Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınının 3. yıl dönümünde Manavgat'ta bölge ve yeşillendirme çalışmalarını inceleyen Antalya Valisi Hulusi Şahin, "60 bin hektarın yaklaşık yarısında 5 milyon 100 bin fidan diktik. Bu 5,1 milyona, doğa da belki onun iki katı kadar eklemiş. Antalya'nın muhteşem iklimi çok hızlı bir şekilde kendini toplamış, 60 bin hektarın tamamı yeşermiş. Doğada o kötü günlerden çok az anı kaldı" dedi.
28 Temmuz 2021 tarihinde çıkan ve 10 gün sürerek 60 bin hektarın yanmasıyla sonuçlanan Manavgat orman yangının 3. yıl dönümü nedeniyle, bugün Manavgat'ta yangından sonra yapılan faaliyetler hakkında bilgilendirme ve arazi inceleme programı düzenlendi. Antalya Valisi Hulusi Şahin ve Orman Bölge Müdürü Zafer İnce, program kapsamında Manavgat bölgesindeki orman yangınlarının gerçekleştiği noktalarda incelemelerde bulundu. Vali Şahin, bölgeye dikilen ağaçlandırma çalışmaları ile kendiliğinden yeşeren alanları kontrol etti.
"Arka arkaya yangınlar fırtınasını yaşadık"
Gazeteciler bölgedeki son durum hakkında açıklamalarda bulunan Hulusi Şahin, 3 yıl önce yaşanan Manavgat orman yangınının ne denli büyük bir yangın olduğuna değindi. Şahin, "Üç yıl önce 28 Temmuz 2021 tarihinde hemen arkamda görmüş olduğunuz Manavgat'a bağlı Yeniköy Mahallesi'nde bir yangın başladı. O günkü hava durumu şöyleydi, 41 derecenin üzerinde bir sıcaklık vardı. Bu bölgenin hiç alışık olmadığı yüzde 10 civarında bir nem vardı ve saatte 55 kilometrenin üzerinde de bir poyraz çıktı. Yangınla beraber bir yangınlar fırtınası aslında arka arkaya oldu. Ve o günden itibaren on gün içerisinde Akseki'den Gazipaşa'ya kadar. Bu çok küçük coğrafyada, 40 üzerinde yangın arka arkaya yaşandı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en büyük yangınları biz 10 gün içerisinde Antalya'da yaşadık ve sonuçta 60 bin hektarın üzerinde bir alan maalesef yandı. Bu rakamı böyle söyleyince ne demek olduğu tam anlaşılmıyor. Arkaya bakacak olursanız gözümüzün gördüğü bütün alanların tamamen yanmış olduğunu, gözümüzün görmediği alanlara doğru da devam ettiğini görebilirsiniz. Bu yangınlarda yedi vatandaşımız, ikisi bizim personelimiz olmak üzere hayatını kaybetti. Çok sayıda mahallemiz boşaltıldı. Evlerimiz yandı, ahırlar yandı ve bu büyük bir felaket ancak 10 gün sonra büyük fedakarlıklarla söndürülebildi" dedi.
"O kötü günlerden çok az anı kaldı"
Aradan geçen 3 senede yeşillendirme çalışmaları ile Antalya'nın muhteşem ikliminin çok hızlı bir şekilde kendini toparladığını kaydeden Şahin, "60 bin hektarın yaklaşık yarısında 5 milyon 100 bin fidan diktik, bunların bir kısmı yangına dayanıklı, kalanları da Kızılçam. Bu 5,1 milyona, doğa da belki onun iki katı kadar eklemiş. Böylece 60 bin hektarın tamamı yeşermiş ve doğada o kötü günlerden çok az anı kaldı. Maalesef kayıplarını geri getiremiyoruz ama diğer ekiplerimizin hasarlarımızı hızla tamamlıyoruz. Ekiplerimiz Antalya'nın bütün noktalarında çalışıyorlar. Bu sene de son zamanların en sıcak günlerini yaşıyoruz. Çok sayıda yangınla karşılaştık. Şu ana kadar müdahalelerimiz çok hızlı oldu. Ama çok dikkatli olmalıyız. Önümüzdeki günlerde bizim için çok önemli. Vatandaşlarımızdan sorumlu bir şekilde ormanlarını kullanmalarını istiyoruz, sorumluluk bilincinden bir an bile olsun geri dönmesinler" diye konuştu.
Ormanlık bölgenin yanı sıra vatandaşların kayıpları konusunda da gerekli birimlerin çalışmalarını gerçekleştirdiğini hatırlatan Şahin, "Vatandaşlarımızın kayıplarını da çok uzun önce tamamladık. 900'ün üzerinde ev yapıldı, köy konakları, camiler ve yüzler ahırlar yapıldı. Sadece 100 kadar inşaat devam ediyor. Bunlarda da birtakım yer sorunları yüzünden gecikmeler yaşandı. Bir daha böyle bir felaket yaşanmasın" ifadelerine yer verdi.
Öte yandan bölge dron ile görüntülendi.