Antalyaspor’un Katar’da düzenlenen maç için Antalya’lı iş insanından, parti il başkanlarına, bürokratlarından STK temsilcilerine kadar 230 kadar şehri boşaltınca gündem de adeta boşaldı.
Katar’a maçtan iki gün önce gidenlerin sosyal medyada yayınladıkları fotoğraflardan görebildiğimiz kadarıyla safariye de çıktılar, gecelere de aktılar. Kimisi ultralüks otellerden fotoğraflar atarken, kimisi Katar çöllerinde gördükleri araplara anı paylaşmışlar.
Günlük hay-huydan iki-üç gün uzaklaşmış, kısır siyasetin arka sokaklarından çıkmışlar, dalgalanan kur nedeniyle yediğimiz zam kazıklarından iki günlük uzaklaştılar.
İyi ki gitmişler. Güzel anılar biriktirdiler.
-------------
EVSİZ SORUNU
Geçtiğimiz günlerde özellikle Haşim İşcan Muhtarı Halil Ay’ın gündeme getirdiği evsizlerle ilgili sorunu yazmıştım. Antalya’nın ıslak soğuğunda ayazda uyumanın sıkıntılarını anlatmış ve daha önce belediyelerin spor salonlarını dondurucu soğukta evsizlere açtığını belirtmiştim.
Bu konuyla ilgili olarak ABB belediyesi yetkilisinden bilgi geldi. Eski kadın sığında evinin olduğu binayı evsizler için Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaptıkları iş birliği protokolü çerçevesinde devir aldıklarını belirttiler. Özellikle pandemi döneminde çok büyük sıkıntı çektiklerini belirten yetkili, “Sokakta kalanları toplayıp burada yatırmak istedik. Üç öğün yemeklerini de aş evinden verdik. Ama neredeyse binayı yakacaklardı bizi serbest bırakın diye. Bu gibi insanları 4 duvar arasında tutmak çok zor. Kendilerince alışmışlar sokakta yaşamaya. Banyo yapmamak için direnenler, berber görevlendirdik traş olmamak için berber ile kavga edenler bile oldu. ” Dedi.
“Ama özellikle Karaoğlan Parkı civarında olanlar battaniye ve benzeri şeylerle ısınmaya çalışıyorlar. Bari bu soğuk günlerde alsanız. Soğuk olduğu için itiraz edeceklerini zannetmiyorum. Ayrıca sizin bu merkezde bir odada 15-16 kişi kalıyormuş” dedim.
Yetkili ise “İşte bizim sorunlarımızdan birisi de bu. Evsiz ve geliri olmayan olarak kendilerini gösteren bazı kişiler türedi. Burası geliri olmayan, sokakta yaşamak zorunda kalan insanlar için hazırlanan bir mekan. Ama akşama kadar inşaatlarda çalışan başka kentlerden gelen inşaat işçileri, sokakta geri dönüşüm işi yapanlar gibi bazı çalışanlar, “Ev kirası, pansiyona veya otele para vermeyeyim. Nasıl olsa aş evinden yemek geliyor” diyerek akşamları burayı kullanmak istediler. Bazı inşaatlarda taşeronlar işçilerine kalacak yer temin etmek yerine, minibüslerle getirip kapının önüne indiriyorlar. Burada kalacaksınız diye. Buna itiraz eden bina görevlimiz defalarca tehdit edildi. Dövmeye kalktılar.” Dedi.
İşte gelen cevap bu. İyi niyetle bir şeyi yapmaya çalışırsın, 50 tane suiistimal yapmaya çalışanlar çıkar. Millet olarak kategorize edildiğimiz zaman maalesef suistimal etmek ve o şeyi kendi çıkarımıza kullanmak isteyen bu tip insanlar çoğunlukta.