Kahramanmaraş merkezli olan ve birçok ili etkileyen depreme Hatay'da yakalanan Kasımpaşa kafilesinin 21 yaşındaki file bekçisi Erdem Canpolat, "Yorganın altına saklandım ve Allah'ın bizi koruyacağını umdum. Otel çökebilirdi. Buradan çok çabuk gitmem gerektiğini biliyordum. Bir tişört, pantolon ve havlu kumaştan yapılmış beyaz otel terliklerini giyip kırık camların üzerinden geçtim" dedi.
Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6'lık depremler birçok ili olduğu gibi Hatay'da da büyük hasarlara yol açtı. Spor Toto Süper Lig takımlarından Kasımpaşa da 1 gün önce Hatayspor ile oynadığı karşılaşmadan dolayı depreme bu şehirde yakalandı. Depremle ilgili Alman Bild gazetesine konuşan lacivert-beyazlıların başarılı eldiveni Erdem Canpolat, "Normalde deplasman maçlarında Hatay'da kaldığımız otel bu sefer tamamen doluydu. Bu yüzden başka bir otele geçtik. Hatay'daki asıl takım otelimiz depremde tamamen yıkıldı. Geriye dönüp baktığımızda, orada kalmadığımız için çok şanslıydık. Bizim yaşadıklarımızdan daha kötü şeyler de olabilirdi" ifadelerini kullandı.
"Bir rüya olduğunu düşündüm"
Deprem anında yaşadıklarını da aktaran Erdem, "Saat sabahın dördünü biraz geçiyordu. Otelin sallanmasıyla uyandım ama ilk başta hiçbir şey düşünmedim. Bunun bir rüya olduğunu düşündüm ve geri döndüm. Ama sonra otel yine sallandı. Camlar paramparça oldu, televizyon ve lambalar odanın diğer tarafına yıkıldı, bir dolap devrildi. Yorganın altına saklandım ve Allah'ın bizi koruyacağını umdum. Otel çökebilirdi. Buradan çok çabuk gitmem gerektiğini biliyordum. Bir tişört, pantolon ve havlu kumaştan yapılmış beyaz otel terliklerini giyip kırık camların üzerinden geçtim. Koridorda diğer oyuncularla karşılaştım. Buradan canlı çıkabilir miyiz? diye sordular. Zamana karşı bir yarıştı. Kapısından su sızdıran asansör kullanılamaz hale geldi. Otel bir labirent gibiydi. Ancak bir süre sonra yola çıkmayı başardık" şeklinde konuştu.
"Çoğumuz şoktaydık"
Kulübün hemen İstanbul'a dönüş için bir uçak ayarladığını dile getiren Canpolat, "Aniden otelin tekrar sallandığını gördük. Çoğumuz şoktaydık. Ancak otel artçı şoka dayandı. Yavaş yavaş diğer ekip üyeleri, eğitmenler ve süpervizörler de oteli terk etmeyi başardı. Birçoğu saatler veya dizüstü bilgisayarlar gibi değerli eşyalarını geride bıraktı. Bir yaşam tehlikesi olduğu herkes için açıktı. Hemen erken dönüş organize edildi. Takım otobüsü bizi havaalanına götürdü, kulüp başkanı özel bir uçakla İstanbul'a dönüş ayarlamıştı. Havalimanına giderken yıkılmış evler gördük. Bu tam bir felaketti. Allah'a şükür zamanında çıkmayı başardık" cümlelerine yer verdi.