağız. Bu ay yapacağımız Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi'nde SSB'nin uzay ve teknoloji başlıklı bir standı olacak. Kendi alanında birer markaya dönüşen İDEF, TEKNOFEST, SAHA EXPO gibi organizasyonların tanıtımı ve bunlara nitelikli katılım sağlanması için çaba gösteriyoruz. Büyükelçilerimiz sahada sektörün talep ve sorunlarıyla yakından ilgileniyor. Çalışmalarımızın koordinasyonu için Bakanlığımda Savunma Sanayii Daire Başkanlığı kuruyoruz" dedi.
Bakan Çavuşoğlu, 253 temsilcilikle dünyanın en büyük 5. diplomatik temsil ağına sahip olduklarını kaydederek, bu imkandan faydalanılması gerektiğini belirtti.