Oyy, oy anam bu kadar anlama özürlülerin arasında ben nere gidem, ne edem?
Başkalarının yaşadığı memlekete, çevresine dolu yağarken, benim etrafıma hep deli yağmış yarabbi!
Orhan Yunusoğlu diye adamın birisi önceki gün yazdığım yazının altına yorum yapmış “Sen de otopark işletmesini kimden aldığını, acele nasıl devrettiğini açıkla. Altındaki 0 km. arabayı neden başkasının üstüne yaptığını açıkla. Sen kimsin-necisin ben iyi biliyorum. Döktürme bana” demiş!
Cevap verdim, “Allahını seversen içinde ne varsa dök. Zahmet olmazsa sana rica ediyorum kardeşim. Gönder gelsin” dedim.
Aslında böyle şeylere güler geçerim. He he, oralarda-buralarda benim diye dalga geçerdim ama son günlerde böyle bir tevatür piyasaya sürülmüş vaziyette. Duyuyorum arada.
Toptan cevap vereyim dedim.
Sayın Yunusoğlu’nun iddiasına göre demek ki benim çok güzel nakit, sıcak keş para getiren otoparkım varmış ben de bunu aceleyle devretmişim.
Niye devredeyim kardeşim keş para gelen bir yeri.
Manyak mıyım ben?
Geri zekalımıyım acaba?
Ama sizin bu tevatürü nerden çıkardığınızı biliyorum ben.
Haaa, 7-8 yıl önce hastanede ex olup, yaşama geri döndürüldüğümde bana bakacak kimse olmadığı için yoğun bakımda azraille savaşırken, altımı alan arkadaşıma destek olmak için her gün yanında oldum diye onun iş yeri benim mi olmuş oluyor acaba?
Azraile bile direnmiş, canımı vermemişim.
Otopark benim olacak da başkasına vereceğim. Peeeh
Başka bir açıdan bakacak olursa otoparkta çalışmak ayıp mı?
Genelev mi bu kardeşim? Bildiğimiz otopark!
Ben nafakamı kazanmak için apartmanlarda merdiven bile silerim ve hiç utanmam.
Çalışmaktan utanmam gerektiğini anlamakta zorlandım.
Bindiğim 0 km arabamı başkasının üzerine yapmışım!
Eh be kardeşim, üzerimde haciz mi var, icraya mı düştüm de sıfır arabayı başkasının üzerine yapayım?
Sanki olmayan kocamdan boşanacağım da mal kaçırıyorum!
Benim aklıma gelmeyen başka bir durum varsa onu söyleyin.
Sıfır araba sahibi olmak gibi çok güzel bir hayalim var, onu diyeyim size.
Hele Dacia’nın yeni çıkan 4x4 yeşil renkli arabası var ya, işte ondan istiyorum ben. Dağ-bayır gezmek için.
Sayın Yunusoğlu hediye ederse, söz veriyorum kendi üzerime yapacağım.
Neyse bu kadar mavra yeter. Karnınızdan konuşmayın, kim ne biliyorsa söylesin kardeşim.
Dışarı değil, karnınızdan konuştukça içinize dert olur. Benden söylemesi
Artık ne olduysa, otoparkı alelacele devretmişim ya ????)), bu arada ben kendime yeni para kazanma yolları arıyorum.
Büyükşehir Belediyesi şehrin çeşitli cadde ve sokaklarında kullanılmak üzere doğal taş alımı yapacakmış.
Orhan Yunusoğlu gibi adamlar çalışıyor diye beni ayıplamazlar ise gidip doğal taş toplayıp belediyeye satmayı planlıyorum.
Belediye doğal taş demiş ama bilemedim hangi taştan olacak?
Bizim yörük olarak bildiğimiz kitir taş var, say taş var, por taş, helik taş var, delik taş, ellik taşı ve tuz taşı var.
Hangisini istiyorlar acaba?
Ekmeğimi taştan çıkartacağım da, o kadar parayı nereye koyarım?.
Belki başkasının üzerine bankaya yatırırım. Çünkü o kadar para beni bozar. Başka fakirler de yararlansın istiyorum.
O nedenle ihale ilanını buradan yayınlayayım da faydam dokunsun.
İşte o ilan:
“ANTALYA İLİ ŞEHRİN ÇEŞİTLİ CADDE VE SOKAKLARINDA KULLANILMAK ÜZERE DOĞAL TAŞ ALIMI
b)Niteliği, türü ve miktarı: Şehrin muhtelif yerlerinde kullanılmak üzere toplam 2515 m2 ve 174 mt olmak üzere toplam 18 Kalemden oluşan farklı çeşitlerde ve çeşitli ebatlarda Doğal Taş alımı işini kapsamaktadır.
Antalya İli Merkez ilçelerde İdarenin göstereceği yerlere
Sözleşme konusu mallar işe başlama tarihinden itibaren 45 gün çerisinde İdarenin ihtiyacı doğrultusunda teknik şartnamede belirtilen şekilde teslim edilecektir. İş ile ilgili Teknik Şartnamede ve Mal Alımları Denetim Muayene ve Kabul İşlemlerine dair Yönetmeliğinde
İhale 29.11.2024 - 10:00
Haydi bakalım, çalışmaktan utanman, çalıştığı için ayıplanmayı göze alan fakirler hep birlikte ekmeğimizi taştan çıkarmak için dağ-bayır doğal taş toplamaya çıkıyoruz.
NOT 1: Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan’la ilgili olarak tüm sırayla tüm tuşlara basılıyor. Sonunda 10 tane işçi alacak diye yazdılar.
Bastıkları son tuş bu oldu.
Sayın Kotan dün kendi sosyal medyasından yaptığı açıklamaya göre Sayıştay’ın uyarısı üzerine yasa gereği engelli işçi almak zorunda. Alınacak 10 işçinin yasal olarak istihdam etmesi gereken engelliler olduğu anlaşıldı.
Kalan tuşlara basmaya devam.
NOT 2: Kitir taş: Özellikle falezlerde bulunan keskin dikine pütürlü taşlara denir.
Say taş: Deniz kenarlarında olan yassı taşlar veya kayrak taşı gibi olanlara say taş denir.
Por taş: Özellikle Varsak Bölgesinin üst taraflarında bulunur. Üzerleri zamanla siyahlaşmış pütürlü, içi kireç taşı gibi beyaz, çabuk ufalanan bir taş cinsi.
Helik taş: Küçük, minik taşlar
Delik taş: Antalya’ya özgü delik delik olmuş taşlar
Tuz taşı: Sağlam, geniş tepsi gibi yassı olur. Bizimkiler eski zamanlarda tuz taşının üzerinde topak halindeki tuzları veya pirinç, buğday gibi gıdaların ellik taşı yani bir başka taş yardımı ile ufalandığı taş
Ellik taşı: Avuç içini dolduracak büyüklükte, yuvarlar ve pürüzsüz taş