Dün yoğun ve hızlı bir gündem yaşandı.
CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vefat eden dünürünün cenazesi için Antalya’ya geldi.
İçlerinde ABB Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, CHP İl Başkanı Nail Kamacı, önceki dönem Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, Döşemealtı Belediye Başkanı Turgay Genç olmak üzere kalabalık bir grup cenazeye katılmıştı.
Ancak o kadar kalabalık olmasına rağmen koca meydanda kurulan üç çadırın altına sığmıştı herkes. Eğer Kılıçdaroğlu hala genel başkan olsaydı o meydanda iğne atsan yere düşmezdi.
Ha bu arada Otobüsçüler Odası Başkanı Yasin Arslan’ı görüverdim bir ara. Tabuta yapışmış, sırtlanıyordu. Daha sonrasında yönetimindeki arkadaşlarıyla dağıtılan pideyi kapmış yiyerek gidiyordu.
Yasin Başkanıma zaten fette olsun da ne olursa olsun. Adı üstünde fette bu.
Hemen arkasından Büyükşehir’in son meclisinin ilk oturumu açılmıştı.
MHP Grup sözcüsü Selçuk Senirli günlerdir medyada yer alan Alanya’nın girişinde bayrak tutan bozkurt heykelinin CHP’li belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik’in talimatı ile kaldırılmasına tepki göstererek “Bu bir Türk düşmanlığıdır” dedi. Hızını alamayan Senirli, “Bu bir savaş ilanıdır, hodri meydan" dedi.
Alanya Belediye Başkanı Özçelik’te cevaben “Hodri meydan deyince, ben buradayım.Kendilerine sormak isterim, T.C. ibaresi kaldırılırken tek kelime edemeyenlerin, Andımız kaldırılırken tek kelime edemeyenlerin, 40 bin kişinin katili yüce meclise çağrıldığında laf edemeyenlerin nedense hepsi Atatürkçü kesildi. Bana ve bizlere ne mutlu ki, tıpkı olması gerektiği gibi, herkesi ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün etrafında topladık” dedi.
Bunun üzerine sözle atışmalar yaşandı. Elbette sözlü atışmalar yaşanırken daha önce belirtilen Antalyaspor hafriyat işi aradan geçti.
Antalya Hafriyat’ın sahibi Bahattin Özkesmen ne hikmetse “Şirketimin yüzde 51’ni belediyeye bedelsiz olarak devretmek istiyorum” diyor. Belediye de sosyal Hizmetler A.Ş. olarak bu şirketin yüzde 51’ni üzerine alıyor.
Ama aslında değişen bir şey yok. Hafriyat işini taşeron olarak hala Bahattin Özkesmen Antalya Hafriyat A.Ş olarak yapacak.
Bu uzun ve yoğun bir konu.
Ama Hafriyatçılar Odasının Başkanı Özgür Bucaklı sanki bir şeyler değişmiş gibi üyelerine “Şirketin tüm kolları tamamen tasfiye edilmiş ve işletmesinin Antalya Büyükşehir belediyesine geçmiştir” diyerek müjdeli haber vermiş.
Sakin ol camp, değişen bir şey yok!
GURUR DUYDUM
Av. Makbule Tanış ile yıllar, yıllar önce adliyede bir haberle ilgili yollarımız kesişti. İdealist bir avukattı. Daha sonra Hürriyet Gazetesinin avukatlığını üstlendi.
Dostluğumuz ilerledikçe güzel ailesiyle tanışma şansına sahip oldum. Kız kardeşleri,Hele Türkan’ın yeri ayrıdır bende.
Asil duruşlu annesi, tam bir emekçi olan hayat insanı marangoz babası muhteşem insanlardı.
Av. Makbule Tanış tecrübe kazandıkça, her anlamda kendisini yenileyen bir yapısı vardı.
Mesela her yıl bir yurt dışı seyahatine çıkar ve o ülkenin güzelliklerinin yanı sıra hukuk sistemini de inceler, o ülkenin avukatlarıyla bilgi alış-verişinde bulunurdu.
O’nun Antalya barosunun ilk kadın başkanı olmasını çok isterdim.
Örnek gösterilecek prensipleri vardır. Mesela Makbule avukat olmasına rağmen yalan söyleyemez. Hiç öyle dolambaçlı yollardan müvekkiline umut vaat edip, sonra ‘Hakim karşı tarafın yanındaydı” filan gibi mazeretlerin arkasına gizlenmez. İnanmadığı bir davayı savunamaz”
Mesleğe yeni katılan avukatların idolü olarak yıllardır adı hiçbir skandala karışmadan, hakkında avukatlık mesleği ile ilgili hiçbir suç duyurusu bulunulmadan bu günlere geldi.
Son seçimlerde Türkiye Barolar Birliğine Ramiz Erinç Sağkan’ın listesinden yüksek oy alarak yönetim kuruluna seçildi.
Bu Avukat Makbule Tanış’ın verdiği kendi mücadelesidir.
Seninle gurur duyuyorum arkadaşım. Yolun açık olsun.
İnşallah seni bir gün Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı koltuğunda görmek isterim.