EN ALTTAKİLER!

Teslime Tosun

Dün haberlerde gezinirken Emekli Tümamiral Cihat Yaycı’nın açıklamalarına denk geldim. E.Tümamiral Yaycı, Batman’da Şehit aileleri ve gazilerin belediyede kanunlara göre işe alınanlar, DEM’li belediye başkanı tarafından çöpçü kadrosuna geçiriliyor. Daha önceden memur olanlar çöpçü kadrosuna geçiriliyor. Ve Batman’da ölen teröristlerin ailelerinin bulunduğu sokaklar ve evlerinin önleri şehit aileleri ve gazilere temizletiliyor.

Bu haberi okuduğumda bu nasıl bir kindir, bu nasıl bir intikam hırsıdır bu nasıl bir insanlıktır diye düşünmeden geçemedim.

Bu olayla ilgili aynı kefeye konulamaz ama Kepez Belediyesinde bir olayı öğrendiğimde aynı şeyleri düşündüm.

Bu ne kindir, bu nasıl bir intikam hırsıdır, bu nasıl bir insanlıktır diye düşündüm.

Aylardır görüyorsunuz Kepez Belediye Başkanı daha koltuğuna oturmadan cezaevine düştü.

Görüntüsüne aldanmayın, biliyorum kendisi oldukça kinci birisidir. Cezaevinde kesinlikle empati yeteneğini arttırmıştır, o hırslarından biraz arınmış, o kindarlığını birazcık olsun törpülemiştir diye düşünüyordum.

Hiç de öyle bir şey yapmadığını, yapamadığını uygulamalarından anlayabildim.

Kepez Belediyesi Sosyal Hizmetler Yardım Merkezinde düşük ücretle çalışan astım hastası 3 çocuk annesi bir kadından bahsedeceğim.

3 dönem, 15 yıl boyunca Kepez Beledisini yöneten Ak Partili Hakan Tütüncü döneminde temizlik kadrosunda işe başlayan bu kadıncağız seçim döneminde Kepez Belediye Başkan Adayı Rıza Sümer ile fotoğraf çektirmişler ve bunu destek olmak amacıyla yayınlamış.

Kepez Belediye Başkanlığını Mesut Kocagöz kazanınca 15 yıl boyunca, hatta Erdal Öner dönemini de hesaplarsanız 20 yıldır Ak Partili olan Kepez Belediyesindeki müdürler bir anda CHP’li kesilip personele “Hepinizin sosyal medyasında kimi desteklediğinizi tespit ettik. Burnunuzdan getireceğiz” diyerek ilk iş olarak en altta temizlik kadrosunda çalışan bu kadıncağızı ve onun gibi personelleri harman yeri gibi dağıtmışlar.

Sanki tuttuğu partiyi desteklemek suçmuş gibi. Sana ne kardeşim hangi belediye başkan adayını desteklerse destekler.

Kölelik yasası geçti de bizim mi haberimiz yok.

Veya belediye çalışanlarınızı köle olarak gören bir zihniyete mi sahipsiniz?

Her neyse bizim zavallı kadına da Hayvan Barınağına başı boş köpeklerin pisliklerini temizlemeye göndermişler.

Raporlu astım hastası kadıncağız aylardır her sabah 2 vasıta, her akşam 2 vasıta değiştirerek işe gitmeye çalışıyor.

Bu arada Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’e ulaşmaya çalışıyorlar ama nafile!

Zira janti kıyafetleri ile lüks arabaların önlerinde poz veren ultra metroseksüel özel kalem müdürü mü veya kadrosu olmayan protokol müdürü mü nedir anlamadığım muhterem beyefendiyi bir türlü geçemiyorlar.

Sanki ulaşsalar sonuç değişecekmiş gibi bir umutla hala görüşmeye çalışıyorlar.

Kocagöz sadece reklam olsun diye yolda buldukları evsizleri traş ettirip, banyo yaptırıp temizlendikten sonra sarılıp poz vermekle meşgul.

Bana bu olay neyi hatırlattı biliyor musunuz?

21 Ekim 1985 yılında yayınlanan, araştırmacı gazeteci Alman yazar Günter Wallraff'ın 1980'li yılların başlarında, Batı Almanya'daki insan hakları ihlalleri ve yabancı düşmanlığını anlatan, uluslararası bir başarı elde etmiş olan kitabı olan “En alttakiler” kitabını anımsattı.

Günter Wallraff'ın kaleme aldığı kitabı gençlik yıllarımda okumuştum. Avrupanın göbeğindeki merhametten uzak, zalim ve Türkleri 2. Sınıf insan olarak görüp sömüren, zaman zaman yok sayan Almanlara karşı içimde oluşan hisleri size anlatamam.

Belediyede çalışan ve evine ekmek götürmek zorunda kalan raporlu astım hastası 3 çocuk annesi bir temizlik işçisi kadına karşı tıpkı o empati yoksunu, ırkçı, sömürgen, merhametsiz ve zalimce davranan Almanlara ne hissediyorsam, bu olay karşısında Mesut Kocagöz ve kraldan fazla kralcı, dünün azılı Ak Partilileri bu günün CHP’lileri olan yeni avanelerine aynı hisler oluştu.

Bir temizlik işçisine yeten gücünüz, zalimliğiniz ve merhametsizliğiniz batsın.