Köşebaşı
HACİZLİ KOLTUK
Bilindiği üzere uzun süre adliye muhabirliği yapınca doğal olarak bilgi kaynaklarınız geniş oluyor. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım aradı ve "Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın koltuğu bile haczedildi" dedi.
Bu haciz mevzunu daha önce duymuştum. "Yeni bir olay mı bu? Daha önce böyle bir şey gazetelere yansımıştı" dedim. "Yok, yok bu yeni daha" dedi.
Biraz araştırınca gerçekten Muratpaşa Belediyesinin özellikle Yarbaş ailesi olarak bilinen bir ailenin Muratpaşa'nın parklarında, bahçelerinde yaptığı özellikle Meltem Mahallesindeki bir çok her yerde hisseleri olduğu ve bu hisseleri karşılığında kesinleşen "Haksız el atmanın önlenmesi ve tazminat" davalarının sonuçlandığını ve arka arkaya haciz işlemi yaptırdığını öğrendim.
KOLTUK HACİZLİ İDDİASI
Mustafa-Mehmet-Hatice-Ümmü-Cengiz-Feridun-Osman-Rıza-Kemal ve burada daha sayamayacağım kadar çok Yarbaş ailesi haciz işlemleri sırasında avukatlar Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın makam odasındaki koltuğuna kadar haczedip, yediemin olarak bıraktıkları iddia edildi.
GENÇLİK MERKEZİ BİLE HACİZLİ
Vatandaşlar alacaklarını tahsil etmek için Muratpaşa Belediyesinin banka hesaplarına, çeşitli yerlerdeki gelirlerine, İller Bankasındaki gelirlerine icra koydururken, Gençlik Merkezlerinde bile haciz işlemleri yaptırdığı ileri sürüldü.
Konuyla ilgili görüştüğüm Muratpaşa Belediyesi Hukuk İşleri danışmanı Av. Kadir Çetinkaya olayı kısmen doğruladı. Çetinkaya, makam koltuğunun bile haciz işlemi yapıldığını yalanlarken, sadece kendi belediyelerinde değil, diğer tüm belediyelerde ve diğer kamu kurumlarında olduğu gibi kamulaştırma bedelleri nedeniyle bu tür rutin işlemlerin olduğunu söyledi.
Çetinkaya ayrıca konunun geçmişten geldiğinin altını çizerek, "Bu davalar eski davalar ve yeni yeni sona gelindi. 2012 yılından olan da var, 2006 yılından olan da var. Geçmiş dönemlerden yapılan hatalı imar uygulamalarından, kamulaştırma bedellerinin belirlenmesi, dava açılması gibi bir çok nedenden kaynaklandığını belirtti.
Benim anladığımı size aktarayım, mesela Belediye imarda park alanı olarak ayrılan yere park yapmış ama orada vatandaşın 10 metrekare hissesi kalmış. Vatandaş haksız el atma diye bir dava var onu açıyor ve belediyeden "Benim yerimi kamulaştırıp, par yaptın. Ver benim paramı" diyor.
Davalar bittiği için doğal olarak rutin haciz işlemi yapılıyor. Muratpaşa Belediyesinin başındaki kamulaştırma ve haciz işlemleri bunlardan kaynaklanıyor.
Ama aldığım bilgilere göre belediye haciz yapılabilecek hesaplar ile yapılamayacak hesapları ayrı tutmuşlar. Nasıl oluyorsa artık o da.
"SADECE BİZİM DEĞİL HER KURUMDA VAR"
Av. Çetinkaya haciz işlemlerinin kamu için kullanılan araç ve gereçlere konulamayacağının altını çizerek, "Mesela haciz işlemlerinde kamu kurumunda televizyon haczedebilir ancak, bilgisayar haczedilemez. Çünkü bilgisayar ile kamunun işleri yapılıyor. Ayrıca bu kamulaştırma bedelleri sadece Muratpaşa Belediyesinin değil, Büyükşehir Belediyesinin daha büyük sorunu. Bırakın belediyeleri Karayolları, Sağlık Bakanlığı veya Milli Eğitim Bakanlığının bile karşısında kamulaştırma davaları yüzünden oldukça sıkıntıları var." dedi.
BÜTÇENİN ANCAK AZAMİ YÜZDE 4'Ü
Çetinkaya ayrıca yasa gereği belediye bütçesinin ancak yüzde 4'nün kamulaştırma bedeli olarak ayrılabildiğinin altını çizdi.
BAŞLIĞA YENİDEN DÖNELİM
Şimdi başlığa yeniden dönelim. Belediyenin hesaplarına rutin haciz işlemi yapılabilir, değişik birimlerine haciz yapılabilir bunlar sorun değil de, Başkanın oturduğu beyaz makam koltuğu haciz tutanağına yazılınca olay öyle mi? Bakalım yeniden yazdığımız konuya. Muratpaşa Belediyesinde hiç haciz yok mu? Vaar. EE neye itiraz "Koltuk" muş.
O belediyede bir tane bile haciz işlemi varsa, o koltuk hacizlidir vesselam. Gerisi laf-ü güzaf'dıdr