GÜNDEMDEKİLER

Teslime Tosun

Dün, ABB meclisinde bir yandan Has Yörükler derneğinin 20 Mart tarihinde Döşemealtı Cuma pazarında düzenleyeceği Nevruz-bahar şenliği için protokol davetiyelerini teslim ederken, bir yandan da gözüm meclisteki Başkan Muhittin Böcek ve Ak Parti Grup sözcüsü Ali Çetin’in atışmalarında.

Sayın Çetin, geçtiğimiz ay görülen ABB meclisinde Başkan Muhittin Böcek’le girdiği polemikle ilgili olarak SÖZCÜ TARUMAR OLDU” Başlıklı yazımda “Ak Parti cenahına sesleniyorum. Yılların tecrübelisi ve lafı gediğine koymasıyla bilinen Muhittin Böcek’le, sözcünüz Ali Çetin’le baş edemezsiniz. Bakın İstanbul Büyükşehir Belediyesine, Sayın İmamoğlu’nun karşısına koymuşlar Tevfik Göksu’yu kök söktürüyor. Yeri geliyor, Göksu’nun ekibi oturup meclis konuşmalarını montajlayıp, kısaltıp mini videolar olarak sosyal medyaya salıyorlar” demiştim.

Sayın Çetin, sanki bu uyarımı duymuş gibi, bu ay görülen mecliste Sayın Böcek’e yeniden laf dalaşına girdiler. Sayın Böcek ve Sayın Çetin, otobüsçülere verilecek mazot desteği ile başlayan polemik bir anda alevlendi. Başkan Böcek bastırıyor “Mazotun ne kadar olduğundan haberiniz var mı sizin? Ekmek ne kadar olacak biliyormusun? Haddini bil. Hadi çıkın da bir esnafın yanına gidin bakalım. Su faturası diyorsun, ASAT’a daha önce 22 milyon gelen elektrik faturası 66 milyon olmuş. Sen neden bahsediyorsun” derken, Ali Çetin bu sefer daha atak ve daha bir hazırlıklı olarak cevap veriyordu.

Çetin, “Siz her konuştuğumda heyecanlanıyorsunuz. Bana da sen kimsin diyemezsiniz. Sizi nezakete davet ediyorum. Ben burada muhalefeti temsil ediyorum. Siz milletvekilimi olmak istiyorsunuz bilmiyorum ama Antalya’yı bıraktınız, ülke gündemine geçtiniz. Ben de burada başka şeylerden konuşmaya başlarsam, siz konuşamazsınız. Ben partimi temsil edecek yetkideyim.” gibi şeyler söyledi.

İçimden gülümseyerek “Hay maşallah, hay maşallah. Olacak, olacak. Biz gazetecilere de haber çıkacak. Ne o öyle sakin sakin meclis oturumları vardı öyle. Azıcık heyecan, azıcık ekşın” diyorum. Elbette bir fiil 23 yıl boyunca belediye başkanlığı yapan birisine karşı dünden bu güne şahin gibi olacak hali yok. Ama muhalefet olarak en azından Sayın Böcek’in tansiyonlarını çıkartıp, şekerini yükseltti.

Elbette bunun ardından Sayın Böcek’in sosyal medya ekibi bir klip hazırlayıp, yayınlamışlar. Aynı anda Ali Çetin’de kendi sosyal medya hesabından hazırladığı kendi cevaplarını içeren bir klip yayınlamış. Okuyuculara tavsiye tek bir taraflı izlemeyin, her iki klibi de izlerseniz daha tarafsız bir gözle bakmış olursunuz.

BOMBA ANTALYA’YA DÜŞTÜ

Dün ayrıca ATSO Başkanı Sayın davut Çetin’le görüştük. Sayın Çetin, 2015 yılında Rusya Hava Kuvvetlerine düşürülen uçakla ilgili olarak “O uçak Antalya’ya düştü” demişti.

Bu sefer ise “Bombalar Antalya’ya atıldı” dedi.

Bunun nedenini, Mart ayında açılacak turizm sezonuyla ilgili olarak “Eğer savaş birkaç hafta daha sürerse, bu işin en fazla kaybedeni yine Antalya olacaktır. Ateş-kes olsa bile ne Rusya’dan ne de Ukrayna’dan yeterli turist gelmeyeceğinden eminiz. Türkiye’nin genelinde fazla etkilenme belki olmayacak ama Turizm ve Tarımla ilgili olarak savaşın etkisi en fazla Antalya’da hissedilecektir” dedi.

Allah turizmcileri, turizm çalışanları ve tarımda üreticilerimize, komisyoncularımıza sabır ve dayanma gücü versin demekten başka elimizden gelen bir şey yok.

N’OLACAK ŞİMDİ?

Dünün en önemli bombası ise Şoförler Odası Başkanı Mehmet Ali Alkan ve o davadan yargılananların aldıkları 5 yıl hapis cezası oldu. Bu gün başka gazetelerde detaylı bir şekilde mutlaka okursunuz Sayın Alkan’a ve birlikte yargılandıkları kişilere verilen hapis cezasıyla ilgili, dava dosyasıyla ilgili geniş haberi.

Sayın Alkan mahkemenin ardından kendi sosyal medyasında esnafına ve sevenlerine yönelik videolu bir açıklamada bulundu. Özetle diyor ki, Sayın Alkan, “Bana kumpas kuruldu. Benim herhangi bir suçum yok. Kimsenin ne malına, parasına el uzattım. Bir kumpas kuruldu ve ben kumpas mağduruyum. Bu nedenle bana ceza verildi” diyor.

Bu dava elbette istinaf mahkemesine taşınacak. İstinaf mahkemesinde dosya incelemesi, Mayıs ayında mı biter, Ağustos ayında mi bilinmez ama ceza onanırsa neler olacağını hepimiz biliyoruz.

Ama mesela beraat ederse ne olacak?

İşte şimdi Şoförler Odasına bağlı esnafın, esnaf oda camiası istinaf mahkemesinden sonuç çıkana kadar konuşacağı konu bu olacaktır. Emin olun her birey ayrı bir senaryo olacağını söyleyecek, Hayali beraat kararları, hayali anlaşmalar, hayali 5 yıllık cezanın onandığı, Sayın Alkan'ın cezaevine girdiği bir sürü polemik ortaya çıkacaktır. 

Alkan’ın başkanlığı düşmesi üzerine yönetim düşeceği için Sayın Alkan’a bazıları istifa etmesine yönelik baskıları olacaktır. Eğer Alkan istifa ederse, yönetim kendi arasından bir başkan seçecektir.  Alkan başkanlıktan istifa etmez de, karar onanırsa bu sefer odaya kayyum atanır. Kayyum atanırsa, yeniden seçime gitmek zorunda kalınır. 

Ohoooo daha istinaftan karar çıkıncaya kadar konuşulacak, gıybet edilecek çok konu olacak. Demek ki, Sayın Mehmet Ali Alkan’ın daha çilesi bitmemiş. Bu arada başkan kalpten gitmez ise olacakları hep birlikte yaşayacağız.

Hakkında hayırlısı neyse o olsun.