DAHA NE YAZAYIM
İki bahar alacaklı olduğumuz hayattan, 2021 yılının ilkbahar aylarını da bitiriyoruz, kentin göbeğinde, dört duvar arasında kaldık. Toprağın kokusunu duymadan, ağacın yeşerdiğini, çiçeklerin renklerini göremeden bu yılın ilkbaharı da geçiyor.
Yeni bir haftaya daha kısıtlamalar altında merhaba derken, hayattan iki bahar, iki yaz, iki sonbahar alacaklıyım. Kış aylarını, hayata bağışladım. Başımın gözümün sadakası olsun.
Haydi başlayalım.
Bu gün sorularımız CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na gelsin.
İddia şudur: Antalya'da bazı CHP'li belediyeler kiraladıkları lüks araçları CHP Genel Merkezde kullanılmak üzere Ara ara Ankara'ya gönderdiler. Bazen şoförlü, bazen araç orada bırakıldı ve aylar sonra geri geldi. Kimin kullanımına bırakıldığı bilinmiyor.
Sorularımızı Antalya'daki CHP'li belediyelere sorsak, hayatta kimse cevap vermez. Hiç bir belediye böyle bir olay nedeniyle bu sorularla muhatap olmaz ve derin bir sessizliğe gömülürler. İddialar eğer doğruysa eminim bu arada kendi aralarındaki sessizlik yeminini bozan ihbarcının kim olduğunu bulmaya çalışırlar.
Bu nedenle direk CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na soruyorum.
Sayın Kılıçdaroğlu acaba Antalya'daki CHP'li belediye başkanlarından birileri genel merkezde kullanılmak üzere kiralık lüks araba veya şoförlü araç gönderdiler mi?
Gönderdilerse araç görevlendirme evraklarında ne yazıyordu acaba?
Antalya'daki CHP'li bazı belediyelerden gönderildiği iddia edilen bu lüks arabalar CHP Genel Merkezinin hangi birimlerinde kullanıldı?
Eğer Antalya'dan kiralanarak Ankara'ya gönderildiği iddia edilen bu kiralık araçlar genel merkezde kullanılmadıysa, acaba bazı genel başkan yardımcılarının eşlerine veya çocuklarına sizin haberiniz olmadan tahsis edilmiş olabilir mi?
Eğer iddia edildiği gibi Antalya'daki bir kaç belediye kiraladığı araçların bazılarını genel merkezde veya genel başkan yardımcılarının eşi veya çocuklarının kullanımına vermemişler ise sorun yok.
Bunu siyaseten CHP'li belediyelere atılan iftiralardan birisi olarak değerlendirebiliriz.
Ama eğer böyle bir iddia doğruysa, işte o biraz halkın nezdinde sıkıntı
En azından etik değil
Kestane kebap, acele cevap sayın genel başkanım.
NOT 1: Halkın nezdinde diyorum, yasal prosedürünü henüz bilmiyorum
NOT 2: Sadece CHP'li belediyeleri yazıyorsun diye her yazımın altına yorum yaparak atar yapan okuyucularıma peşin cevaptır: Antalya merkezde kaç tane Ak Partili belediye var? Kepez ve Aksu var gözümüzün önünde. Kepez'e bir bakın, Hakan Tütüncü deli gibi çalışıyor adam. Ne zaman yatıyor, ne zaman kalkıyor, hangi saatte uyuyor vallahi kestiremiyorum. Her dakika yaptığı hizmetleri sosyal medyadan canlı olarak halka anlatıyor. Uykusuzluk nedeniyle gecenin bir vakti sosyal medyaya giriyorum, adam gecenin saat bilmem kaçında çalışanlarıyla birlikte yaptığı proje üzerinde canlı yayında
Ak Partiye muhteşem muhalif gazeteler, gazeteciler bile Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü'ye laf edecek, söz söyleyecek bir şey bulamıyorlar. Ve hatta daha ileri gideyim tescilli CHP'li gazeteciler var bu memlekette. Her seçimde bir yerlere aday olan, karısı başka yerde, kocası yeni ufuklara yelken açmış tescilli CHP'li gazeteci ve gazete sahipleri bile var. Onlar Hakan Tütüncü'de tırnak ucu kadar eleştirecek bir yer bulamazken, benden beklentiniz çok yükseklerde diyorum ben.
Aksu Belediye Başkanımız Halil Şahin ağabeyimizi hiç sormayın zaten. Yazsan ne fayda, yazmasan ne fayda! Onu erenlere emanet ettik artık, onlar sorumlu.
Ama yine de Kundu'daki spor alanını, usulsüz bir şekilde bazaar olarak kiraya verilmesiyle ilgili ben yazmasaydım, CHP'li vekiller oraya gidip basın açıklaması yapmayacaktı. Belediye kirayı yükseltmeyecekti. Bazaar hala yasal değil ama bari belediyenin kasasına giren parayı azıcık yükseltmiş olduk.
E daha ne yazayım?
Ne atar yapıyorsunuz bana yarenler?