Seçim yazısı yazmayayım dedim ama dayanamadım yine yazıyorum.
Ama bunu da yazmazsam çatlardım.
Neyse yörük ağzıyla söyleyeyim. Birkaç gündür sizin için ortalığı azcık calavladım.
Önce bu seçimde Antalya’da başarısızlık bayrağını göndere çekmeyi başaran İYİ Parti İl Başkanı Vahdet Afşin Karacan’la başlayayım.
Göreve seçildikten sonra partililere davranışları, il başkanlığını yönetirken yaptığı uygulamalar nedeniyle İyi Partinin dost meclislerinde 70’li yıllarda Şili’deki cunta hükümetinin başı olan ve ‘küçük diktatör’ Augusto Pinochet’e benzetilen Vahdet Afşin Karacan bu günlerde vekil adaylarından istediği milyoncuklar nedeniyle gündemde.
(Mesela uygulamalarından birisi sırf kocasına kızıp, parti üyesi hanımefendiyi sakıncalı diye partiden içeri girmesini yasaklatmış. Bu İyi Parti İl Başkanın nasıl bir karakterde olduğunun ipucunu verir. Delikanlılık edip kızdığı kocasına rest çekemiyor ama ama zayıf gördüğü eşine yani bir kadını kapıya diktiği korumalar vasıtasıyla üyesi olduğu partiden içeri aldırmıyor. Bunu bilen İyi Partili üyelerin hiç birisi de gıkını çıkarmadı. Yani sizin anlayacağınız bu gün küçük diktatör dedikleri il başkanına boyun eğip, zayıf halka olan kadına yaptıklarına onay vermiş oldular)
Neyse konumuza dönelim.
İddiaya göre partilileri tarafından küçük diktatör pinochet lakabıyla anılmaya başlanan Sayın Karacan, 14 Mayıs seçimlerine 3-5 gün kala kendisine yakın ilçe başkanlarını toplantı odasına dizip, 1. Sıradaki Uğur Poyraz hariç, seçilebilecek listedeki vekil adaylarını toplayıp kişi başı 3 milyon lira istemesi orta ölçekli bir skandala dönüşmüş.
Hey yavrum heeeey be. Paraya bak!
Ne bileyim ilçe başkanlarını da yanına alıp, kurbanda ortak danaya girer gibi ortak vekil kesmeye karar vermişler. Karşılarında bulunan vekil adaylarına bunu tebliğ ediyorlar.
15 milyona yakın parayı isteme nedeniniz olarak gösterdiğiniz seçim harcaması mevzusunda, 3-5 günde nasıl bir seçim harcaması yapmayı planladınız?
Seçim gününe kalmış üç-beş gün. Her gün ortalama 2.5-3 milyon lirayı nereye harcayacaktınız ki, milletvekili adaylarından bu parayı talep ettiniz?
Yok yok. Şöyle yapalım bu işi.
Önce Sayın Karacan’a milletvekili adaylarından böyle bir para istediniz mi diye soralım?
Bakınız sayın Karacan buna cevap verirken 3 defa düşün. Zira o günkü toplantıyı birileri cep telefonuyla kayda filan almış olabilir.
Bilmem ben, uyarımı yapayım da!
İddiaya göre bir vekil adayı vermiş bu parayı. Ama diğer adaylar anladığım kadarıyla bu işe uyanmışlar ve yan çizmişler. Yan çizmelerini fark edip, “Hemen şimdi, tüm ilçe başkanlarının önünde söz verin ve parayı yarın vereceksiniz” diye yani bu minvalde epey bir sıkıştırılmışlar ama yine de diğer vekil adaylarını yolamamışlar.
Parayı verdiği belirtilen o vekil adayı arkadaş hem kendisinden talep edildiği iddia edilen 3 milyon lirayı şak diye vermiş, hem de genel merkeze bilgi vermiş.
Orta ölçekli skandal derken aslında işte bundan bahsediyordum.
Olayı duyan Genel Başkan Meral Akşener, cinleri tepesine çıkıp, bas bas bağırırken talimat üzerine talimat yağdırmış. Özel kalemi Esma Bekar hanımefendi ile milletvekili adaylarına “Sakın 1 kuruş vermeyesiniz. Ne parası talep ediyor bunlar kardeşim. Nasıl olur böyle bir şey” demiş.
Ben bilmem, söyleyenlerin yalancısıyım gari.
Neyse inşallah vekil adayından aldıkları iddia edilen milyoncukları kendi aranızda cebellez etmemişsinizdir.
Bu parayı harcadığınız yerlerle ilgili kayıt, kuyut filan tutmuşsunuzdur. Yoksa bu iş Sayın Karacan’la birlikte üleşe dahil olan, pay alan ilçe başkanlarının da başını yakabilir.
Var bazı duyumlarım da. Ondan söyledim bunu.
NOT1: CHP İl Başkanı Sayın Nuri Cengiz’in son günlerdeki parti tabanından gelen ağır eleştirilere ve baskılara dayanamayarak istifa ettiğine, istifasının ise 28 Mayıs tarihinden sonra duyurulacağı şeklinde duyumlarım var. Bunu Sayın Cengiz’den doğrulatmadım. Gün içinde arayacağım. Kesin bilgiyi yarın sizlerle paylaşacağım.
NOT 2: İl Sağlık Müdürü İsmail Başıbüyük’ün gece yarısı müfettiş emriyle görevden alınmasına ilişkin çeşitli spekülasyonlar üretildi. Benim öğrenebildiğim kadarıyla size açıklayayım. Sayın Başıbüyük tek başına görevden alınmadı. Onunla birlikte Destek Hizmetleri Daire Başkanı da görevden alındı. Konu ise Şehir Hastanelerine yapılan alımlarla ilgili.
Sayın İsmail Başyıbüyük’ı bir defa gördüm. Benim üzerimde bıraktığı intiba, oldukça naif ve dürüst bir yapısı vardı. Böyle yüksek meblağlarda yapılacak harcamaları yönetmek, satıcıların kuyruklarını bir birine değdirmeden iş yapmak çok zordur. Satıcıların kendi aralarındaki kavganın kabağı Sayın İl Müdürünün başına patladı gibi geliyor. Yoksa öyle allengirli işlerin içine girebilecek bir yapıda değil diye düşünüyorum. Karakteri buna pek müsait değil gibiydi.
Hakkında hayırlısı neyse, o olsun.