Bu gün Cuma ve bu gün bildiğim kadarıyla devam meclisi var.
“Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacağım” diye Antalya halkına söz vererek göreve gelen ve gerçekten bu güne kadar samimiyetinden asla şüphe etmediğimiz Sayın Muhittin Böcek başkanım, bu gün mecliste getirilen ticari taksilere ücretsiz güvenlik kamerası ve panik butonu takılması olayında “Tüyü bitmemiş yetimin hakkı yok mudur?”
Siz İzmir’in Gaziemir İlçesinde Delil A. isimli bir caninin katlettiği taksici Oğuz Erge’ye çok üzüldünüz diye neden Antalya Büyükşehir Belediyesinin kasasından tüyü bitmemiş yetimlerin haklarıyla ticari taksilerin kameralarını biz ödüyoruz?
Geçenlerde tüm taksicilere bilgi verildi ve duraklarını değiştirmek isteyen taksiciler yeni açılacak rantı yüksek olan yerlerde çekilecek kuraya katılması söylendi.
Bir çok taksici bu kuraya katılabilmek için ismini yazdırdı.
Sözde kura çekildi ve yeni açılan şehir hastanesi ile Altıntaş’daki yeni taksi durağı için durak değiştirmek isteyenler kura ile belirlendi değil mi?
Kura çekiminden sonra kaç kişinin ismi o listeye eklendi biliyor musunuz?
Veya hiç merak ettiniz mi rantı yüksek olan bu duraklar için kimlerin isimleri kura da çıkmış olabilir acaba?
İddia edilen kura sonuçlarını görünce şaşkınlığımı gizleyemedim açıkçası.
Milti milyarder Servisçiler Odası Başkanı ve TŞOF Yönetim kurulundaki Süleyman Şahin’in CHP meclis üyesi oğlu Zühtü Şahin, biraderleri Ahmet Şahin ve İsa Şahin’in ayrı ayrı ticari taksilerine her ne hikmetse hem yeni açılan Altıntaş durağında, hem de yeni hizmete giren Şehir Hastanesi durağına çıkıvermiş.
Valla Şahin ailesi bu şansla siz şans topu, sayısal, milli piyango ne varsa oynayın. Olmadı Kıbrıs’a bi gidip geliverin.
Böyle şans kimde var ya?
Bu arada şehir hastanesinde Mehmet Ali Alkan’la birlikte yargılanan Ali Toy’a da kurada durak yeri çıkmış.
Daha bitmedi
Mehmet Ali Alkan, rüşvet almaktan tutuklanırken göz yaşlarına boğulan Mehmet Akcan’a da şehir hastanesinden durak yeri çıkmış iyi mi?
Peki ya Antalya’daki ünlülerin, Muhittin Böcek, Adlıhan Dere ve Mehmet Ali Alkan gibi bir çok başkanın da kuaförü olan Özcan Say’ın güzellik uzmanı eşi Seval Say’a da çok büyük bir şansla şehir hastanesinden taksisine durak yeri çıkmış.
Hayırlı olsun Özcan ve Seval Say çiftine. Bol kazançlar dilerim.
Şoförler Odası ve esnaf kefalet kooperatifi yönetimindeki bir çoğunun eşlerinin, kızlarının üzerine aldığı taksilere ne hikmetse rantı en yüksek yerde kurada durak çıkıyor.
Bendeki listenin hepsinin karşısına kim, kimdir, kimin nesidir hepsi yazılı ama buralar yetmez hepsini yazmaya. Kara kutusu, bilmem nesi hepsi tanıdık, akraba, oda başkanı v.s
Ama haklarını yemeyelim. Yalan yok, araya birkaç taksici serpiştirilmiş.
BU BİR SKANDALDIR
Ama burada en önemlisi iki taksi sahibi var ki, bunlar çok ama çok önemli.
İ.M. isimli bir taksi sahibi rantı en yüksek şehir hastanesi durağına kurada ismi çıkmış. Aynı kurada nasıl bir şans ise oğlu H.M.’nin de taksisine aynı yerden durak çıkmış.
Bunlar iyi de İ.M. isimli bu taksici, aracına binen kadın avukata sarkıntılık etmek ve taciz etmekten tutuklanmış birisi. Bu beyefendinin taksicilik mesleğinin yanından bile geçmemesi gerekirken ne hikmetse rantlı yerde durak veriliyor.
Peki ya N.A isimli taksiciye ne demeli? Tecavüz suçlaması ile ceza almadı mı?
Ben mi yanlış biliyorum?
Sayın Alkan bu adamların ne yaptığını bilmiyor mu? Nasıl hala bu adamlar taksicilik yapabiliyor?
Araçlarına binen kadınlarımızı Allah korusun diye temenni etmekten başka ne diyelim.
Tüyü bitmemiş yetimin hakkıyla belediyenin kasasından bir taraftan milti milyarderlerin taksilerine (Taksi demiyorum bakın, taksilerine) güvenlik kamerasını takılacağı gibi taciz ve tecavüzcü iki taksiciyi de ücreti belediye kasasından panik butonu taktıracağız iyi mi?
Eyyy büyükşehir meclis üyeleri, elinizi vicdanınıza koyarsanız buna nasıl evet deyip, önünüzdeki butona basacaksınız?
Size diyecek hiç bir şeyim yok
NOT: Döşemealtı ilçesinde bu günlerde siyaseti Bizans oyunları ile dizayn etmeye çalışanlar nedeniyle ilçede gerginlik had safhaya ulaştı.
Bu gerginliği başlatan ve körükleyen milleti karpuz gibi yarmaya çalışanların başını ise 10 yıl önce başkanlığı Turgay Genç’e kaptıran Ak Partili eski belediye başkanı Nurettin Tursun çekiyor.
Tursun’un siyasi duruşu önce Ak Partiliydi, partisi aday göstermeyince, bir gecede CHP’ye geçip, seçildikten 6 ay sonra Ak Partiye geri dönmüştü. Sizin anlayacağınız omurgalı siyasi bir duruşu asla olmadı hep zig-zag çizmekten ibaret birisi.
Şimdi de Ak Partiden hiç istemediği Bekir Kıvrım aday gösterilince, kardeşi Süleyman Tursun’u CHP’den 1. Sıra meclis üyesi gösterip Ak Parti’ye seçimi kaybettirmek için aklınıza ne gelirse, elinden geleni ardına koymuyor.
Geçenlerde bir belediye başkan adayını telefonla arayıp, ilçenin ileri gelenlerinden ve Bekir Kıvrım’a destek verdiğini düşündüğü iş insanı R.K ile ilgili olarak “Bekir Kıvrım ve ekibi R.K.’ye 20 milyon vermiş. R.K zaten batmış. Bu paraya ihtiyacı var. Bunu gazetecilere haber yaptır, patlat” dediği iddia ediliyor.
Akıllı, deliye yaptırırmış misali
Sayın Tursun, eğer böyle bir şey yaptıysan, yapıyorsan, iddia edilenler doğruysa çok çok ayıp ediyorsun, yakışmıyor sana.
Her şeye maydanoz olmak zorundamısın?
Ak Partiden üç tane oy getirebilmek için, hiç kendine bulaştırmadan ilçeyi böyle karıştırmaya, iftira atmaya, insanları birbirine düşman etmeye utanmıyor musun?
Sende Allah korkusu da mı kalmadı.
Ayıp ayıp, koskoca adamsın.
(İnanmayan hangi partiden belediye başkan adayı olduğunu söylerim. O’da zaten açık açık her yerde söyleyebilecek kapasitede bir yiğit yörük çocuğudur.)