CHP İL BAŞKANINDAN SKANDAL İTİRAFLAR
Dün sevgili meslektaşım Ali Buldu’nun “Yüksek Tansiyon” programına çıkan CHP İl Başkanı Nuri Cengiz’i izledim.
Eyvah eyvah
Daha önce size anlatmıştım. Bol sloganlı hazır metinleri okumasında herhangi bir sıkıntı yok, ama gerçek versiyonunda orta boy bir esnaf ağızıyla konuştuğunu size anlatmıştım.
Ama peşinen belirteyim, ben ikinci Nuri Cengiz’i daha çok beğeniyorum. Programdan sonra daha bir sevdim zira biz gazetecilere iyi malzeme veriyor. Biz gazeteciler iyi haber malzemesi çıkartanları severiz.
TORPİLİN İTİRAFI
Büyükşehir Belediyesine 655 kişilik istihdam konusunda ağzından çıkanları dinlemeniz lazım.
Diyor ki Sayın Cengiz, “Emekli olan, istifa eden, vefat eden kişilerin yerine alınacak 655 kişilik kadro için 20 bin civarında gençlerimiz müracat etti. Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’le sıkıntımız yok” dedi
İşte tam burada Ali Buldu gazeteciliğini konuşturdu ve “Size kontenjan işe girecek kaç kişi ayrıldı” diye bir soru sordu. Bay Nuri Cengiz işte burada torpili kendi ağzı ile itiraf etti, “Ya orda kontenjanda sıkıntı yok, biz belediye başkanımızla yaptığımız istişarelerde tabi ki burada İyi Parti’den de var, belediye başkanlarımızın da var, meclis üyelerimizin de var. Tabi biz burada ihtiyaca göre adaletli bir şekilde kendi aramızda konuşup hallediyoruz. Orda bir kavgamız dövüşümüz yok” dedi.
Bu işe alımlarda torpil yapıldığının, akraba-talukat işlerinin döndüğünün ilk ağızdan itirafıdır arkadaşlar!
Belediye Başkanlığı koltuğunda Ak Partili birisi oturuyor olsa ve bu sözleri AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş etmiş olsa, bu gün sosyal medya, gazeteler anlı-şanlı köşe yazarları yıkarlardı ortalığı yıkarlar.
Hani liyakat, hani adalet?
Garibanlar Ak Partili bir referans bulup belediyede işe girdi diye, isimlerini bayrak gibi salladınız. İnsanları sırf Ak Partili diye ötekileştirip, ağzınızdan salyalar akarak sosyal medyada, haberlerde çarmıha gerdiniz.
Şimdi aynı şeyi kendiniz yapıyor ve bunu bir televizyon programında “Sadece bize değil, İYİ Partiye, belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize de kontenjan ayrıldı” diye yaptığınız torpili itiraf ediyorsunuz.
Asgari ücretle bir iş bulabilmek için müracat eden onca garibanlara yazık değil mi? İyi Parti, CHP, belediye başkanları, meclis üyelerine kontenjanlar ayırıldı madem dostlar alış-verişte görsün misali neden böyle bir hülle yapmaya gerek duyuyorsunuz.
Açık açık söylediniz madem, açık açık yapsaydınız torpilli işe alma olayını.
CHP’Lİ KADINLARI SUÇLADI!
Devam edelim
Programda da ikinci versiyon Nuri Cengiz’i izlemeye devam ediyoruz.
Programın sunucusu yılların tecrübeli gazetecisi Ali Buldu “Kadın kotası olmasına reğmen kadın adayınız yok” deyince ilk yaptığı kadın üyelerini suçlamak oldu. Doğru mu duydum? diye yeniden geri sarıp bir daha dinledim.
Sayın Buldu “Kadın adayınız olacak mı?” diye sorunca, sayın başkan Cengiz “Yani, tabi, olmalı. Yani şimdi uuuuuu, biraz tabi ki pozitif ayrımcılık aslında bizde kota var” diyor. Burada Buldu yeniden devreye giriyor ve “Siz de o kotayı, 6’dan-7’den sonra kullanıyorsunuz” diye, işte vahim cümle bundan sonra geliyor. Kelimesi kelimesine “Uuuuu, doğru. Çünkü orda da siyasette kadın ağırlığının azlığından kaynaklanıyor. Kadınlarında kendi arasında birlik olup, bunu talep ederken bir arada olursa bizde destekleriz.” Dedi.
Eyyy CHP’nin zenci kadınları size diyor bakın bunu ERKEK il başkanınız.
Bu cümlenin Türkçesi şudur. “Biz ERKEK olarak siyasette kendi aramızda birlik oluyoruz, birbirimizi destekliyoruz. 1938 yılından bu yana da erkekler olarak birlik ve beraberlik içinde Antalya’dan bir tane bile ne kadın milletvekili, ne kadın belediye başkanı çıkartmadık. Bu biz ERKEK’lerin başarısıdır. Siz ancak bizim milletvekili, belediye başkanı, meclis üyesi, parti yönetimi, il başkanı gibi örgüt içinde yükselmemize merdiven basamağı olabilirsiniz” diyor.
En azından ben böyle anlıyorum.
“Biz ERKEK’ler olarak parti içinde birazcık yükselmeye çalışan kadının ilk olarak namusuna dil uzatırız. Saçları sarı diye (Kendini Norveç’te siyaset mi yapıyorsun?) diye aşağılamaya çalışırız” demiyor.
Antalya’nın tamamını kapsayan neredeyse, Antalya’nın yerlisinin 4’de 3’nün üyesi olduğu STK’nın tek temsilcisi, koskoca İktisatçı ve büyük bir eğitim kurumunun kurucusu kadın vekil adayına “Boş ver onu, her şeyi var. Siyasette yapmayıversin) diyerek önünü keseriz” demiyor.
Asıl o kadını ön plana çıkartacaksın ki, hiçbir şeye ihtiyacı olmadan memleket meselesi ile dertlenen o kadını vekil yapacaksın ki, başka şeyleri düşünmeden Türkiye için çalışsın, üretsin.
Ama olmaz! Partideki kadınlara karşı uygulanan ötekileştirme, adam yerine konulmama, yüzlerine bile bakmaya değer görmemelerinin sonucunda kadınlar bir iki denemeden sonra, erkeklerin kendi aralarındaki bu dayanışma ile hiçbir yere gelemeyeceklerini fark edince yavaşça kendi kabuklarına çekiliyorlar.
Şimdi de yüzünüzde müstehzi bir gülüşle “Bana ne, kendi aralarında birlik olsalarmış” diye onları suçlayın öyle mi?
Bu arada sevgili Ali Buldu, İl başkanı Nuri Cengiz’i öyle bir yönlendiriyor ki, öyle ustaca manevralarla “Arkadaşım-dostum” dediği Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu’na sahip çıkılması gerektiğinin altını çizmiş oluyor ki, ustaca hazırlanan kurgu karşısında ne diyeceğini bilemeyen başkan, mecburen içine sürüklendiği durumda adı yolsuzluklarla anılan Mustafa Köleoğluna sahip çıkacağının sözünü de vermiş oluyor.
Gazeteciliğini konuşturma konusunda Sayın Ali Buldu’nun önünde bir kez daha saygı duyuyor insan.
Ama sevgili Ali Buldu, arkadaşın ve dostun olan bir siyasetçiye sahip çıkmana saygı duyuyorum ama sahip çıktığın adamın önce şöyle bir neler yaptığına bakmanı tavsiye ediyorum. Biliyorum sen kendini kullandırtmazsın ama bu gibi tipler, bizim gibilerle işleri bitince yolda karşılaşmayalım diye kaldırım değiştiren tiplerdir.
NOT: Antalya siyasetinin olaylı simalarından birisi olan Ercan Merthatun, geçtiğimiz günlerde tutuklanarak cezaevine girdi. İddiaya göre yanında çalışan bir elamanın gece vardiyasında kasadan tırtıkladığından şüphelenen Merthatun, elemanını başka bir yere götürüp feci şekilde dövünce tutuklanmış. Olayın adli bölümü ayrı bir şekilde işliyor. Merthatun, cezaevine girince burada maalesef Covit olmuş. Hem cezaevine girmesi hasebiyle, hem de geçirdiği rahatsızlık nedeniyle kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.