Dün otobüs duraklarında Rus ve Ukrayna’lılar için kiril alfabesi ile bilgilendirme afişleri asıldığı için ABB Başkanı Muhittin Böcek’i sosyal medyada çarmıha gerdiler.
Öncelikle bundan bir süre önce KL 08 otobüsüne binen yabancı uyruklu bir ailenin şoför tarafından yaka-paça aşağı indirilmesi üzerine bir yazı kaleme almıştım. Bu görüntülerin çok çirkin olduğunu belirterek başta Turizmin başkenti dediğimiz kente bu gibi otobüs şoförlerinin yakışmadığını, nezaket dersi verilmesi gerektiğini ve otobüs duraklarında İngilizce-Rusça-Almanca olarak bilgilendirme yapılması gerekliliğini savunmuştum.
Ancak aradan geçen süre içinde Antalya’da yabancı popülasyonunun turizm işinden çıkıp, yerleşik hale geldi. Ev kiraları normal bir vatandaşın ödeyebilme boyutunu aşmıştı. Ülkelerindeki savaş nedeniyle en ulaşılabilir mülteci cenneti Türkiye ve en rahat edebilecekleri il olan Antalya’yı tercih etmeleri üzerine bu kent Rus ve Ukrayna ile Suriye’liler için cennet, bu kentte yaşayanlar için cehenneme döndü.
Merdiven altı emlakçıların daha fazla komisyon alabilmek için bazılarını tenzih ederek söylüyorum aç gözlü, haris ev sahipleri kiraları abarttıkça abarttılar. Devlet elinden geldiğince müdahale etmesine rağmen maalesef ikiz kira sözleşmesi gibi şeylerle buna da çözüm bularak hem Antalyalıları hem de yolmaya çalıştıkları yabancıları mağdur ettiler.
Bir süre sonra normal zamanlarda “Turist geldi” diye göbek atarken doğal olarak “Türk gibi para kazınıp, turist gibi para harcama” noktasına evrilmemiz üzerine ben de dahil cozurdayıp; “Biz Antalya’yı bırakalım, buralardan gidelim. Onlar yaşasın” diye yazdım.
Geldiğimiz aşamada hepimizin kusuru var.
Ama her zamanki uyanıklığımız ile aç gözlü bazı ev sahiplerini, 10 liralık domatesi 30 liraya satan pazarcıyı, her şeyi iki katına çıkartanları suçlamak yerine, Rus ve Ukrayna’lıları suçluyoruz.
Burada Muhittin Böcek’in avukatlığını filan yapmak gibi bir derdim yok ama her olayda olduğu gibi bu olayda da iki yüzlülük yapıyoruz.
Bunu da açıkça söylemek gerekiyor.
Ukrayna-Rusya savaşının sorumlusu Muhittin Böcek’mi?
Gelen binlerce kişiye hizmet etmese dünyaya rezil olacağız, ayrı bir eleştiri konusu olacak.
Mecburen entegre etmeye çalışılıyorlar. Devlet bir yandan Türkçe kursları düzenliyor.
Başka zaman olsa idi turizm kenti Antalya’da kiril alfabesi ile bilgilendirme yapan Muhittin Böcek’i yere göğe sığdıramazdık.
Bu gün hayat pahalılığından, ev kiralarının artmasından sorumlu tuttuğumuz Rus ve Ukrayna’lılara karşı yavaş yavaş yükselen yabancı düşmanlığımızı dile getirecek bir konu ararken, birden karşımıza otobüs güzergahları bilgilendirme yazısını birileri paylaşınca üzerine atladık ve hep birlikte Muhittin Böcek’e hücum ediyoruz.
Çünkü öfkemizi kusacak bir yer arıyorduk.
Kafamızda şöyle bir şablon var. Rus ve Ukrayna’lıların paraları bol, biz 3 bin lira kira veremez iken bunlar dolarla 10 bin lira veriyorlar ve bizim oturacağımız evi elimizden alıyorlar.
İçten içe onları kıskanıyoruz.
Açık söyleyeyim, hesap yapmadan bir ay yaşayamadığım, elektrik, su faturası düşünmeden, markete girmeye korkmadan dilediğim gibi para harcayamadığım için ben de kıskanıyorum.
Geldiğimiz nokta, birden bire sokakta 100 araba var iken, Rus ve Ukrayna arabaları ile bu sayı 5 katına çıktı. Nüfusumuz her ne kadar resmiyette 2.5 milyon olsa da hormonlu bir şekilde bir anda yerleşik olarak yaklaşık 5-6 milyona çıktı. Kış ayı olan 3 aylık nüfustan bahsediyorum. Yaz aylarında 20 milyona ulaşıyoruz.
Düzenli ve programlı bir şekilde değil, çok ani nüfus patlaması yaşadık.
Daha alternatif yollar hazırlanmadan araç fazlalığından trafikte deliriyoruz. Konut üretimi nüfusa orantılı giderken, birden patladık.
Devlet bütçesinden hala ABB’ye 2.5 milyon nüfusa göre para gönderiyorlar.
Çok sancılı bir dönemden geçiyoruz.
ABB başkanı Muhittin Böcek aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık misali. ‘Yabancıları istemiyoruz’ dese yabancı uyruklulardan para kazanan turizmciler, turizm sektöründe çalışan otelcisinden, servisçisine kadar herkes ayağa kalkacak.
Duraklarda yabancılara yönelik olarak bilgilendirme afişi astı diye bu sefer yine hep birlikte hücum ediyoruz.
Daha birkaç gün önce “yabancılara ev satışını yasaklayacağız” diyen CHP Genel Başkanına en fazla tepkinin Alanya ve Antalya’dan geldiğini biliyor muydunuz?
Bu açıklama nedeniyle Alanya ve Antalyalılar CHP Genel Merkezini telefon yağmuruna tuttular, ‘Böyle açıklama mı yapılır?’ diye.
Vel hasıl, çoğunluğumuz iki yüzlüyüz mirim. Ne zaman işimize gelirse o zaman diğer yüzümüzü gösteririz. Toplum olarak önce iki yüzlülükten kurtulmamız gerekiyor.