HAFTA SONU EĞLENCESİ 45

Teslime Tosun

HAFTA SONU EĞLENCESİ

Geldik hafta sonuna ve bizim eğlenceli yazımıza. . .

Bazen öyle haberler oluyordu ki, traji komik nedenlerine kahkahalar ile gülsem bile, için için sanık veya müşteki adına üzülüyordum.

Bir gün yine kent merkezinde ring atıyoruz. (Elimizde yapacağımız iş yok bu nedenle, şehir merkezinde arabayla dolaşmaya ring atmak diyorduk.)

Bu sırada polis telsizinden anons geçti, Fabrikalar Mahallesi, Dumlupınar Caddesi’nde silahlı gasp” diye. “Elimizde iş yok, buna bakalım” diyerek olay yerine geçtik. Biz şehrin bir yanından, bir yanına gidince kadar ortada kimse kalmamış. Veya biz öyle zannediyoruz.

Böyle olaylarda ilk olarak karakol ekibi müdahale eder, ardından dosyayı Asayiş Şubesi Gasp bürosuna bırakır. Fabrikalar Mahallesi mıntıka olarak sanayi karakoluna bağlı. Geçtik Sanayi karakoluna.

“Gasp edildim” diyen adam karakolda. Adama şöyle bir baktım, eli yüzü düzgün çok kibar ve çok naif bir insan. Bu sırada kendimce haberin hesabını yapıyorum. “Müşteki azıcık mıy mıy bir tip, müştekinin hikayesinden bir şey olmaz ama gaspçının hikayesine bakmak lazım. Güpe gündüz Antalya’nın göbeğinde silahlı gasp yapmak için gaspçının çok iyi bir nedeni olması gerekiyor. Mesela kızı evde süt bekliyor, annesi kanser hastası gibi bir nedeni olursa kesin 3. Sayfaya manşet gider bu haber” diyorum.

Bu sırada “Gaspçı yakalandı” dediler. “Allaaaah, 2 saat içinde gaspçıda yakalandı. Ve ben en fazla 3 saat içinde haberi tamamlamış olacağım.” Diyerek seviniyorum. Zira böyle haberlerde en az harcadığımız zaman 6-7 saattir.

Karakol ekibinin yakalayıp getirdiği gaspçıyı polislerin arasında bir gördüm, görmez olaydım!

Benden daha çirkin, berbat suratlı, karanlıkta çıplak görseniz “destur savuş” deyip, üç kulfuallah bir elham okuyacağınız bir tip. Allah’ın yarattığına çirkin denmez ama yarabbim, uçağa binse panik yaratır, Mevlana bunu görse “Sen gelme” der, Tecavüzcü Coşkun görse seks hayatı biter. Çernobil’in arka mahallelerinden gelmiş gibi bir kadın.

Kadının adı da kendisi gibi çok garip bir isim. Edebiran mı, gedebiran mı öyle bir şey.

Bu sırada polisler ile sohbet ediyoruz ve ben gasp olayının gerekçelerini öğrenmeye çalışıyorum. Polislere yanaştım “Abi silahı nerden bulmuş?” diyorum gülüyorlar, “Neden gasp etmiş, paraya çok mu ihtiyacı varmış?” diyorum aynı gülümseme.

Sonunda öğrendim gasp hikayesini.

Şimdiki Özdilek’in alış-veriş merkezinin karşısında Dokuma’dan Kepez istikametine doğru seyir halinde olan mıy mıy vatandaş, kırmızı ışıkta durunca, bizim dünya güzeli hanımefendi, eline bir taş almış, adama “Bana para ver, yoksa camını kırarım” diyor. Adam da bela olmasın diye konsolda bulunan birkaç liralık bozuk parayı buna veriyor.

Kadın bu sefer elindeki taşı yere atıp “Bana bak” diyor, “Eğer cebindeki kağıt paraların hepsini vermez isen vallahi şimdi karşında soyunurum” diyor. Kadın arabanın önüne geçip, hemen soyunmaya başlayınca mıy mıy adam gözlerini sol koluyla kapatarak cebindeki 800 lirayı dünya güzeline veriyor. Kadın uzaklaşınca yaşadığı şoku atlatıp, derhal karakola geçmiş ve “Kadının birisi beni soyunurum diyerek tehdit etti ve cebimdeki paraları gasp etti” diye şikayet ediyor.

Olayın traji komikliği karşısında gülmemek elde değil. Kadın o kadar çirkin ki, adamı “Soyunurum ha” diyerek tehdit ediyor. Adam ise o çirkinlikteki bir kadının vücudunu görmemek için bütün parasını veriyor.

Biz kih kih güldük ama, duruşmaları da takip ettim. “Soyunurum” kelimesini tehdit olarak kabul eden mahkeme “Soyunma tehdidi ile gasp” suçlamasıyla kadına tamı tamına 20 yıl hapis cezası verdiler.